ISPARTA (A.A) - Murat Yolcu - Yalvaç ilçesindeki Pisidia
Antiocheia Antik Kentinde uygulanan, birbirini dik kesen ve karmaşıklıktan uzak
bir yapılaşma sistemi olan Hippodamik kent planının bugün Avrupadaki çoğu kentte
uygulandığı bildirildi.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm
Başkanı ve Antiocheia Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Özhanlı, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, Pisidia Antiocheia Antik Kentinin, antik
dönemdeki en büyük kentlerden biri olduğunu söyledi.
Antik çağda kentin kurulacağı yerin düşman saldırılarına karşı tepede
bulunması, hayvancılık ve tarım alanları, su kaynakları ve kentin poyraz rüzgarı
alıp almamasına göre belirlendiğini anlatan Özhanlı, Pisidia Antiocheia Antik
Kentinin bu gerekliliklerinin hepsini barındırdığını vurguladı.
Kentin batıya bakan bir yamaç üzerine kurulduğunu bildiren Özhanlı,
birbirini dik kesen kuzey-güney ve doğu-batı doğrultusunda iki ana caddede kurulu
antik kentte Hippodamik kent planının uygulandığını ifade etti.
Kentin su ihtiyacının karşılanması amacıyla su kemerlerinin kurulduğuna
değinen Özhanlı, Kent, İstanbul gibi yedi tepe üzerine kurulu. En yüksek tepeye
kentin en büyük tanrısının tapınağı inşa edilmiş. Kentin ana caddeleri
kuzey-güney ve doğu-batı yönünde kesişiyor. Diğer bütün sokaklar bu caddelerle
birleşmektedir. Kamusal binalar da bu caddelerin belirli noktalarına kurulmuş
durumda dedi.
-İyi bir şehircilik planı için antik kentlerin bilinmesi yeterli-
Özhanlı, yaptıkları kazılarda kentteki bütün sokakların altında 2 metre
derinliğinde bir kanalizasyon sistemi bulduklarına dikkati çekerek, şunları
söyledi:
Bu kanalizasyon ağı, ana caddelerle birlikte bütün yan sokaklarda da
bulunuyor. Bütün sular ana kanalizasyonda birleşip kentin dışına taşınıyor.
Yağmur yağdığında Pisidia Antiocheiada ayağınızın ıslanma imkanı yok. Çünkü
bütün sokakların tabanı yaklaşık 1,5 metre yüksekliğinde taşlarla döşeli.
Yanlarda kaldırımlar var. Teraslanmış yapıda hiçbir bina, diğerinin ışığını
kesmiyor. Kentteki dükkanların hepsi aynı büyüklükte, yani tam bir demokrasi
uygulanmış. O çağda buraya gelinmiş olsaydı, dantel gibi işlenmiş bir kent
dokusuyla karşılaşırdınız.
Kentte yaptıkları kazılarda Hippodamik kent planının çok iyi şekilde
uygulandığını gördüklerini dile getiren Özhanlı, Antik kentte 15 bin kişilik
bir stadyum var. Antik dönemde bir yerin kent olabilmesi için o yerde tapınak,
meclis binası, kamusal binaların olması gerekiyordu. 6 bin kişilik tiyatrosu var.
Bunlar açılmış olanlar. Kentin sadece yüzde 5i kazılmış durumda diye konuştu.
Doç. Dr. Özhanlı, Türkiyenin bazı kentlerde zaman zaman su baskınları
yaşandığını kaydederek, şöyle dedi:
Eğer ülkemizde iyi şehircilik planı uygunlanması gerekiyorsa, antik
kentlerin bilinmesi yeterli olacaktır. Bugün Yalvaç ilçesinin kurulduğu alan, o
dönemde antik kentin tarım arazisiydi. Isparta ve Türkiyedeki birçok şehir de
maalesef tarım arazileri üzerine kuruldu. Bugün, antik dönemde bir kent
yapılırken gösterilen hassasiyetin hiç dikkate alınmadığını görmekteyiz. Bu da
bize sahip olduğumuz değerleri yeterince tanımadığımızı göstermektedir.
Hippodamik kent planı Avrupa ve Amerikanın bütün kentlerinde
uygulanıyor diyen Özhanlı, Türkiyede bu kent planı uygulanmıyor. Ancak
uygulanabilir. TOKİnin kentsel dönüşüm kapsamında yaptığı düzenlemelerde
Hippodamik plan uygulanabilir. Süleyman Demirel Üniversitesi olarak yürüttüğümüz
kazıların Türkiyenin gelecek 10 yılına çok büyük katkıları olacağını, geleceğin
kentleşmesinde, şehrin kültürel değerlerine etki yapacağına inanıyoruz diye
konuşu.
-Hippodamik kent planı-
MÖ 5. yüzyılda birbirlerini dik kesen sokak ve caddelerin oluşturduğu eşit
parsellerden meydana gelen kent modeli, ilk olarak ünlü mimar Hippodamos
tarafından Anadoluda Ionia kenti olan Miletosda uygulanmıştı. İlk uygulayan
kişinin adıyla anılan Hippodamik kent planı, daha sonra Priene gibi bölgedeki
diğer kentlerde de uygulanmış, Helenistik ve Roma döneminde ise geliştirilerek
tüm Akdeniz dünyasında uygulanan bir kent modeli olmuştu.
Hippodamik kent planında şehir, yapılaşma karmaşasından uzak oluyor. Tüm
kamusal binalar herkesin kolayca ulaşabilmesi için kentin ortasında yer alıyor.
Caddelerin birbirini dik olarak kestiği kent yapısında kanalizasyon hatları da
iyi ayarlandığı için su baskınları pek fazla görülmüyor.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu