ANKARA (A.A) - Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç, BDPnin Diyarbakırda yapmak istediği miting ve sonrasında yaşanan
olaylarla ilgili olarak, BDPnin Genel Başkanı da milletvekilleri de sık sık
konuşmalar yaparak Valiliğin bu kararını tanımayacaklarını, dolayısıyla halkı da
bizzat sokaklarda yürüyerek Valiliğin kararına karşı gelmeye, direnmeye, bu
kararı yok saymaya, davet etmişlerdir. Bu açıkça suçtur. Bu suç işlenmiştir
diye konuştu.
Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan
Arınç, Türk askeri uçağının düşürülmesi ile ilgili elektromanyetik müdahale
iddiasının ciddiye alınıp alınmadığı şeklindeki soruya Arınç, konuşmalar ve
varsayımlar üzerinde konuşulmaması gerektiğini belirterek, Yaptığımız
açıklamaları takip edeceksiniz. Bundan sonraki resmi açıklamalar da, ilgili
bakanlıklar ve Genelkurmay Başkanlığımız tarafından yapılacaktır. Yoksa her gün
her gazetede bilen veya bilmeyen insanlar bir takım varsayımlara dayalı olarak
tezler ileriye sürebilmektedir. Bizim daha önce yaptığımız açıklamalara ilave
edeceğimiz her hangi bir bilgi mümkün değil şu anda onu size veremiyorum
şeklinde konuştu.
BDPnin Diyarbakırda yapmak istediği miting ve daha sonraki olaylarda BDP
Genel Başkanı Selahattin Demirtaşın açıklamalarında Valiyi suçlaması ve
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalayın ve Valiliğin gösteri konusunda
bilgilendirildiğini ancak dinlenmediği şeklindeki iddialarının hatırlatılması
üzerine Arınç, böyle bir konuşmanın Bakanlar Kurulunda yapılmadığını ve gündeme
gelmediğini belirterek, kendisinin de gazetelerden ve Demirtaşın
açıklamalarından konuyu bildiğini söyledi.
Arınç, olayı saptırmaya gerek olmadığını BDPnin miting yapmak istediğini ve
bu doğrultuda Valilikten izin istediğini ancak Valiliğin de yaptığı inceleme,
araştırma, istihbaratlar doğrultusunda mitinge izin verilmeyeceğini ifade
ettiğini belirtti.
- Valiliğin kararı -
Valiliğin verdiği bu kararın normal prosedür olduğunu ve Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanunundaki hükümler dikkate alınarak her Valiliğin kendi yetki
alanı içerisinde böyle kararlar verebileceğini hatırlatan Arınç,şunları kaydetti:
Fakat buna rağmen BDPnin Genel Başkanı da milletvekilleri de sık sık
konuşmalar yaparak Valiliğin bu kararını tanımayacaklarını, dolayısıyla halkı da
bizzat sokaklarda yürüyerek Valiliğin kararına karşı gelmeye, direnmeye, bu
kararı yok saymaya, davet etmişlerdir. Bu açıkça suçtur. Bu suç işlenmiştir ve
tabi bu ısrar karşısında güvenlik görevlileri de yetkilerini kullanmak zorunda
kalmışlardır. Yetki aşımı, orantısız güç kullanımı bunların hepsinden
bahsedebilirsiniz. Ama ortalıkta valiliğin verdiği bir karar vardır, bu karar
aleyhine de yargıya gitmemiştir BDP. Gitseydi belki toplantı yapacak bir imkanı
da bulabilirdi. Madem ki karar olduğu yerde duruyor ve Valiliğin çok açık
yüreklilikle açıkladığı gibi bazı arama ve taramalarda da silahlar bulunmuşsa
patlayıcı maddeler bulunmuşsa orada toplanacak büyük bir kalabalığın suç işlemeye
yönlendirileceği konusunda bir istihbarat da temin edilmişse Valiliğin bu
kararına hepimizin uyması gerekirdi. Dolayısıyla Valilik, elindeki yetkiyi
kullanmıştır ve bu yetkiyi kimseyle paylaşmasına da ihtiyacı yoktur. Sayın
Bakanımız İçişleri Bakanlığı yapmış bir insandır. İçişleri Bakanlığı yapmış bir
kişinin Valiliğin bu yetkisini bilmemesi düşünülemez. Dolayısıyla bu haberlerin
doğru olmadığı kanaatindeyim.
- Kararı kolaylaştırıcı bir tavır takınmaları gerekirdi -
Arınç, Vali, Emniyet Müdürlüğü ve organizasyonlarda sorumlu ve yetkili
olanların yapılmak istenen bu mitingin tarih itibarıyla bazı olaylara denk
geldiği ve bu nedenle böyle büyüklükteki bir mitingin başka kötü amaçlar için de
kullanılabileceğini ifade ettiğini belirterek, Bir hukuk devleti ise Türkiye ve
siyasi bir partinin genel başkanları da bu gerçeği biliyorsa Valiliğin kararına
karşı gelmek değil bu kararı kolaylaştırıcı bir tavır takınmaları gerekirdi.
Dolayısıyla bir bakanın bir valinin yetkisine müdahale etmesi söz konusu değil
diye konuştu.
Muhabir: Enes Kaplan
Yayıncı: Ebubekir Gülüm