SİNOP (A.A) - Sinopta balıkçılar bu yıl hamsi sezonunda
umduklarını bulamadıklarını belirtirken, çalışma şartlarının ağır oluşundan da
yakındılar.
Sinopta hazırlıklarını tamamladıktan sonra teknelerle denize açılan
balıkçılar, hamsi yerine kasalarını istavrit ile doldurarak kıyıya döndüler.
Balıkçılardan 43 yaşındaki Halil Sarı, AA muhabirine, çalışma şartlarının
zorluklarını anlattı.
Soğuk, fırtına demeden gece gündüz çalıştıklarını buna karşılık emeklerinin
karşılığını alamadıklarını söyleyen Sarı, Biz gerektiğinde 24 saat çalışıyoruz.
Yani 3 mesaiyi bir arada yapıyoruz. Bizim yaptığımız bu mesai asgari ücrete denk
gelmiyor. Oysa bu çalışmamızın karşılığında 3 kat asgari ücret almamız gerekiyor.
Bizim gece veya gündüz çalışma standardımız yok. 24 saat çalışıyoruz. Balık
nerede biz oradayız ve ayaktayız. Maalesef başka çaremiz yok. Balıkçıların
çalışma sistemi böyle dedi.
Bu yıl hamsi sezonundan umduklarını bulamadıklarını, hamsi yerine istavrit
avladıklarını ifade eden Sarı, balıkçılar olarak kota istediklerini vurguladı.
Bir teknenin ne kadar balık tutması gerekiyorsa o kadar kota konulmalı
diyen Sarı, şöyle devam etti:
Bunu günlük değil, aylık olarak düşünebiliriz. Örneğin bu ay 150 ton hamsi
tutulacaksa daha üzerinde tutulmamalı. Böyle bir sistem olmalı, yani balık
tutmaya kota konulmalı. Dolayısıyla çalışma sistemi de daha rahat olur ve balık
para eder. Ne kadar dengeli balık tutulursa, balık o kadar değerli olur ve balık
da çoğalır. Bizim devletimizden istediğimiz yasak getirmek değil kota
getirilmesi. En önemli sorunlardan birisi sağlık ve sigorta sorunu. Çoğu
balıkçılarımızın sigortaları yok. Yeşil kart olması yetmiyor. Öte yandan
Gürcistan ve Abhazyada kurulan hamsi fabrikalarının kapatılması gerektiğini de
düşünüyoruz. O bölgelere balıkçı teknelerinin sokulmaması lazım. Hamsinin nesli
tükeniyor. Türkiye karasularında boyları yasak olan hamsi tutularak Gürcistan ve
Abhazyada fabrikalarda yem olmak üzere gönderiliyor. Hamsi, bundan dolayı bu yıl
yok denecek kadar az ve neslinin tükenmesiyle de karşı karşıyayız. Bu durum biz
çalışanlara da olumsuz olarak yansıyor.
Muhabir: Kenan Türkseven
Yayıncı: Dilek Sezen