KAHRAMANMARAŞ (A.A) - Hasan Öymez - AK Parti Genel Başkanı ve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kardeşim sen tiyatro mu oynayacaksın özgürce
hareket et, kurun kendi aranızda tiyatronuzu, buyurun serbest olarak, özel sektör
olarak bu alana girin. Ne kadar Türkiyede sahnemiz var, bizim dönemimizde
tiyatro sahneleri hiçbir dönemle mukayese edilmeyecek şekilde artmıştır. Bu
sahnelerde sizleri destekleriz, yeri gelir senaryoyu beğenirsek bizim de inceleme
kurullarımız buralara sponsor olur, buralarda da destekleriz, ama artık bugüne
kadar geldiğiniz anlayış olmayacak. Özgür olun, özerk olun, özel olun, ama artık
devlet tiyatro sahnesinden çekiliyor, buyurun siz tiyatro sahnesinde kalın
dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin Kahramanmaraş 12 Şubat Stadyumunda düzenlenen
il kongresinde yaptığı konuşmada, TBMMnin 30 Martta zorunlu eğitimin 12 yıla
çıkartılması konusunda bir karar verdiğini anımsattı.
Türkiyede eğitimin kesintili, yani kademeli ve tercihli bir eğitim sisteme
dönüştürüldüğünü belirten Erdoğan, herkesin çocuğunu istediği okula
gönderebileceğini, söyledi. Erdoğan, Kim nereye, çocuğunu nereye gönderirse
bırak göndersin, karışma. Bunlarla uğraşmanın hiçbir anlamı yok. İşte biz bu
adımı attık. Ve ülkemde nereye gittiysem şu anda aldığım yaklaşım tarzı Allah
sizlerden razı olsun. Söylenen bu. Çok daha ilginci, şimdi yoğun bir şekilde okul
yapmaya başladık. Çünkü bütün sınıfları inşallah 30 kişilik sınıflar haline
dönüştüreceğiz, bunu başaracağız diye konuştu.
Bilim konusunda Türkiyenin daha ileri standartlara kavuşacağını belirten
Erdoğan, şunları kaydetti:
Bakın Fatih Projesi dedik, ana muhalefet karşı çıkıyor. Neyi gördün, neyi
buldun da neyi konuşuyorsun- Ey ana muhalefetin genel başkanı eğer samimiysen,
dürüstsen, hukukta bir kaide var. Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. 20
milyar bir yolsuzluktan bahseden sen elinden hangi belge var, neye göre bunu
söylüyorsun- Eğer böyle bir iddiayı ispatlayamazsan bu bir defa bizim lügatımızda
çok çirkin bir yere oturur. En azından bu milletin nezdinde bu cibilliyet
konusunu gündeme getirir. Çünkü sen bu kadar dürüst bir iktidara bu iftirayı
yapamazsın. Dolayısıyla seni Kahramanmaraştan bir daha müfteri olarak ilan
ediyorum. Zira biz Kılıçdaroğlu şunu demiş, bunu demiş hiç umurumuzda değil.
Kervan yürüyor kardeşim, bu kervan yürüyor. Yere sağlam basarak yürüyor bu
kervan. Yapacağımız çok iş var, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkıyoruz
ve çıkacağız.
Türkiyenin dünyada gündem belirleyen bir ülke olarak yoluna milletle
birlikte devam ettiğini, AK Partinin Türkiyenin milli gelirini 230 milyar
dolardan, 772 milyar dolara yükselttiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, Rakam
ortada Halep oradaysa arşın Kahramanmaraşta. Sizler ne yaptınız- 1950ye kadar
ne yaptınız, 50den sonra eh... Milletim sizi iyi tanıdığı için zaman zaman
koalisyon ortaklığı verdi, orada da yaptıkları ortada, her şeyi rezil ettiniz
diye konuştu.
-Sanat, toplum için yapılırsa değer ifade eder-
Başbakan Erdoğan, son günlerde tiyatro üzerinden bir tartışma yürütüldüğünü,
aslında gündemi işgal eden tartışmanın bir tiyatro tartışması olmadığı
belirterek, şöyle konuştu:
Mesele kendilerine küçük iktidar alanları oluşturmuş, kendilerin küçük
rant alanları oluşturmuş, köşeleri tutmuş ideolojilerin arkasına sığınarak, kendi
doğrularını 75 milyona dayatma gayreti içine girmiş, seçkincilerin millete
tepeden bakma meselesidir. Bunlar Tanzimattan bugüne kadar her şeyi en iyi
kendilerinin, en doğruyu sadece ve sadece kendilerinin bildiğini iddia ederler.
Bunlar millete tepeden bakalar, bunlar kendi ürettiklerinin yüksek sanat olduğunu
iddia eder. Örneğin; Kahramanmaraşın söz ustalarını, kalem erbabını, Anadoludan
Trakyadan yetişmiş ustaları küçümser, kale almazlar. Bunların siyasi kanadı
nasıl ki Türkiyenin tapusunu kendisinde zannediyorsa, bu seçkinciler de sanatın,
bilimin, bilgi ve tefekkürün tapusunun kendi ellerinde olduklarını zannederler.
Sanatın, sanatçı kimliğinin, aydın yazar kimliğinin arkasına sığınırlar,
kendilerini sadece o dar kalıplara mahkum etmekle kalmaz, bu ülkenin gerçek
sanatçılarına da haksızlık yaparlar.
Bunlar sanatı sanat için yaparlar, bunlar sanatı toplum için yapmazlar.
Sanat, toplum için yapılır. Sanat, toplum için yapılırsa değer ifade eder, bunlar
elitistir, jakobendir, bunlar kendi kast sistemlerine başkalarının girmesine asla
müsaade etmezler. Hem devlet tiyatrosundan maaş alacak, hem şehir tiyatrosundan
maaş alacak, istediği zaman dizi filmlerde oynayacak, istediği zaman başka
yerlerde rol alacak, her yerden de bu şekilde nemalanacak. Mesele bu. Son birkaç
gündür zihinlerinin ardındakini ortaya dökmeye, niyetlerini açık etmeye
başladılar, daha önce çıktılar, bu kesim millete bidon kafalı dedi, çıktılar bu
aziz millete göbeğini kaşıyan adam dediler, şimdi de kasaba bürokratı
diyerek, belediyedeki temizlik işçisi tiyatrocu oluyor diyerek, kendilerince
yine milleti aşağılıyor, küçümsüyorlar. Rahmetli Cem Karaca, bunlara o güzel
şarkısıyla gereken cevabı aslında zamanında verdi. Ne dedi biliyor musunuz-
Bunlar aydın değil, bunlar yarım porsiyon aydın dedi. Rahmetli Cem Karacanın
deyimiyle bunlar barlarda, barların önlerinde viski, bir elleri çenelerinde,
kaşları hafif yukarıda bilgiç bakışlarla hiçbir şey üretmeden sadece hakaret
ederler. Tiyatrodan sadece bunlar anlar, sinemadan, müzikten, heykel, resim,
edebiyattan sadece bunlar anlar, bunlar milleti beğenmez, milletin alın terini
beğenmez, milletin kültürünü, tercihini beğenmezler. Yıllarca karikatürlerle
aşağıladılar bu milleti, yıllarca köşelerinden, ekranlarından aşağıladılar,
yıllarca oyunlarında, filmlerinde, yazılarında bu ülkenin gerçek hizmetkarlarını,
din adamlarını aşağıladılar. Finansmanı devletten aldılar, ama finansmanın gerçek
sahibi milleti aşağıladılar.
-Sanatta, bilimde, fikir hayatında da kast ve hanedanlık sistemi artık son
bulmak zorundadır-
Başbakan Erdoğan, geçen yıl devlet tiyatrolarına 140 milyon TL harcandığını,
ancak devlet tiyatrolarının sadece 4 milyon TL gelir elde ettiğini anlatarak,
140 milyon Türk Lirası nire, 4 milyon Türk parası nire. On yıllar boyunca
sırtlarını statükoya dayadılar oradan nemalandılar. Şimdi de statükonun
değişmesinden ciddi rahatsızlık duyuyorlar diye konuştu.
Kusura bakmasınlar, çok bilmiş despot tavırlarıyla millete de milletin
hükümetlerine de parmak sallayarak azarlama dönemi artık geride kaldı diyen
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
Milletin en masum taleplerini irtica diyerek, gericilik diyerek, yobazlık
diyerek bir kaşık suda boğma dönemleri artık geride kaldı. Sanatın, sanatçının
kimliğinin, aydın, yazar kimliğinin arkasına sığınıp milleti küçümseme, milleti
azarlama, milleti hizaya sokma dönemi artık geride kaldı ve artık tarihe kavuştu.
Milletin parasını, milletin vergisini, tüyü bitmedik yetimin hakkını alıp ondan
sonra da milletin tercihlerini, seçtiği hükümetleri aşağılama, tahkir etme dönemi
artık kapandı. Bundan sonra buyursunlar sırtlarını devlete değil, o
aşağıladıkları, o kasaba bürokratı dedikleri, temizlik işçisi tiyatrocu
dedikleri millete gitsinler, başvursunlar.
Bu ülkede siyasette, bürokraside, hukukta kast sistemi, hanedanlık sistemi
AK Parti ile birlikte sona ermiştir. Bizzat gerçek aydınların, bizzat bilim
adamlarının çabalarıyla, gayretleriyle sanatta, bilimde, fikir hayatında da kast
ve hanedanlık sistemi artık son bulmak zorundadır. Bu millet artık aşağılamalara,
tahkire boyun eğmeyecektir, bu millet kendi tercihlerinin talep ve arzularının
yok sayılmasına artık göz yummayacak. Bu millet kendi öz vatanında, kendi öz
yurdunda artık parya muamelesi görmeyecek. AK Parti ile birlikte millet
bürokrasinin ve bürokratik elitlerin hizmetkarı olmaktan çıkmıştır. Bürokrasi
artık milletin hizmetine girmiştir, Allahın izniyle bu değişmeyecek. Kardeşim
sen tiyatro mu oynayacaksın özgürce hareket et, kurun kendi aranızda tiyatronuzu,
buyurun serbest olarak, özel sektör olarak bu alana girin. Ne kadar Türkiyede
sahnemiz var, bizim dönemimizde tiyatro sahneleri hiçbir dönemle mukayese
edilmeyecek şekilde artmıştır. Bu sahnelerde sizleri destekleriz, yeri gelir
senaryoyu beğenirsek bizim de inceleme kurullarımız buralara sponsor olur,
buralarda da destekleriz, ama artık bugüne kadar geldiğiniz anlayış olmayacak.
Özgür olun, özerk olun, özel olun, ama artık devlet tiyatro sahnesinden
çekiliyor, buyurun siz tiyatro sahnesinde kalın.
-Ordumuzun şerefli mensuplarına yapılan hakaret ahlaksızlıktır,
edepsizliktir ve kendini bilmezliktir-
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, statükodan, sırtını dayadıkları
güçlerden umudunu kesen, demokrasiden ve demokratikleşmeden ciddi şekilde
rahatsız olanların tahrik umutları tükenince tahkire başvurmaya başladığını
belirterek, Millete bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam diyenler, ordu
göreve diyenler, genç subaylar rahatsız diyenler tahrikleri, kışkırtmaları
tutmayınca Türkiyede demokrasiyi kesintiye uğratamayınca en ağır hakaretlerle
Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef almaya başladılar. Türk Silahlı Kuvvetlerine,
ordumuzun şerefli mensuplarına yapılan hakaret ahlaksızlıktır, edepsizliktir ve
kendini bilmezliktir diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin bin yıllardır tüm dünyada sadece ve sadece
kahramanlığıyla, cesaretiyle nam salmış bir ordu olduğunu ifade eden Başbakan
Erdoğan, şöyle devam etti:
Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ağıza alınmayacak hakaretler yapmak
açık söylüyorum zavallılıktır, darbe yapmıyor diye bir orduyu silahsız
kuvvetler diye, kağıttan kaplanmış meğer diye nitelemek demokrasiye, milli
iradeye müdahale etmiyor diye bir ordunun en tepesindeki isme alenen küfretmek
değil demokrasiden, evrensel hukuk anlayışından nasibini alamamaktır. Aylardır,
yıllardır ortaya koymaya çalıştığım CHP zihniyeti budur, CHP zihniyetinin
kucağında yetişen despot aydın zihniyeti budur, yarım porsiyon aydın zihniyeti
budur. CHP de, CHP yandaşı sözüm ona bu aydınlar da, yazarlar da demokrasiden
adeta ışıktan korkar gibi korkuyorlar. Aslında Kahramanmaraşta CHPye
yüklenmeye gerek var mı Sayın Başbakanım diyeceksiniz. Haklısınız, Doğru. Ama
şuanda ekranları başında bizi izleyen milletimiz var. Onlar da bekliyor acaba
bugün Sayın Başbakan ne diyecek. Malum onlar bize iş bırakmıyor, kendileri zaten
kendilerine yeterince muhalefet ediyorlar. CHP seçmenini, gönül vermiş
kardeşlerimi, onlarla birlikte MHP, BDP ve diğer partilere gönül vermiş
kardeşlerimi korkulardan, tahriklerden, kör ideolojilerin kalıplarından sıyrılıp
AK Parti çatısı altında toplanmaya davet ediyorum. Mesajım onlaradır.
(Sürecek)
(HAS-KDR-EC)