ZONGULDAK (A.A) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin
Çelik, çözüm sürecine ilişkin, Sayın Başbakan, hükümet, AK Parti adeta elini
değil, gövdesini taşın altına koymuştur. Birileri terörle mücadeleden
vazgeçildi zannetmesin dedi.
Çelik, Zonguldakın Ereğli ilçesindeki bir otelde düzenlediği basın
toplantısında, kent için hükümetin bütün kaynaklarını seferber ettiğini söyledi.
Günün birinde Zonguldakın da büyükşehir olacağına inandığını vurgulayan
Çelik, AK Partinin son 10 yılında Türkiyenin her tarafında, 81 vilayette çok
büyük bir değişim ve gelişme hamlesi yaşandığını anlattı.
Zonguldakın birilerinin iddia ettiği gibi ihmal edilen bir şehir olmadığını
dile getiren Çelik, Yatırım açısından 9. vilayetimizdir. Türkiye Taşkömürü
Kurumu (TTK), Zonguldak için hayati öneme haizdir. Bu konuda da hükümetimiz
üzerine düşeni yapıyor. Taşkömürü işletmesi, 2012de 460 milyon lira zarar
etmiştir. Burası kent için hayati bir öneme sahip olduğu için zarar da etse,
bütçeden buraya aktarma da olsa taşkömürü işletmesini yaşatmaya devam ediyoruz,
devam edeceğiz şeklinde konuştu.
-Çözüm süreci-
Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmesiyle ilgili soru üzerine Çelik, sürecin
öngörüldüğü şekilde devam ettiğini bildirdi.
Çelik, sıkıntı ve yol kazası olmamasını temenni ettiklerini ifade ederek,
şöyle konuştu:
İşin tabiatı büyük bir özenle, hassasiyetle davranmayı gerektiriyor. Sayın
Başbakan, hükümet, AK Parti adeta elini değil, gövdesini taşın altına koymuştur.
Birileri terörle mücadeleden vazgeçildi zannetmesin. Bu ülkenin dağlarında ve
şehirlerinde veyahut sınırları dışarısında Türkiyeye saldırmak üzere silahlı
terör grupları bulunduğu sürece terör ile mücadele aynı kararlılıkla sürecektir.
Size silahla saldırıya gelenlere çiçek buketleriyle karşılık vermezsiniz.
Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, her zaman 24 saat teyakkuzdadır, ne yapılması
gerekiyorsa hukuk içerisinde bunu yapıyor. Türkiyenin üniter yapısını biz kimse
ile tartışma, pazarlık konusu yapmadık. Bundan sonra da yapmayacağız.
-Hakkaride ayrı konuşmuyoruz-
Zonguldakta ayrı Hakkaride ayrı konuşan bir iktidar olmadıklarına işaret
eden Çelik, Hakkaride de tek milletimiz, bir devletimiz ve vatanımız var. Bir
bayrağımız var, o da ay yıldızlı bayraktır. Bunların hiçbiri tartışma konusu
değil ifadesini kullandı.
Hüseyin Çelik, 1984ten beri bir çatışma olduğunu, 40 küsur bin insanın
çatışmalarda kaybedildiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bunun içinde PKKlı teröristler, güvenlik güçlerimiz ve vatandaşlarımız
var. Çok sayıda annenin yüreği yanmıştır, bunu durdurmak istiyoruz. Bunu yaparken
de tekrar altını çiziyorum, Türkiyenin birliğinden, bütünlüğünden taviz vermek
gibi bir şey söz konusu değildir. Abdullah Öcalan, yola çıkarken bağımsız
Kürdistan diye yola çıkmıştır, sonra federasyon demiştir, sonra demokratik
özerklik demiştir, bugün demokrasi Kürtler ve Türkler için de yeterli diyor.
İki kere iki kim derse dört eder. Bir şeyi, Abdullah Öcalanın da söylediği bir
doğru varsa ona da doğru diyeceğiz. Bugün devam eden bir süreç var, bu ülkede
huzur olsun, kan dökülmesin istiyoruz.
