ANTALYA (A.A) - Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı,
Dünyadaki ekonomik gelişmeleri dikkate aldığımızda büyüme oranımız elbette ki
arzu ettiğimiz yerde değil. Ama öngördüğümüz bir yerdeyiz. Tesadüfi olan sonuçlar
değil bunlar dedi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odasının (ATSO) başarılı gerçek ve tüzel kişileri
teşvik etmek amacıyla en yüksek vergi ödeyenler, en çok döviz kazandırıcı
hizmetlerde bulunanlar, SGKya en çok prim ödeyenler, Türkiyenin ilk ve ikinci
500 sanayi kuruluşu arasında yer alanlar ile ATSOnun özel ödülüne layık görülen
kişi ve kuruluşlar için düzenlenen geleneksel ödül töreni, ATSO Atatürk Konferans
Salonunda yapıldı.
Törende konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Antalyanın
Türkiyenin en önemli kentlerinden olduğunu, turizm potansiyeli ve tarımsal
zenginliği itibarıyla pozitif sonuçlar doğuran bir kent olduğunu ifade etti.
Hükümet olarak Türkiye bütçesindeki en büyük payı eğitim ve sağlığa
ayırdıklarına dikkati çeken Yazıcı, ekonomik, sosyal projeler hayata geçirilirken
merkeze insanı oturttuklarını anlattı. Türkiyenin bütün sorunlarını çözdükleri
iddiasında olmadıklarına değinen Bakan Yazıcı, ancak imkanları en verimli şekilde
kullandıklarını dile getirdi.
Kendisinden önce konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa
Akaydının hükümetin başka kentlerde yürütülen ulaştırma projelerine yüksek
katkıları olduğuna yönelik sözlerine dikkati çeken Bakan Yazıcı, şöyle konuştu:
Biz hızlı treni, metroyu İstanbulda, Ankarada Ulaştırma Bakanlığımız
aracılığıyla desteklerken, İzmirde de destekledik. Ama burada ihtiyaç var,
olamıyorsa bunu gidermek lazım. Diyalog önemli, talep önemli, istek önemli, proje
getirmek, ısrarcı olmak önemli. Bu tarz bir yaklaşım sergilenirse elbette ki
millete ait kaynağı milletten esirgeme lüksümüz yok. Polemik değil ama ben olsam
hocam, siz Ana muhalefet partisinin belediye başkanı değil, Antalyanın
belediye başkanısınız. Böyle bir söz kullandınız, sanırım ağzınızdan kaçtı. Siz
Antalyanın belediye başkanısınız, herkesin belediye başkanısınız. Bakışınızın,
yürüyüşünüzün böyle olması gerekir diye düşünüyorum.
Türkiyenin büyümesi ve zeminini milletin oluşturduğunu, hükümetlerin bunu
sürdürdüğünü, icraatı ise özel sektörün yaptığını anlatan Bakan Yazıcı,
Türkiyenin dünü ile bugünü arasındaki farkta özel sektörün alın terinin olduğunu
kaydetti.
-Gümrüklerdeki çalışmalar-
Bakan Hayati Yazıcı, bakanlık olarak gümrükler yapılan çalışmaları da
anlattı. Ülkeye giriş yapan insanların ülkeye ilişkin ilk kanaatlerinin
gümrüklerde oluştuğunu belirten Yazıcı, özel sektörle gümrüklü yer ve sahaları
modernize ettiklerini, bekleme sürelerini minimize etmeye çalıştıklarını söyledi.
Gümrüklerde bir gün fazla beklemenin, yapılan ticari faaliyete yüklenen
maliyeti dörtte biri kadar artırdığını vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti:
Bunları modernize etmek ve teknolojik imkanları devreye sokmak suretiyle
bu maliyetler küçülüyor ve sonuçta müteşebbisimizin küresel ekonomik hayatta
rekabet gücünü artırıyoruz. Dünya küçüldü, elektronik ortamda ticaret yapılmaya
başlandı. Türkiyenin geçen yıl elektronik ortamda yaptığı ticaretin hacmi 23
milyar liradır. Bu sene 30 milyar yaklaşık. Bu giderek muazzam bir artış
gösteriyor. Gümrüklerimizde yeni işlem süreçleri devreye sokuyoruz. Hemen 1
Aralıkta bir uygulamamız devreye girecek. Londrada yük yüklemiş bir tır,
elindeki belgeyle yol güzergahındaki ülkelerde işlem yapmaksızın, ayrıca teminat
ödenmesine gerek olmaksızın, varış yeri neresi ise ister Habur olsun, ister
Gürbulaktan çıkış olsun veya son konaklama yeri Türkiye olsun, buraya
varabilecek. AB ile 1996 yılında girdiğimiz Gümrük Anlaşması çerçevesinde ilk
defa AB üyesi ülkelerle bir projeyi paylaşıyoruz. Onun ilk uygulamasını
Türkiyede 1 Aralıkta yapacağız.
-Hallere çeki düzen getirdik-
Yazıcı, Merkezi Sicil Kayıt Sistemi projesi konusunda da bilgi verdi. Ticari
hayat içinde faaliyette bulunan tüzel ve gerçek kişiler, ticari faaliyette
bulunan dernekler ile işletmesi olan vakıfların MERSİS kapsamında toplanacağını
anlatan Bakan Yazıcı, Siz o numara ile ticari hayatın aktörü olan sanayicinin
faaliyetlerine bilgilerine ulaşmak imkanına kavuşacaksınız dedi.
Hal Kanunu olarak bilinen 5957 sayılı Meyve ve Sebzeler ile Arz ve Talep
Derinliği Bulunan Bazı Ürünlerin Ticaretine İlişkin Kanunun bu sene başında
yürürlüğe girdiğini hatırlatan Bakan Yazıcı, şubattan itibaren uygulanmaya
başlanan kanunun önemine işaret etti.
Türkiyede 45-46 milyon ton meyve sebze üretimi yapıldığına dikkati çeken
Yazıcı, Aşağı yukarı yüzde 20ye yakın kısmı Antalyada üretiliyor. Bunun
parasal değeri, 65-70 milyar lira. Böylesine büyük bir varlık. Bunun yüzde 25i
sevkıyatta, ambalajlama yanlışlıkları yüzünden yok oluyordu dedi.
Hal Kanunu ile bu alanda düzenlemeye gittiklerini anlatan Bakan Yazıcı,
şunları söyledi:
Hallere çeki düzen getirdik. Hal Kayıt Sistemini devreye soktuk. Ürün
kimliği devreye girecek. Bu devreye girdiğinde, tüketici satın almak istediği
ürünün nerede ne zaman üretildiğini o kimlikten görebilecek. Bizim ekonomimizin
en temel sorunlarından birisi kayıt dışılıktır. Kayıt dışılık aşağı yukarı
ekonominin yüzde 38-40ı dolayındadır. Temel bir sorun. Kayıt dışılık ne kadar
yüksekse kayıtlı olanların yükü o kadar artar. Çünkü devletin cari giderlerini
karşılayacaksınız. Kayıt dışlığı ne kadar minimize edersek, kayıtlı olanın yükü
de o kadar azalır. Dolayısıyla Hal Kanunu ile tarladan sofraya nitelediğimiz bu
alanda müstahsilimizi, tüccarımızı, tüketicimizi, esnafımızı korumuş olacağız. Bu
alandaki ekonomik faaliyetler daha sağlıklı bir hale gelecek, kayıtlı hale
gelecek, sonuçta bundan hepimiz yararlanacağız.
-Pek çok Avrupa ülkesinden iyi durumdayız-
Bakan Yazıcı, Türkiyenin bugün ekonomisi ile uluslararası platformlarda
takip edilen bir ülke haline geldiğini vurguladı. Yurt dışından gelen yabancı
heyetlerin hep Türkiyenin ekonomik performansını sorduğunu anlatan Yazıcı,
ülkede enflasyonun tek hanede olduğunu, işsizliğin yüzde 8,5 dolayında olduğunu
kaydetti.
Yazıcı, Türkiyenin, merkezi yönetim borç stoku ile gayrisafi hasıla
arasındaki denge kıyaslandığında Maastricht kriterlerine göre pek çok Avrupa
ülkesinden çok iyi durumda olduğunu bildirdi. Avro bölgesindeki ülkelerde bu
oranın yüzde 73-80ler dolayında olduğuna işaret eden Yazıcı, Maastricht
kriterleri bunu yüzde 65 olarak belirlerken, Türkiyede bu oranın yüzde 39
olduğunu açıkladı.
İyi gidiyoruz diyen Bakan Yazıcı, Dünyadaki ekonomik gelişmeleri
dikkate aldığımızda büyüme oranımız elbette ki arzu ettiğimiz yerde değil. Ama
öngördüğümüz bir yerdeyiz. Tesadüfi olan sonuçlar değil bunlar. Arzumuz çok daha
yüksek büyüme, ama öngörümüzü yakalamış durumundayız. Öngörüyü yakalamak demek,
planlı, programlı vizyoner çalışılıyor demektir diye konuştu.
-Anayasa ihtiyacı-
Hayati Yazıcı, Türkiyenin daha iyiye gidebilmesi için yeni bir anayasaya
ihtiyacı olduğunu da bildirdi. Türkiyede bugüne kadar 5 anayasa yapıldığını
hatırlatan Yazıcı, halkın kendi anayasasını yapma hakkını bugüne kadar
kullanamadığına işaret etti. Yazıcı, Türk milleti ilk kez anayasa yapma hakkına
kavuştu. Bunu bu meclisin yapması lazım. Hiç kimse bundan kaçamaz dedi.
Yazıcı, sorunları çözmek için güzel metinler yazmanın da yeterli
olmayacağına işaret ederek, Kafalarımızı biraz değiştirmemiz lazım. Bizim en
büyük zenginliğimiz kardeşliğimizdir, sevgimizdir. Kesinlikle cömert davranalım,
cimri davranmayalım. Sevginin, cömert davranmanın maliyeti yok. İnsan olarak
birbirimizi sevelim ve diyalog kanallarımız hep açık olsun diye konuştu.
Muhabir: Güç Gönel
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu