ARDAHAN (A.A) - Atatürk Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve
İnkılapları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sinever Esin Dayı, Ardahanın düşman
işgalinden kurtuluşunun 92. yıl dönümü dolayısıyla bir konferans verdi.
Dayı, Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü salonunda düzenlenen Ardahan Kongresi
ve İşgalden Kurtuluş konulu konferansta yaptığı konuşmada, Ardahan denildiği
zaman, Ardahan-Kars-Batum olarak üçünün birlikte anılması gerektiğini söyledi.
Mondros Mütarekesi imzalandığı zaman Osmanlı İmparatorluğunun yenilmediğini
ancak yenik sayıldığını hatırlatan Dayı, Çünkü müttefiklerimiz olanlar,
toprakları işgal edilmişti, ihtilaf devletleri tarafından. Bizim de tek başımıza
savaşmamız mümkün değildi dedi.
1828de Osmanlının kaybettiği topraklarının geri alındığını ifade eden
Dayı, şunları konuştu:
Dolayısıyla böyle bir özelliğe sahip devletin yenilmesi mümkün değil. Ama
yenik sayıldı. Cenub-i Garb-i Kafkas hükümeti mecburiyetten kurulmuştur. Ana
vatandan ayrılma değil. Merkezi hükümet koruyamadığı için kurulmuştur. 18-19 Ocak
1919 tarihinde üçüncü büyük Kars Kongresi neticesinde oluşturulmuştur. Buraya
sürekli İngilizlerin baskısı vardır. Ermenileri getirip yerleştirmek için.
Ellerindeki erzakı Ermenilere verilmesini sağlama baskısı vardır.
Bölgede Ermeniler tarafından çok katliamların yapıldığına işaret eden Dayı,
Bu bölgede asıl Ermeniler katliam, soykırım yapmıştır. Bölgede onlar
yapmışlardır katliamı. Fakat haklı olmak her zaman haklılığımızı ispat için
yeterli değil. Çünkü bu mücadelede biz maalesef çok gerilerde kaldık dedi.
-Biz çevremizdeki herkesle dost olmak istiyoruz-
Ardahan Valisi Seyfettin Azizoğlu da Ardahanın vatan coğrafyası içinde
kahraman insanların kahramanlıkların yaşadığı çok müstesna ve mübarek bir kent
olduğunu belirterek, Can sağ iken yurt vermeyiz düşmana diyenlerin torunları
kahraman Ardahanlılar bilmeliler ki bu vatan kan dökülerek, can verilerek
kazanılan topraklardır. Bu topraklar ilelebet vatanımızın en mümtaz ve en güzel
beldesi olarak kıyamete kadar bizlerle beraber yaşayacaktır diye konuştu.
Ardahandan herkese seslenmek istediğini ifade eden Azizoğlu, Bir zamanlar
bizimle beraber yaşayıp daha sonra ülkemizin zor zamanlarında, milletimizin zor
günlerinde bizi belki arkadan hançerleyen, arkadan vuranlar, belki nankörlük
edenler olabilmiştir, olmuştur. Ama biz öyle bir milletiz ki onlara karşı bilakis
düşmanlık beslemiyoruz. Biz çevremizdeki herkesle dost ve samimi komşuluk
ilişkileri içinde yaşamayı düşünüyoruz ve istiyoruz dedi.
Azizoğlu, bölgenin barışın, huzur ve kardeşliğin tesis edildiği bir coğrafya
olmasını dilediğini sözlerine ekledi.
Muhabir: Günay Nuh / Ayşe Yıldız
Yayıncı: Hasan Özkal