GAZİANTEP (A.A) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü
silahı bırakmadığı, saldırılarına son vermediği sürece terörle mücadeleyi
tavizsiz, kararlı şekilde sürdürmeye devam edeceklerini bildirdi.
Erdoğan, Gaziantep Şahinbey Spor Salonunda gerçekleştirilen Gaziantep
Çevreyolu ile yapımı tamamlanan diğer tesislerin toplu açılış töreninde
vatandaşlara hitap etti.
Gaziantepten sadece Türkiyede değil tüm dünyada, sanayisiyle, tarımıyla,
çalışkanlığıyla, girişimciliğiyle, dürüstlüğüyle, en çok da barış, kardeşlik,
dayanışma şehri olmasıyla iftihar ettiklerini belirten Erdoğan, kardeşlikle
büyüyen Gaziantepin, tüm Türkiyeye, tüm dünyaya öncü ve örnek olmasını temenni
etti.
Gaziantepte Türkler değil, Kürtler değil, Araplar değil, Gaziantepte
insan var, Gaziantepte kardeşlik var, dayanışma var diyen Erdoğan, bu şehirde
aynı kıbleye dönen, aynı ezan-ı Muhammediye altında toplanan bir ulu çınarın
farklı kollarının, adeta bir gökkuşağı gibi farklı renklerinin bulunduğunu
belirtti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
İşte bu farklılık, bu zenginlik, bu renklilik Gaziantepi bugün
Türkiyenin, Ortadoğunun, tüm bu coğrafyanın yıldız şehri haline getirdi. Terör
bu topraklara öfkeden, nefretten, husumetten başka hiçbir şey getirmedi. Ve terör
hamdolsun Gaziantepimize arzu ettiği planları uygulayamadı. Bazı girişimleri oldu
ama onları da tutturamadı. Terör bu topraklara açlıktan, yokluktan, sefaletten
başka hiçbir şey sağlamadı. Gaziantepi de bu hale dönüştürme hesabı içerisine
girdi ama Allahın izniyle sizin dik, omurgalı duruşuruz ve burada teröre yer
yok deyişiniz onların buraya girişini engelledi. Ve Gaziantep insanı da o güçlü
yapısıyla, işte şu anda 6ncı, 7nci organize sanayi bölgelerini yapıyoruz. Çok
açık söylüyorum, eğer bugün Diyarbakır bir Gaziantep kadar olamadıysa bunun en
önemli sebebi, birinci sebebi terördür. Eğer bugün Van, bir Gaziantep olamadıysa,
bunun en birinci sebebi terördür. İşte onun için bizim bu terörü artık
Türkiyenin gündeminden tamamen çıkarmamız gerekiyor. Silahları bırakmalarını
istiyorum. Sıkılı yumrukları aradan çekip, öfkenin, nefretin diline bir son verip
insanca yaşamanın önünü açmamız, bunu güçlendirmemiz gerekiyor. Biz hükümet
olarak tam 10 yıldır böyle bir mücadelenin içindeyiz.
-Süreci kararlılıkla sürdürüyoruz-
Hükümet olarak, 10 yıldır samimiyetle, kararlılıkla, dirençle, sabırla ve
sebatla terörü sona erdirmenin, tek tek şehirleri ayağa kaldırmanın mücadelesinde
olduklarını belirten Erdoğan, Biz anneler ağlamasın dedikçe birileri çıkıyor,
anneler ağlamaya devam etsin istiyor. Biz gençler ölmesin dedikçe birileri
onların eline molotof, taş veriyor ve bunlarla beraber saldırın diyor. Niye-
Onların çünkü yargıdaki durumuyla kendi durumları farklı. Gençler ölmeye devam
etsin istiyorlar diye konuştu.
Biz yoksulluk, insanın insana zulmü sona ersin dedikçe birileri çıkıyor,
benim bu bölgedeki kardeşimi yokluğa, yoksulluğa, mağduriyete mahkum etmek için
elinden geleni yapıyor diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
Kararlılıkla sürdürdüğümüz Milli Birlik Ve Kardeşlik Projemiz kapsamında
bir çözüm süreci devam ediyor. Bu süreci kararlılıkla sürdürüyoruz. Terör
örgütünün eylemlere son vermesi, yurt dışına çekilmesi ve silahı bırakması için
ne yapmak gerekiyorsa onu yapsın, biz elimizden gelen desteği verelim. İlgili tüm
kurumlarımızı çalıştırıyoruz. Terör belasından kurtulmak hepimizin ortak
amacıdır, ortak dileğidir. Bu yolda azimle, sabırla, kararlılıkla çaba göstermeye
devam edeceğiz. Burada, Gaziantepte iki önemli hususu ifade etmek istiyorum.
Birincisi, terör örgütü silahı bırakmadığı, saldırılarına son vermediği sürece
biz terörle mücadeleyi tavizsiz kararlı şekilde sürdüreceğiz. Birileri çıkıyor
hükümeti, devleti operasyon yapmakla, bu süreci zedelemekle suçluyor. Hiç kusura
bakmasınlar. Elinde silahla benim güvenlik güçlerime kast edenlere, arkadan gelip
benim polisimi şehit edenlere karşı, biz toprağımızı, vatanımızı tek bir geri
adım dahi atmadan savunuruz ve savunuyoruz.
