ADANA (A.A) - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin,
Geçen yıla göre bütçesini yüzde 67 artıran bakanlığımız, 5 genel müdürlük ve 32
daire başkanlığıyla herkesin, yetimin, yoksulun, yaşlının, mağdurun ve muhtacın
yaşamına dokunduğumuz bir bakanlık haline geldi dedi.
Şahin, Adanada bir otelde düzenlenen AK Parti Siyasi ve Hukuk İşleri
Başkanlığı Adana Bölge Toplantısında yaptığı konuşmada, millete hizmet etme
çatısı altında bir arada, tek yürek olmak ve aynı hedefe kilitlenip tüm
güçleriyle milletin geleceği için mücadele etmenin gayretinde olduklarını
söyledi.
Toplantıda önemli konuşmalar yapıldığını belirten Bakan Şahin, gündemdeki
çözüm sürecinin, bugün başlayan bir süreç olmadığını ifade etti.
AK Partiyi kurarken, partinin felsefesini oluştururken, Şeyh Edibalinin
felsefesine odaklandıklarını vurgulayan Şahin, Önce insanı yaşat ki devlet
yaşasın, insanı yücelt ki devlet yücelsin anlayışıyla yola çıktık. Kimsesizlerin
kimi olacağız, sessiz yığınların sesi olacağız, devletin şefkat elini millet
hissedecek dedik. Buradan baktığınız zaman özellikle son 10 yılda çok önemli
değişimleri beraber yaşadık dedi.
Şahin, iktidarlarının ilk döneminde özellikle insan hakları, temel hak ve
özgülükler bakımından çok önemli yasal düzenlemeleri yaptıklarını anlatarak,
Nerede sıkıştıysak da, nerede kör düğüm olduysa da, Bunlar bitti dedikleri
noktada millet geldi ve bu kör düğümü açtı. Demokratikleşme çok temel bir insan
hakkı. Özellikle ekonomik kalkınma ve demokratikleşmenin, bir ikiz kardeş
olduğuna inandık, hürriyet ve ekmeğin birbirinden ayrılmaz parça olduğuna
inandık diye konuştu.
Arap hareketinin, kadınların ve gençlerin içinde bulunduğu bir halk hareketi
olduğunu belirten Şahin, Arap hareketine baktığınızda, baskıya ve zulme karşı,
kötü yaşam koşullarına karşı bir direncin olduğunu görüyorsunuz veya bizim kendi
yaşadığımız tecrübeye baktığınızda, insanların ekonomik olarak kalkınmaya
başladığı zaman, temel hak ve özgürlüklerin de beraberinde ilerleme ihtiyacının
halk tarafından geldiğini görüyorsunuz dedi.
Bize düşen şey, halkın önünde gitmek, halkın taleplerini görmek, halkın
değişim ve dönüşüm iradesini tecelli ettirmek kaldı diyen Şahin, konuşmasına
şöyle devam etti:
İşte bu yüzden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı nasıl yeniden
yapılandı- Neden ustalık döneminde devlet bakanlıkları kapatıldı- Neden tek çatı
altında toplandı- dersek, bunların hep son 10 yılın getirdiği bir bilgiden
tecrübeden doğdu. Demokratikleşecektik, ekonomik kalkınmanın tahlilini
gerçekleştirecektik, yasakları kaldıracağız, yoksulluğu önleyeceğiz, yolsuzluğu
önleyecektik. İşte yoksulluğu önleme dediğimiz şey de, ekonomik kalkınmayı
gerçekleştirirken, ülkenin kaynaklarını büyütürken, kara delikleri kapatırken, o
büyüyen kaynaklarla insan odaklı ihtiyaçları gidermek, daha fazla hastane, daha
fazla okul, daha fazla yol, yani temel insan ihtiyacının, onurlu bir insan
yaşamının ihtiyacı olan bütün ihtiyaçları yapmaktı. Bu ülkede olan herkes, anası
babası kim olursa olsun, inancı, mezhebi, ırkı ne olursa olsun eğer bizim
inancımıza göre eşrefi mahlukat olarak doğuyorsak, bir Yunus Emrenin diliyle
yaratılanı yaradan dolayı seven anlayışın mensuplarıysak, onun insan gibi
yaşaması, doğuştan gelen haklarını kullanması, yaşam hakkıyla beraber eğitim ve
sağlık hakkı, istihdam, ekonomik, sosyal ve kültürel alanda güçlenmesi
gerektiğine inandık.
-Sosyal politikalar toplam bütçesini bugün 20 milyar TLye ulaştırdık-
Şahin, bugün baktıkları o büyük pencerede de bu ekonomik kalkınmayla sosyal
politikanın at başı gitmesi gerektiğini gördüklerini söyledi.
IMF politikalarından çıkmalarının temel nedeninin de bu olduğunu anlatan
Şahin, IMFnin gelip bize şunları bunları yapacaksınız diye verdiği reçetenin
içerisinde daha az tüketeceksiniz, daha az üreteceksiniz ve daha az
dağıtacaksınız vardı dedi.
