ESKİŞEHİR (A.A) - AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Eskişehir İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneğinde (ESİMDER) düzenlenen toplantıda bir konuşma yaptı.
     Prof. Dr. Bağlı, toplantıda yaptığı konuşmada, bir siyasi kişilik olarak önemsediği Türkiyenin demokratikleşmesi, Kürt meselesi ve terör meselesi, demokratik açılım, İmralı süreci ya da çözüm süreci olduğunu kaydetti.
     Osmanlı Devletinin Müslüman bir dünyayı temsil eden bir devlet olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bağlı, şöyle konuştu:
     Ancak üzerine oturduğu Bizansın pek çok kültürel kodlarını ve kurumsal yapısını içinde taşıyordu. Bu yapıları çok önemli ölçüde değiştirerek ve büyük bir kısmını daha işlevsel hale getirerek yeni bir mekanizma olarak ortaya çıktı. Osmanlı bunu doğuya ve batıya hitap edebilen, toplumsal hayatını değişik yapıları içinde barındırması açısından yaptı. Biz de bu mirasın sonucunda yeni bir yapılanmaya gittik. Biz gerçekten bu mirasa ve kültürel, tarihsel birikime uygun bir yapılanma gerçekleştiremedik. Çünkü, dünyadaki ulus devletleri meydana geldiği dönmelerde, Fransızlar bir araya gelip Fransayı, Almanlar bir araya gelip Almanyayı, Yunanlılar bir araya gelip Yunanistanı kurmuşlar. Türkler bir araya gelip Türkiyeyi kurmamış. Birileri gelip bir devlet kurmuş, buraya uygun bir vatandaş nasıl ihtisas edilebilir, nasıl buluşturulabilir, bunun projelerini uygulamıştır.
    
     -Dünya tek tipleştirmenin sağlıklı bir yol olmadığını fark etti-
    
     Prof. Dr. Bağlı, dünyadaki uluslar devletleri problemli olduğuna değinerek, şunları söyledi:
     Bizdeki ulus devlet daha da problemli. Çok uzun bir süre Türkiyede demokrasiye geçilmemesinin sebebi de henüz demokrasi kültürünün gelişmemiş olduğu gerekçesi gösteriliyordu. Bunun asıl sebebi, toplumdaki kişilerin sahip oldukları temel değerlerinden arındırılması, millet kavramının içinin boşaltılıp başka bir kavram yerine kullanılması, insanların sahip olduğu temel kültürlerden arındırılması, çıplak bir birey olarak mümkün olduğu kadar tek partinin uygun gördüğü çerçeveye uygun bir yaratık haline gelmiş olmasını istemeleridir. Bu faşizmdir. Dünya bu tek tipleştirmenin çok sağlıklı bir yol olmadığını erken fark etti.
    
     Muhabir: Deniz Açık
     Yayıncı: Mürsel Çetin