-Armut toplamak için gelmiyor-
Etkisiz hale getirilen teröristler Türkiyeye kusura bakmayın ama armut
toplamak için gelmiyor diyen Erdoğan, Mardin Derikteki olayın bunun en açık,
net ifadesi olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
Şimdi şehit olan polis kardeşimin 1,5 yaşındaki yavrusu, o Musabı
geleceğe nasıl hazırlayacağız- Onun hesabını biz milletçe vermek durumunda değil
miyiz, ona sahip çıkmak durumunda değil miyiz- Varsın böyle gitsin mi diyelim-
Diyemeyiz. Onların hesabını sormak bizim görevimizdir.
Sağduyulu, samimi, en önemlisi de vicdanı olan bir insan, öldürmek için
gelen teröristin hakkını değil, öldürme için kurulmuş terör örgütünün hakkını
değil insani olanın, insanın hakkını savunur, böyle olması lazım. Öldürme
eylemini savunmak ahlaki bir tavır değildir. Ahlaki tavır yaşama ve yaşatma
hakkını savunmaktır. Yaşama kast edenlere karşı en küçük müsamahamız dahi olamaz.
Silahlar bırakılıncaya kadar terörle mücadeleden asla vazgeçmeyiz.
İkinci husus olarak, 3 Kasım 2002de girdiğimiz seçimden beri bunu
savunuyoruz. Hiç kimse çıkıp da Kürtlerin temsilcisi biziz diyemez. Bu ülkede
terör örgütünün uzantısı partinin, etnik kimlik üzerinden siyaset yapan partinin
aldığı oy oranı bellidir. Bizim partimizin, diğer partilerin aldığı oy oranı
bellidir. Türkiyenin 7 coğrafi bölgesinde birinci olan parti, bizim partimizdir.
75 milyon Türkiye toplumunda her iki kişiden birinin oyunu alan parti bizim
partimizdir. İşte son kamuoyu araştırması, AK Parti yüzde 54 ile yine birinci
parti. Bu benim yaptırdığım bir kamuouyu araştırması değil.
-Kimse şu etnik kökenin temsilcisi biziz diyemez-
Türkiyede hiç kimsenin şu etnik kökenin temsilcisi bizim partimizdir,
biziz diyemeyeceğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
Size oy verenler olduğu gibi ondan çok daha fazla size oy vermeyen, sizin
yöntemlerinizi tasvip etmeyen Kürt kardeşlerimiz var. Biz 75 milyonun tamamını
kucaklayan bir iktidarız, böyle bir siyasi partiyiz. Bize oy versin ya da
vermesin herkesin hakkını savunan bir hükümetiz. Biz vatandaşlarımız arasında
asla ayrım yapmayız. Onun için yola çıkarken bir şey söyledik Afyonkarahisarda,
2001, ne dedik- Tek millet dedik, tek bayrak dedik, tek vatan dedik, tek
devlet dedik. Ve etnik milliyetçiliğe hayır dedik. Yani Türkü, Kürdü, Lazı,
Çerkezi, Abazası, Gürcüsü, Boşnağı, Romanı hepsi bizim canımız, ciğerimiz. Biz
yaradılanı yaradandan ötürü seveceğiz. Diyebilir miyiz Türkün günahı var, Kürdün
günahı var- O bilemez onu. Türk olmanın kararını o vermiyor, Kürt olmanın
kararını o vermiyor, Laz olmanın, Boşnak olmanın, Gürcü olmanın kararını o
vermiyor. Yaradan veriyor Yaradan. Öyle doğmuş. Onun için birbirimizi çok
seveceğiz, bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız.
-Hayırlı bir amaç için iyi niyetle gayretlerimizi sürdürüyoruz-
Başlattıkları çözüm sürecinin belli bir kesimi, belli bir siyasi görüşü
değil, 75 milyonu muhatap aldığını, 75 milyonun tamamının acılarını dindirmeyi,
kaygılarını gidermeyi hedeflediğini vurgulayan Erdoğan, İnşallah biz hayırlı
bir amaç için iyi niyetle gayretlerimizi sürdürüyoruz. Siyasi partilerin, sivil
toplum örgütlerinin, medyanın, üniversitelerin özellikle de sizlerin
destekleriyle biz bu süreci inşallah başarıyla sonuçlandıracağız. Sizden
özellikle bizlere desteğinizi sürdürmenizi rica ediyorum diye konuştu.
Vatandaşlardan hayır dualarını eksik etmemelerini isteyen Erdoğan, Bize
inanın, bize güvenin. Bizim bütün istikametimizi, rotamızı siz belirliyorsunuz.
Bundan sonra da Allahın izniyle siz ne derseniz biz onu yapacağız. Niyet hayır,
akıbet hayır olacak inşallah dedi.
-Birand ve Ateşe rahmet diledi-
Erdoğan, konuşmasının sonunda, gazeteci Mehmet Ali Birand, akademisyen Prof.
Dr. Toktamış Ateş ve İHA Bölge temsilcilerinden Haluk Özdene rahmet diledi.
Törene Başbakan Erdoğanın oğlu Bilal Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanı Fatma Şahin, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Milli Eğitim Bakanı
Ömer Dinçer, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Gaziantep ve çevre illerin AK Parti
milletvekilleri, Gaziantep Valisi Erdal Ata ve TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel
katıldı.
Gaziantep halk oyunlarının sergilendiği törende, tribünlerde yöresel
kıyafetli genç kızlardan oluşan ekibin davul eşliğindeki sloganları ve Başbakan
Erdoğanın konuşmaya başlamasıyla açılan büyük Türk Bayrağı dikkati çekti.
(Bitti)
Muhabir: Kadir Karakuş - Mehmet Tosun - Ferdi Türkten
Yayıncı: Eda Ay