Şahin, kendilerinin de bu pencereyle bu ülkeyi büyütemeyeceklerini
söylediklerini anımsatarak, şöyle devam etti:
Bizim yaptığımız çalışmada daha fazla üreteceğiz, daha fazla alın teri
dökeceğiz, daha fazla gayret edeceğiz daha fazla çalışacağız ama daha fazla
dağıtacağız. İşte o yüzden biz sosyal politikalar penceresinden baktığınız zaman
o günün şartlarında 2001de 2002de AK Partiden önce 1.2 milyar TL olan sosyal
politikalar toplam bütçesini bugün 20 milyar TLye ulaştırdık. Geçen yıla göre
bütçesini yüzde 67 artıran bakanlığımız, 5 genel müdürlük ve 32 daire
başkanlığıyla herkesin, yetimin, yoksulun, yaşlının, mağdurun ve muhtacın
yaşamına dokunduğumuz bir bakanlık haline geldi. Ama önce, güvenin ve istikranın
sağlandığı, ekonomik ve siyasi istikrarın beraber bir bütün olduğu Türkiye
yakalamamız gerekiyordu. Ve yola çıktığımız zaman 2001deki krizden büyük bir
ders aldık. Dünyada hiçbir kriz yokken bizim neden bu krizi yaşadığımızın
reçetesini oluşturduk. O günlerde yapılan sosyal güvenlik, bankacılık, sağlık ve
kamu maliyeti reformlarını da bize kimse yapın demedi. Ama o ihtiyacı, krizi
fırsata dönüştürebilme, krizden çıkıp bunu kalkınmanın bir parçası yapabilmemiz
için bunların hepsinin önce parlamentoda yasal zeminini oluşturduk, sonra da
uygulamalar boyutunda da yapılması gereken tüm çalışmaları beraberinde
götürdük.
Şahin, yapılanların farkını 2008 yılında dünyada kriz çıktığında
hissettiklerini belirterek, Oluşturduğumuz modeli dünya ekonomi formunda bize
Siz bunu nasıl başardınız, kendi modelinizi nasıl oluşturdunuz diye sordular.
Sayın başbakan yardımcımız da Aslında siz bunu nasıl yapacağını biliyorsunuz,
sizin eksiğiniz, burada güçlü bir lideriniz yok dedi. Yani onların bir Recep
Tayyip Erdoğanı olmadığı için, radikal dönüşümleri yapacak güçlü bir
parlamentoları, güçlü bir iktidarları olmadığı için. Yapmaya çalışıyorlar ama
yapamıyorlar dedi.
-Ailenin önemi-
Şahin, bakanlığıyla ilgili yapılan çalışmaları da anlatarak, ailenin önemine
değindi. Aile değerlerini korumak, kollamak, dağılmadan ve parçalanmadan bir
arada tutma zorunluluğu bulunduğunu ifade eden Şahin, kurumlarında bulunan 14 bin
çocuğun, parçalanmış ailelerden olduğunu vurguladı.
Şahin, ailenin parçalanması halinde ne toplumun ne de çocukların bir şey
kazanacağını belirterek, Ülkemizde yılda 500-600 bin arasında evlenme oluyor,
ortalama 100-120 bin aile de boşanıyor. Boşanma en çok 2001deki ekonomik krizde
olmuş ve 140 bine çıkmış. Alınan tedbirlerle bu normalleşti ama biz radikal
tedbirlerle 3 boyutlu sistem başlattık. Öncelikle evlilik öncesi eğitimlere
başladık. İkincisi aile yönetilmesi gereken önemli bir kurum. O yüzden gençleri
aile ve iletişim, hukuk, sağlık gibi konularda eğitimden geçiriyoruz. Evlilikte
ilk 5 yıl çok önemli. Boşanmaların yüzde 39u ilk 5 yılda oluyor. Ayrıca aile
fertlerine rehberlik edecek bir çalışma tamamladık dedi.
-Kadına yönelik şiddet-
Şahin, bakanlık bünyesindeki Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün çok önemli
genel müdürlük olduğunu söyledi.
Kadına yönelik şiddetle ilgili üçüncü sayfa haberlerini gördüklerinde
radikal tedbirler almak durumunda kaldıklarını anlatan Şahin, Bakanlığımız bu
konu radikal kararlar aldığında, sadece kadın ve şiddetle örtüşen bir bakanlık
gibi algılandı. Ancak baktığınızda ne kadar büyük bir çatı altında ve ne kadar
büyük bir hizmet veriyor dedi.
Şahin, kadının yaşam hakkı söz konusu ise koruyucu tedbirleri hayata
geçirmeleri gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
Aslında biz güvenlik butonu filan kullanmak istemiyoruz. Şiddet hiç
istemiyoruz. Kadına ve aileye yönelik şiddeti bir arada tutan bir anlayışı
istemiyoruz. O yüzden biz kız çocuklarının okutulması, sağlıkta dönüşümü,
kadınımızın ekonomik olarak sosyal ve kültürel hayatın içerisinde olması ve
erkeklerle beraber hayatı paylaşmasını çok önemsiyoruz. Sayın Başbakanımız insani
ve vicdanı olarak hiçbir noktada şiddeti kabul edemeyeceğimizi, insafsızlık,
hatta bunun bir alçaklık olduğunu söyledi. Kadın meselesinde biz yalnızca
şiddetle mücadelenin değil, onu önleyecek tedbirleri almaya devam ediyoruz.
Engelliler ve yaşlılarla da ilgili verilen hizmetleri de aktaran Bakan
Şahin, toplantının ardından Adana Kız Teknik Eğitim Olgunlaşma Enstitüsünün el
sanatlarının sergilendiği müzeyi gezdi.
Muhabir: Ali Güreli
Yayıncı: Emine Konuk