TEKİRDAĞ (A.A) - Ergin Akgün - Metropol kent İstanbula
yakınlığı nedeniyle hızlı bir gelişim gösteren Tekirdağda şehirleşme üzüm bağı
ve kiraz bahçelerinin kent dışına kaymasına neden oldu.
Tekirdağ Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Bitki Koruma Şube Müdürü
Hanifi Türkaslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şehirleşme nedeniyle bağcılık
ve kiraz üretiminin kent merkezinden köylere kaydığını söyledi.
Tarla ve bahçelerin yerini binaların alması nedeniyle üretimde de düşüşler
yaşandığını ifade eden Türkaslan, Tarım İl Müdürlüğünün destekleriyle yeni bağ
ve bahçeler açılarak kiraz ve üzüm üretimi arttırmaya çalışıyoruz. Geçmişten
günümüze birçok festivale adını veren kiraz, önceki yıllara göre azalma gösterdi.
Tarım İl Müdürlüğünün destekleriyle 2002 yılından itibaren kiraz üretiminde ve
verimde artışlar yaşanıyor. Kent merkezine yakın kısımlarda yapılaşmadan dolayı
bağlardan vazgeçilmesi üretimi etkiledi diye konuştu.
Kent tarihçisi ve araştırmacı - yazar Mehmet Serez ise, yarım asır önce
küçük bir sahil kasabası görünümündeki Tekirdağın ani gelişmesinin kentteki pek
çok değişikliği beraberinde getirdiğini belirtti.
-Türk, Ermeni, Rum ve Museviler bağcılık ile uğraşıyordu-
Tekirdağda yaşayan Macar edebiyatçı Mikes Kelemenin 1700lü yıllarda
Tekirdağı anlattığı kitaplarında, kentteki bağlardan ve kiraz bahçelerinden
bahsettiğini anlatan Serez, Tekirdağda Türk, Ermeni, Rum ve Museviler bağcılık
ile uğraşıyordu. Tekirdağın bağları, Ermenilerden, Rumlardan ve Musevilerden
Türklere kaldı. Tekirdağda yaşayan Macar edebiyatçı Mikes Kelemen, Tekirdağdan
bahsederken Macar Özgürlük Prensi Ferenç Rakoçzinin avlanmak için Naipe,
Işıklara ve Ormanlı mevkilerine gittiğini ve buralarda da çok miktarda bağların
bulunduğundan bahsediyor. Şimdi, hiçbirinde ne bağ ne bahçe kaldı diye konuştu.
-Osmanlı askerlerinin üzüm bağlarına para bağladığı yer Parabağlar-
Osmanlı askerlerinin sefere giderken üzüm topladığı bağların yerini de
apartmanların aldığını bildiren Serez, Osmanlı askerleri, savaşa giderlerken
Tekirdağda bağların yanından geçiyor. Askerler, bağların yanından geçerken
canları üzüm çekiyor. Fakat o üzüm bağları başkalarının olduğu için üzüm aldıktan
sonra bağa mendil içinde para bağlıyorlar. Şehit olurlarsa borçlu gitmemek için
bu yöntemi yapıyorlar. O bağları bozan kişiler bu şekilde eski paralara rastladı.
O mevkinin adı uzun bir zaman Parabağlar olarak anıldı, şimdi bu bağların yerinde
Parabağlar semti ve apartmanlar var dedi.
Yayıncı:Zeki Gümüş