İZMİR (A.A) - Mustafa Yıldırım - İzmirde 42 yaşındaki kadın,
böbrek yetmezliği rahatsızlığı ortaya çıkan 23 yaşındaki oğluna böbreğini vererek
iyileşmesini sağladı.
Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakil Merkezinde
gerçekleştirilen operasyonda anne Sabiha Sezginden alınan sağ böbrek, başarılı
bir operasyonla oğlu Tayfun Sezgine nakledildi.
Sabiha Sezgin, ameliyat sonrası AA muhabirine yaptığı açıklamada, ocak
ayında oğlunda böbrek yetmezliği rahatsızlığı bulunduğunu öğrenmelerinin hemen
ardından E.Ü Tıp Fakültesi Hastanesinin Organ Nakil Merkezine müracaat
ettiklerini anlattı.
Oğlu 3 yaşındayken kocası Hasan Sezginin öldüğünü belirten Sabiha Sezgin,
tek çocuğunun sağlığına kavuşması için böbreğini vermeye gönüllü olduğunu
kaydederek şöyle konuştu:
"Eşim Hasan Sezgin, 20 sene önce 25 yaşında iken beyin kanaması sonucu vefat
etti. Bütün ailenin tek erkek çocuğu olan oğlum Tayfun, evin prensi gibi. Bir
daha evlenmedim, hayatımız boyunca Tayfunun üzerine titredik. Bizim 3 tane
gönüllü vericimiz vardı. Babaannemiz, ben, bir de amcamız. Babaannemizde sağlık
problemi çıkınca devreye ben girdim. Kimseye gerek yok ben vereceğim dedim. Tek
evladımın kurtulmasını istedim. Oğlum için böbreğimi hiç düşünmedim verdim, yeter
ki sağlığı yerinde olsun."
-"Bütün aile üstüme titriyor"-
Anadolu Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Bölümünün 2. sınıfı
öğrencisi olan ve annesiyle birlikte tekstil işinde çalışan Tayfun Sezgin,
geçtiğimiz yıl kulaklarında iltihabi bir rahatsızlık tespit ettiğini, bunun da
böbrek yetmezliğine yol açtığını öğrendiklerini anlattı.
Rahatsızlığının ortaya çıkmasıyla ailesinin böbrek vermeye gönüllü olduğunu
belirten Sezgin, "Sonuçta annem ve doktorlarım sayesinde sağlığıma kavuştum.
Babamı küçük yaştayken kaybettik, annem benim her şeyim. ailem de üzerime çok
düşkün. Sağlığıma kavuştuğum için mutluyum. İş yerimi kurup, başına geçmek
istiyorum" dedi.
Babaanne Hatice Çapın (65) ise torunu için ilk olarak kendisinin gönüllü
bağışçı olduğunu, ancak yapılan tetkiklerde rahatsızlığı tespit edilence böbreği
gelininin verdiğini ifade etti.
-"Nakil öncesi çok yönlü araştırma yapıyoruz"-
Nakili gerçekleştiren EÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun da, bir annenin fedakarlık örneği göstererek
yaklaşık 6 aydır böbrek yetmezliği çeken oğlunun sağlığına kavuşmasına vesile
olduğunu ifade etti.
Bu operasyonlarda kan grubu, doku uygunluğunun yanı sıra "çapraz reaksiyonu"
önemsediklerini bildiren Prof. Dr. Hoşcoşkun, böbreğinin veren gönüllü bağışçının
her yönüyle araştırılarak bağışın ardından hayatında en ufak bir sorun
yaşamaması, hayati tehlike ile karşılaşmaması gerektiğini aktararak şunları
söyledi:
"Verici böbreğini vermesinden dolayı hiçbir şekilde olumsuzluk yaşamamalı.
Alıcı için de aynı şartlar gerekli. Mutlak surette organın vücut tarafından kabul
edilip edilmeyeceği, iş görebileceği mutlak surette ortaya konulmalı. Her hangi
bir hastalığın nakil olan organla hastaya geçmemesi gerekiyor. Nakil öncesi çok
yönlü araştırma yapıyoruz" diye konuştu.
Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun, organ nakli için organ bağışının önemine dikkati
çekerek, yaygınlaşması gerektiğini vurguladı.
Yayıncı: Serdar Yılmaz