ESKİŞEHİR (A.A) - YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya,
Yükseköğretimin yeniden yapılandırma sürecinin başlangıç adımı, yeni bir
yükseköğretim yasasında yatmaktadır. Yaklaşık 1.5 yıldır YÖK bünyesinde
sürdürülen çalışmalar belli bir noktaya geldi. Bugün itibariyle bu çalışmalar
kamuoyuyla, iç ve dış paydaşlarla tartışabilme noktasına gelmiştir dedi.
Prof. Dr. Çetinsaya, Anadolu Üniversitesi (AÜ) Yunus Emre Yerleşkesindeki
Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen AÜ 2012-2013 Ders Yılı Açılış Töreninde
yaptığı konuşmada, AÜnün yeni akademik yılının hayırlı olmasının diledi.
Yükseköğretim sisteminin yeniden yapılandırılması ve yeni bir yasa
ihtiyacının birçok kez dile getirildiğini ifade eden Prof. Dr. Çetinsaya, şöyle
konuştu:
Yükseköğretime yönelik talep küresel olarak artmakta ve ülkemizin
ihtiyaçları bakımından genişlemektedir. Türkiye yükseköğretim alanı, gerek
küresel eğilimleri ve 21. yüzyılın ihtiyaçlarına gerekse 2023 hedeflerine uygun
olarak büyümektedir. Türkiye, yükseköğretimdeki değişim sorununu önemli ölçüde
azaltmaya başlamış, her ilimizden en az bir üniversitenin açıldığı büyük
kentlerimizde sayıları 4ü, 3ü bulan üniversite sayılarına ulaşılmış,
kontenjanları genişlemeye başladığı bir dönemi yaşamaktadır. Bu büyüme trendinin
sağlıklı şekilde sürdürülmesi gerekiyor. Mevcut yükseköğretim sistemimizin, bu
büyüme sürecini sağlıklı şekilde sürdürebilmesi ve kaliteli bir yükseköğretim
alanı inşa edebilmesi noktasında bir yeniden yapılandırılması ihtiyacıyla karşı
karşıyadır.
Prof. Dr. Çetinsaya, yeniden yapılandırma sürecinin, bölgesel ve küresel güç
olma iddiası taşıyan Türkiyenin rekabet üstünlüğünün geliştirilmesi, yaşam
kalitesinin artırılması, sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşılması ve
demokratik bir siyasal kültürün geliştirilmesi için bir araç olarak görüldüğünü
bildirdi.
-Yükseköğretimin yapılandırılması yeni bir yükseköğretim yasasında
yatıyor-
Üniversiteleri çatışmanın, kısıtlamanın ve yasakların değil, bilimsel
akademik özgürlüğün teminat altına alındığı, farklı bilim anlayışlarının bir
arada varolduğu farklı paradigma, yaklaşım ve tezlerin birbiriyle etkileşerek
bilim, öğretim ve toplumsal hizmet faaliyetlerinde bulunulduğu mekanlar olarak
tescil etmenin yolunun yeniden yapılandırma süreciyle mümkün olacağını anlatan
Prof. Dr. Çetinsaya, şöyle devam etti:
Yükseköğretimin yeniden yapılandırma sürecinin başlangıç adımı, yeni bir
yükseköğretim yasasında yatmaktadır. Yaklaşık 1.5 yıldır YÖK bünyesinde
sürdürülen çalışmalar belli bir noktaya geldi. Bugün itibariyle bu çalışmalar
kamuoyuyla, iç ve dış paydaşlarla tartışabilme noktasına gelmiştir. Tartışmaya
açılan yasa çalışması, üniversiteleri farklılaştırmaya eğilimli bir yapıda
olacaktır. Üniversite yönetimlerinin tek tip merkezi politikalar ekseninde
yapılandırılması yerine farklı özelliklerdeki üniversitelerin farklı yönetim
modelleri eşliğinde faaliyetlerde bulunması öngörülmelidir. Bunun yanında
yükseköğretim kurumlarımızın özellikle bölgesel dinamikleri ve ihtiyaçları da
gözeterek farklı alanlara odaklanabilmelerini, gerekli yetkinliklere sahip
üniversite ve yükseköğretim birimlerimizin araştırma işlevlerini ön
çıkartabilmeyi mümkün kılan bir yapı tasarlamaktadır. Yükseköğretim Kurulu
bünyesinde yürütülen yasa çalışmaları kurumsal özerkliği teşvik etmekte,
yaptıkları akademik üretimi, eğitim, araştırma, toplumsal hizmet alanlarını ve
kendi alanları genişletme imkanı sağlamaktadır.
Yeni Yükseköğretim Yasasının aciliyetlerle değil, Türkiyenin gerçek
ihtiyaçları ve potansiyelinin gözetilerek hazırlanması gerektiği, bunun yanı sıra
yükseköğretim birikimimizin birbirini dışlayan ikilemlerinin tuzağına düşmeden
özgün modeller geliştirebilecek potansiyeli taşıdığı sürekli hatırda tutulması
gereken bir tutumdur diyen Prof. Dr. Çetinsaya, şu ifadelere yer verdi:
Bu hafta içerisinde bütün iç ve dış paydaşlarımızla fikirleri, modelleri,
alternatifleri, yaklaşımları tartışıp, olgunlaştırma ve nihai halini vermek
istiyoruz. Bu sonbahar içinde mutlaka bu yasanın TBMMde görüşülmesini
arzuluyoruz. Bu süreci, bundan sonra daha hızlı ve çok taraflı bir şekilde
gerçekleştirmeye çalışacağız.
TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı ve AK Parti
Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı da YÖK meselesinin 30 yıldır Türkiyenin
gündeminde olduğunu kaydederek, Kurulduğu günden beri tüm boyutlarıyla
tartışıldı ve tartılıyor. YÖKün kuruluş koşullarıyla bugün geldiğimiz koşullar
çok farklı. Türkiyenin bugünkü yükseköğretim koşulları, üniversite sayıları ve
üniversiteler arasındaki farklılıkları dikkate alarak her üniversitenin kendine
özel koşullarına göre kendi kararlarını azami derecede oluşturabileceği
mekanizmalarla donatacak bir mevzuat ihtiyacı herkes tarafından tartışılıyor. Bir
geniş çerçeve yasasıyla üniversitelerin önündeki engellerin, sıkıntıların
aşılabileceğini düşünüyorum. Eminim ki, yasamadaki arkadaşlarım da bu konuda
ellerinden geleni yapacaktır diye konuştu.
AÜ Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın da, AÜnün 30 ülkede, Türkiyenin 81 iline
ve 957 ilçesine eğitim hizmeti verdiğini vurguladı.
Açılışa, Eskişehir Valisi Kadir Koçdemir, eski Milli Eğitim Bakanlarından
Prof. Dr. Orhan Oğuz, Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar, 1. Hava Kuvvet
Komutanı Korgeneral Abidin Ünal, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Eskişehir
Milletvekili Ruhsar Demirel, AK Parti Eskişehir milletvekilleri Salih Koca ve
Ülker Can, CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt, Eskişehir Osmangazi
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen ve diğer ilgililer katıldı.
İlk ders, AÜ Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Feriştah Alanyalı
tarafından verildi.
Bu arada, YÖK Başkanı Prof. Dr. Çetinsaya, AÜ Rektörlüğüne girerken iki
öğrenci tarafından protesto edildi. Polis, iki öğrenciyi gözaltına aldı.
Muhabir: Deniz Açık
Yayıncı: Mürsel Çetin