NİĞDE (A.A) - Anadolu Sanayici ve İşadamları Federasyonu
(ANSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Coşkun, "Dikey büyümeyi tamamlamadan yatay
büyümeye geçmemek gerekir" dedi.
Genç Sanayici ve İşadamları Derneğinin davetlisi olarak Niğdeye gelen
Coşkun, bir otelde iş adamlarına, "Ticari hayatta başarılı olmanın yolları ve
markalaşma" konulu konferans verdi.
Coşkun, konuşmasında, başarıyı sağlamak için önce hedefin belirlenmesi
gerektiğine dikkati çekti.
Herkesin kendine yazılı bir hedef koyması gerektiğini belirten Coşkun,
"Bahanelerimiz olmayacak. Gözümüzü hedeften ayırdığımızda gördüğümüz her şey
bahanedir. İnsan hedefine odaklanırsa onu yapmaya çalışıyor. Hedeften ayrılınca
kriz vardı, bizim sektörün sonu geldi gibi sözlerle aslında kendimizi
demoralize ediyoruz. Kendimizi hedeften uzaklaştırıyoruz. O nedenle hedef olacak,
bahane olmayacak" dedi.
Hedefimizi koyup yolumuzda ilerlerken önünüze engeller çıkabilir diyen
Coşkun, şöyle devam etti:
"Önemli olan engellere takılmadan, yola devam edebilmektir. O kadar hızla
değişen bir dünya içerisinde yaşıyoruz ki sürekli bir değişim içindeyiz. Buna bir
şekilde ayak uydurmak lazım. Yenilenmemiz lazım, aksi takdirde işimizi
ilerletmemiz mümkün değil. Değişim zamanı geldiğinde o hamleyi yapmazsak burada
ticari hayatımız sonlanmış oluyor. Değişim acılıdır, zorludur, bunu biliyoruz. Bu
değişimi sıkıntısına katlanarak yaparsak o zaman tekrar yepyeni bir işe kavuşmuş
oluyoruz. Olumlu ve pozitif düşünmemiz gerekiyor. İnsanlarla olan iş veya sosyal
ilişkilerimizde her zaman pozitif olabilmemiz gerekiyor. Yaptığımız işin dünya
ölçeğinde ne olduğunu bilmek, seyahatlerle kendi işimizle ilgili gelişmiş yerleri
görmek, işimizin geleceği adına fikirler verir. Dünyadaki yerimizi görürsek
nereye kadar gideceğimizi de değerlendirmiş oluruz. İşini iyi takip eden insanlar
atılımlar yapabilir."
-"Erteleme hastalığına yakalanmamak önemlidir"-
Coşkun, "Erteleme hastalığına da yakalanmamak önemlidir. İşleri yarın,
haftaya diye erteleriz. Çok sakıncalı ve insanların önünü tıkayan bir şeydir. Çok
küçük iş yapan insanların çok sayıda iş yapmaya yeltendiklerini görüyoruz. Dev
holdingler bile çok büyük sermayelerine karşın işlerini sadeleştiriyorlar. Çünkü
küçük yapılan işlerde kazanç az olduğu gibi kontrol de çok zordur. Elinde
sermayesi yok denecek kadar az olan insanlar yaptıkları işin içindeki
sermayelerinin bir kısmını alıyorlar, Ben bir de şu işi yapacağım diyorlar.
Halbuki böyle bir işten sonuç alınmıyor. Dikey büyümeyi tamamlamadan yatay
büyümeye geçmemek gerekir" ifadelerini kullandı.
Lüks yaşamın iş adamını batırdığını vurgulayan Coşkun, şunları anlattı:
"Devletlerde bile bu böyledir. Avrupada yaşanan krizin nedeni budur. Çok
lüks içinde yaşıyorlar ve bunda da ısrar ediyorlar. Özellikle esnafların
kasalarından rahat bir biçimde para almaları sakıncalı bir durumdur. Her insanın
ölçeğine göre kendine maaş belirlemesi lazım. Çalışanı gibi kendine maaş koyması
lazım. Şahıslarımız değil, şirketlerimiz zengin olacak. Yani işlerimiz kuvvetli
olacak. Şahsımız, lüksümüz çok önemli değil. İş gücümüz, potansiyelimiz çok
önemli. Kurumsallaşmalıyız, mutlaka ortaklık ve kurum kültürümüz olmalı."
Muhabir: Murat Kaya
Yayıncı: Orhan Canbulatel