ISPARTA (A.A) - Murat Yolcu - Yalvaçtaki Pisidia Antiocheia
Antik Kentinde gün yüzüne çıkarılan köpek mezarlarının halkın, Hristiyan
inancına rağmen kentin o dönemde yaşadığı felaketlerden korunmak için pagan
inancına başvurduğunun kanıtı olarak gösterilebileceği bildirildi.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm
Başkanı ve Antiocheia Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Özhanlı, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, 4 yıldan bu yana sürdürülen antik kentteki kazı
çalışmalarının bu yıl 11 Hazirandan beri devam ettiğini, hava koşullarının iyi
gitmesi durumda çalışmaların 10 Aralıka kadar devam edeceğini söyledi.
Bu yılki kazı çalışmalarının antik kentin kuzey-güney yönündeki caddelerinde
yoğunlaştırıldığını bildiren Özhanlı, 5 ay süren caddedeki çalışmaların sona
erdiğini kaydetti.
Kazılarda caddede ilginç verilere ulaşıldığına dikkati çeken Özhanlı,
Özellikle Antiocheia Antik Kentinde 8,9 ve 10. yüzyıllara ait çok sayıda eser
karşımıza çıktı. Ancak bir veri var ki gerçekten geç antik dönemin sosyal
yaşantısını, inancını bize gösterdi. Bu, 2009 yılında bulunmasına rağmen tam
anlaşılamayan köpek mezarıdır. Kentin en işlek caddesinde bir köpek mezarının
bulunması ilginç bir veri olarak sunulabilir dedi.
Bu yıl elde edilen en önemli verilerden biri olan köpek mezarının
Hristiyanlık dönemi sosyal yaşantısı ve inancına yönelik bazı ipucları verdiğini
dile getiren Özhanlı, Hristiyanlık inancında köpeğin sevilmeyen bir hayvan
olduğunun bilindiğini kaydetti.
Antik dönemde büyücülerin tanrısı olarak görülen ve köpeği kutsal hayvan
kabul eden Hekabe adında bir tanrıça olduğunu bildiren Özhanlı, Bu tanrıça
adına felaketler karşısında köpek kurban edilmekteydi. Hristiyanlık döneminde ise
köpeği kurban eden bu inanç tamamen kaybolmuştu. Çünkü Hristiyanlıkta köpek,
sevilmeyen hayvandı. Geç döneme ilişkin elde edilen bu veriler özellikle Pisidia
Antiocheia Antik Kentinin 8. yüzyılda uğradığı felaketlerden dolayı, eski
inancın tekrar uygulanmaya çalışıldığını göstermektedir diye konuştu.
Özhanlı, Emevi döneminde Halife Velidin oğlu Abbas tarafından kentin büyük
bir Arap akına uğradığını ifade ederek, şunları söyledi:
Burada yağmalama olması sonucu halk fakirleşmiş ve hastalıklar ortaya
çıkmaya başlamış. Bunun üzerine kent, eski geleneği tekrar ortaya çıkarmış. 2010
yılında antik kentin ana çeşmesinin bulunduğu noktada çıkarılan başka bir köpek
mezarı, bu geleneğin devam ettiğini göstermektedir. Kaburgalarının arasından
geçirilmiş mızrak köpeğin kendiliğinden ölmediğini, kurban edilerek gömülmüş
olduğunu bize göstermektedir. Köpek, çok itinalı bir şekilde gömülmüştü. Köpeğin
patilerinin altına taşların konulması ve yine yönünün kuzey-güney doğrultusunda
olması Hristiyanlık geleneğine uymadığını, farklı bir şekilde gömüldüğünü
göstermektedir. Mezarlarda köpeklerin yanı sıra metal bilezik, seramik gibi
eşyaların bulunması ayrı bir öneme sahip.
Pisidia Antiocheia Antik Kentinin bu dönemde çok küçüldüğünü, Roma
dönemindeki ihtişamını kaybettiğini, ardından kentin bugünkü Yalvaç ilçesinin
olduğu yere taşındığını anlatan Özhanlı, Kazılarla elde edilen veriler 8 ve 9.
yüzyıllarda Pisidia Antiocheia Antik Kentinde sosyal yaşantının ve dinsel
inanışın nasıl olduğunu kanıtlar niteliktedir dedi.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu