BAYBURT (A.A) - Abdulkadir Nişancı - Bayburtun Bayraktar
köyünde, etrafı dağlar ve Çoruh Nehri ile çevrili bir tepe üzerine ressam Prof.
Dr. Hüsamettin Koçan tarafından kurulan Baksı Müzesine ilgi her geçen gün
artıyor.
Kent merkezine 45 kilometre mesafede eski adıyla Baksı olan Bayraktar
köyünde kurulan Baksı Müzesinde, tanınmış sanatçıların eserlerinden oluşan
çağdaş sanat koleksiyonu ile geleneksel el sanatları bir arada yer alıyor.
Koçan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Temmuz 2010da doğup büyüdüğü
Bayraktar köyünde, 30 bin metrekarelik alana bin 500 metrekare sergileme salonu,
konferans salonu, atölye, kütüphane, 30 kişilik konuk evinin de bulunduğu Baksı
Müzesini kurduğunu anımsattı.
Müzenin Bayburtta yalnızca sanatı değil, istihdama katkı sağladığı,
bölgenin ekonomik yaşamını canlandırmaya başladığını anlatan Koçan, "Müzemize
olağanüstü talep var. Bu talep bizi şaşırttı" dedi.
Kentte bu mevsimin turizm mevsimi olmadığını ifade eden Koçan, "Buna rağmen
her gün birkaç otobüs gelip gitmeye başladı. Biz ideal sayımızı, turizmin yoğun
olduğu dönemde, günlük yüz ziyaretçi olarak düşünmüştük. Doğrusunu isterseniz
şimdiden günlük yüz ziyaretçi sayısını yakaladık" diye konuştu.
Baksı Müzesine kültür gruplarının gelmek için hazırlıklar yaptığını
belirten Koçan, şunları söyledi:
"Telefon edip yer ayırtmak istiyorlar. Beklediğimin çok üstünde,
uluslararası bir ilgi var. Bu son derece önemlidir. Bölge insanının bu
uluslararası turizm ve kültür akışına kendisini hazırlaması lazım. Yani Bayburta
gelenler yaşadıkları yere dönerken Bayburt ile ilgili anı götürmek istiyor.
Buraya gelenler bizden bunu talep ediyorlar. Eğer böyle bir pazar
oluşturabilirsek, buna folklor endüstrisi, turizm endüstrisi de diyebiliriz, bu
bölge için olağanüstü bir dinamizm yakalanacağını düşünüyorum."
-"Gelenekselle çağdaşı aynı zeminde bir araya getirmek bizim için çok
önemli"-
Koçan, gurbet ve göçün kültürel değerlerin yok olmasına neden olduğunu
kaydederek, "Örneğin bu bölgede önceden hasırlar vardı. Bizim çok özgün bir
kültür yapımız vardı. O özgün kültür yapısından çok uzaklaştık. Kültürel
yabancılaşmanın içindeyiz. Mimarimiz o halde, zaten zanaatlar unutuldu. Bütün
bunları geri kazanmak istiyoruz. Onun için de eskiye dair bulduğumuz en ufak
unsuru burada korumak, sergilemek ve yayınlamak suretiyle kültür hayatımızın bir
parçası haline getirmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Eskiyi geri kazanırken buna çağdaş sanatı da eklemek istediklerini dile
getiren Koçan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gelenekselle çağdaşı aynı zeminde bir araya getirmek bizim için çok önemli.
Bunlar birbirinin kardeşi olan, birbirini tamamlayan şeylerdir. O bütünlüğü
sağlıyoruz. Yerel kültür, geçmiş kültürümüz, bizim asıl değerimizdir. O
değerlerden uzaklaşırsak bizim hayatımız başka bir şey olur. Burada, bir çağdaş
sanatçımızın yaptığı eserle Erzurumdan aldığım seccade yan yana sergileniyor.
1954 yılında Bayburtlu bir kadının yaptığı kilimler burada sergileniyor. Bunlar
yan yana geldiği zaman, birbirleriyle bağlandığı zaman gerçek kültürel süreklilik
ortaya çıkacak diye düşünüyorum."
Yayıncı: Hüseyin Likoğlu