ANKARA (A.A) - Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Adana Çukurova
Üniversitesi Fevzi Çakmak Öğrenci Yurduna yaptığı ziyaret sırasında kendisine
yumurta atma girişiminde bulunan ve gözaltına alınan Emre Ersel Enin serbest
bırakılmasına sağlayarak kendisiyle baş başa görüştü.
Bakanlıktan alınan bilgiye göre, protesto girişiminin ardından genç hakkında
Adana Emniyet Müdürlüğünden bilgi alan Bakan Kılıç, gencin karakolda gözaltında
tutulduğunu öğrenince serbest bırakılmasını sağladı ve arzu etmesi halinde
kendisiyle baş başa görüşmeyi istediğini iletti.
Emre Ersel Enin görüşmeyi kabul etmesinin ardından Kılıç, akşam yemeğini
yediği restorana getirilen gençle sohbet etti. Gencin yurttan atılmamasını da
isteyen Bakan Kılıç, Emre Ersel Enin babasıyla da telefon görüşmesi yaptı.
Suat Kılıç, Emre ile görüşmesine ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Biz hiçbir gencin yurttan veya okullardan dışlanmasını istemeyiz. Yurttan
atmak ne demek- Ne yapacak o genç sokakta- Ama özgürlük sloganı atanların
başkalarının özgürlük alanına yönelik saldırıları da demokrasiyle izah edilemez.
Ben Emreye zaman ayırdım. Onu dinledim. Ona değer verdim. Sadece benim gibi
düşünenlerin değil, aykırı düşünenlerin de Bakanıyım. Bakanı değil, aslında
ağabeyiyim. Emre ile Bakan öğrenci gibi değil, ağabey kardeş gibi konuştum. YÖK
Yasasına yönelik itirazları vardı. Bunlar sorun değil, o taslakta benim de
itiraz ettiğim hususlar vardır dedim. Kız arkadaşı evrim teorisine karşı
oluşumuzu eleştirdi, kainatı ve insanı yoktan yaratan Allah, Allah insanı
yaratmaktan aciz değil ki, atamız maymun olsun dedim. Emreyi yanıma alıp
konuşmakla doğru olanı yaptım. Dinlemez, anlamaz veya istismar ederse bu kendi
bileceği iştir.
Emre Ersel Eye protestocu gözüyle bakmadığını da dile getiren Kılıç, Ona
bir kardeş, arkadaş gibi baktım, anlamaya çalıştım. Katılmadığı, onaylamadığı
şeyler olabilir. Dinlemek, anlamak lazım. Söylediklerinde sorun yok. Sorun, ifade
etme biçiminde var. Yumurta bir ifade biçimi değil. Belki de karşılıklı
oturamayacağımızı, konuşamayacağımızı düşünüyorlar. Oysa onlara ön yargılardan
uzak yaklaştığımızı bilmiyorlar. En azından medenice konuşmaya, açık yürekli
tartışmaya açık olduğumuzu anladılar. Emreye ne zaman Ankaraya gelirsen sana
randevu vereceğim dedim. Gelir mi, gelmez mi bilmem. Müzisyen bir genç, öz
güveni var. Bu gençler bu ülkeye hizmet etmeli dedi.
Muhabir: İlknur Çetinbaş
Yayıncı: Fatih Ferhat Sürmeli