Bu ülkenin çocukları ölmesin ve milyar dolarlık kaynaklarımız heba olmasın
diyoruz.
-Mesele emin ellerde-
Türkiyenin terör belası gibi ayak bağlarından kurtulması gerektiğini
vurgulayan Çelik, bunları yaparken birilerinin kendilerini ihanetle suçladığını
anlattı.
Duygularımızı aklımızın önüne geçirirsek kaybederiz. Bu tip meselelerde
aklımızı duygularımızın önüne geçirmek zorundayız. Yurtseverlik olmazsa
olmazlarımızdır diyen Çelik, Türkiyenin birlik ve beraberliği konusundaki
hassasiyetlerinin hiç kimsenin hassasiyetinden az olmadığına dikkati çekti.
Çelik, şöyle konuştu:
Abdullah Öcalan, kendisinin uzantısı olan 3 ayrı kaynağa mektuplar
yazmıştır, cevaplar gelmiştir, sonra o bunu diyelim ki kendine göre bir teklif
haline getirecek. O teklif devlet tarafından kabul edilmediği zaman, hükümet
tarafından benimsenmediğinde hayata geçme şansı yoktur. Dolayısıyla bu mesele
emin ellerdedir, devletin ilgili kurumları olması gereken yerde duruyor.
Vatandaşımızın bu konuda bir tereddüte düşmemesi gerekiyor.
Biz bu yangını söndürmek istiyoruz, kim bir kova su taşırsa ona müteşekkir
oluruz.
-Sağlığını feda eden başbakan var-
Çelik, Türkiyenin kin ve nefretleri büyütmemesi, sevgiyi büyütmek zorunda
olduğuna işaret eden Çelik, iktidar olarak üzerlerine düşen sorumluluğu
üstlendiklerini dile getirdi.
Seçim hesabı yerine, Türkiyenin geleceğinin hesabını yaparak işe talip
olduklarını kaydeden Çelik, şunları bildirdi:
Kendi sağlığını feda eden bir başbakan var. Sayın Başbakan
rahatsızlığından dolayı istirahat ediyor. Cuma günü Siirte gitti, sabahtan
akşama kadar programlar yapıldı. Daha sonra diğer illerde programlara katıldı ama
neticede vücudun dayanabileceği bir güç var. Sayın Başbakanın 10 yıl önceki
resimlerine bakın, memleketi için sağlığından feragat eden başbakan var.
Ama muhalefet günlük politikalar adında Başbakanı hıyanetle suçluyor,
vatandaş buna prim vermiyor.
-Muhalefet taşın altına parmağını koysun-
Çelik, halkın yüreğine dokunan bir ekip olduklarını, çözüm sürecine basının
da destek verdiğini ifade etti.
Anamuhalefetin elini değil, parmağını bile taşın altına koymasını
önemsiyoruz diyen Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:
MHP, konuya ırkçı bakış açısı ile bakıyor. Bu ülkedeki bir etnik grup
diğer etnik grubu ülkenin dışına çıkarma hakkına ve yetkisine sahip değil. Ya
farklılarımızı koruyarak gökkuşağı güzelliğinde armoni duran renkler olacağız
veya birbirimizin gırtlağını sıkacağız. Farklılıkları koruyarak demokratik
değerler, ortak paydalar etrafında bir arada olmak gerekir. Doğuda da böyle bir
ümit var.
Tüm bunlara rağmen ihtiyatlı ve realist bir iyimserlik içindeyiz, romantik
bir iyimserlik içinde değiliz.
Ereğli Gazeteciler Derneği yöneticileri, toplantının sonunda Çelike ilçenin
sorunlarına ilişkin dosya verdi.
Muhabir: Erdinç Aksoy - Mustafa Kemal Bektaş
Yayıncı: Kemal Kaymak