DİYARBAKIR (A.A) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih
Kapusuz, çözüm süreci konusunda samimi ve kararlı olduklarını belirterek,
samimiyetlerinin gereği olarak atılması gereken adımları cesaretle atmakta
olduklarını bildirdi.
Kapusuz, AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığında düzenlenen Siyaset
Akademisinde yaptığı konuşmada, demokratikleşme, yeniden yapılanma, milli
birlik, kardeşlik ve çözüm sürecinin devam ettiğini, kararlıkla da devam
ettireceklerini söyledi.
"Bunu istemeyenler ve engellemek isteyenler olacaktır. Ama unutmamız lazım
ki, eğer siz büyük bir görevi, kıymetli bir hedefi yakalamak istiyorsanız bunun
bedeli de ağır olacaktır. Bir insanı yaşatmak kainatı yaşatmak, bir insanı
öldürmek kainatı yok etmek gibidir" diyen Kapusuz, buna iman etmiş, inanmış
Müslümanlar olarak bundan daha önemli bir şey görmediklerini belirtti.
Zaman zaman rakamlar kullandıklarını, (Terörden çok çektik. 40 bin
insanımızı kaybettik. 400 milyon dolar kaybettik) diyebildiklerini dile getiren
Kapusuz, "Ama bir şehidi, bir kaybedilen insanın annesini, babasını, eşini,
kardeşini bir düşünün. Ateş düştüğü yeri yakar. Allah kimseye bu acıları
yaşatmasın. Her gün içine gözyaşını akıtanlar var. Bunları yaşadık. Yenilerin
yaşanmaması lazım" diye konuştu.
-"Duyarsızlık doğru değil"-
Yaşanan acılara duyarsız kalmayı hayasızlık olarak nitelendiren Kapusuz,
şunları söyledi:
"Duyarsızlık göstermek sorumsuzluktur. Siyaset adına milletin önüne geçmiş
ana muhalefet (Bu işin sahibi meclis olsun, mecliste komisyon oluşsun, akil
insanlar heyeti oluşsun) diyor. Hayhay. Bunları söyleyen CHP, bugün bu
sorumluluğun gereği olarak kendi tekliflerinin yanında bile durmamıştır.
Korkmuştur, sorumluluk üstlenememiştir. Özellikle sayın Kılıçdaroğlu, liderlik
yapamamaktadır. Parçalara bölünmüş. Birisi ulusalcı, birisi gelenekçi, birisinin
ne dediği belli değil."
Kapusuz, muhalefet partilerinin geleceğin iktidar adayları olduğunu, iktidar
olmaya hevesli, çalışan, arzulu, projesi ve politikası olan bir muhalefet
arzuladıklarını kaydetti.
MHP için çok şeyler söylemeye gerek olmadığını ifade eden Kapusuz,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Başından beri adeta istemez yükler gibi, (Böyle bir problem yoktur. Terör
sorunu vardır). Doğru terör sorunu vardır. (Gelsinler Türk adaletine teslim
olsunlar. Bu iş çözülsün) diyorlar. 30 yıldır söyleniyor bu. Nereye gidiliyor, ne
elde ediliyor- Ama gençlerimizi, yavrularımızı, insanımızı kaybetmeye devam
ediyoruz. Böyle bir duyarsızlık doğru değil.
Çözüm süreciyle alakalı olarak biz bu konuda samimiyiz ve kararlıyız.
Samimiyetimizin gereği olarak atılması gereken adımları cesaretle atıyoruz.
Önümüzdeki 2 yılda 3 seçim yapılacak. Yerel seçimler, cumhurbaşkanı ve genel
seçim olacak. Biz birilerinin yazdığı gibi oy hesabı ve çıkar hesabı yapsak, bu
işlere o kadar ağırlığımızı koymak, taşın altına elimizi değil, gövdemizi koymak
gibi bir risk almayabilirdik. Ama biz o hesabın hiçbirini yapmadık."
-Akil insanlar heyeti-
Dillerini, dertlerini, paylaşmak istedikleri fikirleri en iyi
Diyarbakırlılar ve bu bölgenin anlayacağını vurgulayan Kapusuz, Türkiyede
sorumluluk ve akıl sahibi insanların da bunun kadir kıymetini çok iyi bildiğini
belirtti.
Çözüm sürecinin başlamasıyla bahar havasında güzel bir atmosferin
yaşandığını, Tuncelide yıllardan sonra ilk kez insanların mağaraların, akarsu ve
çayların olduğu yerlerde piknik yaparak mutlu olduklarına dikkat çeken Kapusuz,
"Yoruldu mu millet- 30 yıldır kan, gözyaşı, terör, şiddet... Türkü, Kürtü hiç
fark etmez insan olarak hepimiz yorulduk. Yetsin artık, son bulsun diyen büyük
bir kitle, yüzde 70ler mesafesinde yüksek sesle bunu haykırıyor. Biz sadece
siyasi parti ve iktidar olarak değil, gazeteci, aydın, yazar sanatçı her kesimden
akil insanlar olarak bilinen kadroların bir araya gelmesine katkı sağladık.
Koordine ettik, onlar da araziye çıktılar. Sizler de takip ediyorsunuz. Emin
olunuz, öyle olaylar yaşanılıyor, öyle hikayeler anlatılıyor ki insanın vicdanı
el vermediği için gözyaşlarını akıtmak zorunda kalıyorsunuz" diye konuştu.
Ülkenin güçlenmemesi, tarihteki şanlı şerefli pozisyonunu yakalamaması için
ülke insanının karşı karşıya getirilmek istendiğini vurgulayan Salih Kapusuz,
konuşmasını şöyle tamamladı:
"30 yıldır Türk Kürt kavgasının çıkmasını istemediler mi- Bu memlekette
Alevi Sünni kavgası çıksın diye katliamlar yapmadılar mı- Başardılar mı- Şükürler
olsun başaramadılar. Birçok yanlışlıkların, devletten ve uygulamalardan gelen
keyfi, gayri insani yanlışlıkların yaşanmış olması bizi hep üzdü. Ama bugün akıl
sahibi yöneticiler ve insanlar olarak bu yanlışları ortadan kaldırmak, herkesin
eşit vatandaşlar olarak bu vatanda rahatlıkla yaşayabilmesi için fırsatın, bu
ülkenin herkese yetebildiği büyüklükte bereket sahibi bir ülke olduğunu şükürler
olsun biliyoruz, inanıyoruz. Allahın emriyle başaracağız. Süreci başaralım,
bölgede fabrikalar kendiliğinden gelecektir."
Muhabir: Nurten Aslan
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu