SAMSUN (A.A) - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Enfeksiyon
Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Prof.Dr. Şaban Esen, Hasta
ve hasta yakınına karşı güven hissi verilme adına, zaman zamanda hasta yakınının
baskısı nedeniyle, her reçeteye antibiyotik yazılabiliyor dedi.
Esen, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesinde düzenlenen Akılcı
Antibiyotik Kullanımı ve Cerrahi Profilaksi konulu konferansta yaptığı
konuşmada, antibiyotiklerin aşırı veya kötü kullanımıyla ilgili bilgi verdi.
Hekimlerde hastaya en iyi tedaviyi vermek kaygısının olduğuna dikkati çeken
Esen, şunları söyledi:
Dolayısıyla bazen en geniş spektrumlusu en iyidir, en pahalısı en iyidir,
yanılgısı oluşabiliyor. Bazen de küçük dozlar etkili oluyorsa, dozu arttıralım
yaklaşımı oluyor. Hekimin enfeksiyon hastalıklarının tanı ve tedavisi konusundaki
bilgi düzeyindeki yetersizlik sonucunda antibiyotiğe aşırı güven söz konusu
olabiliyor. Yada enfeksiyonu hemen kontrol altına almak gibi bir istek
olabiliyor. Yeterince laboratuvarı kullanmıyoruz. Özellikle mikrobiyoloji
laboratuvarını yeterince kullanmıyoruz. Kan kültürü alma alışkanlığımız iyi
değil. Normalde önerilenin onda biri kadar kan kültürü alıyoruz, Türkiyedeki
hastahanelerde. Uygun antibiyotiği verebilmek için mikrobiyoloji laboratuvarını
maksimum kullanmak lazım.
Üst solunum yolu enfeksiyonlarının etkeninin çoğunlukla bakteriler değil
enfeksiyon olduğuna dikkati çeken Esen, Hasta ve hasta yakınına karşı güven
hissi verilme adına, zaman zaman da hasta yakınının baskısı nedeniyle, her
reçeteye antibiyotik yazılabiliyor. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının etkeni
yüzde doksan virüslerken, reçetelerimizde sırf hasta veya hasta yakınlarını
memnun etmek adına yüzde doksan antibiyotik var. Üç yaşından önceki çocuklarda
solunum yolu enfeksiyonlarına bakteriler olmaz denebilecek kadar azdır. Ama
antibiyotik veriliyor. Üç yaşından küçük çocuklarda solunum yolu enfeksiyonunun
etkeni yüzde yüze yakın virüslerdir diye konuştu.
Muhabir: Anıl Kuru
Yayıncı: Hüseyin Likoğlu