KONYA (A.A) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü
Hüseyin Çelik, 1995 yılında üniversitedeki odasına bomba konulduğunu, bununla
ilgili dönemin emniyet müdürünün kendisine Sayın hocam ne diyeceğimi şaşırmış
vaziyetteyim, sizin odanıza bombayı vali koydurdu dediğini açıkladı.
Bir dizi programa katılmak üzere Konyaya gelen Çelik, Dedeman Otelde
partisinin il başkanlığı tarafından düzenlenen Tanıtım ve Medya Günleri
kapsamında basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Çelik, burada yaptığı konuşmada, demokrasilerde 4. güç olan medyanın önemine
dikkati çekti. Medyanın aynı zamanda yönetimlerin aynası olduğunu ifade eden
Çelik, Biz de hep medyaya yüzümüze ayna tutun diyoruz. Aynadaki görüntümüz
rahatsız etmez ama ayna düz olursa rahatsız etmez. Tümsek, çukur ayna tutarsanız
yüzümüze, bu medya, medya değildir. Her iktidarın yaptığı hatalar, eksiklikler
vardır. Medya bunu gösterdiğinde müteşekkir oluruz. Medya zaman zaman sopa olarak
kullanılır. Şantaj aleti, tehdit unsuru haline, etkinlik alanını genişletme aracı
haline gelebiliyor. Ülkemizde de bu manada olumsuzluklar var diye konuştu.
-Biz eleştiriye değil hakarete kızıyoruz-
Basında zaman zaman Başbakan Recep Tayyip Erdoğana Herkese kızıyor
şeklinde eleştiriler yöneltildiğini anlatan Çelik, şunları kaydetti:
Öyle şeyler yazılıyor ki... Bakıldığında, 24 saatini ülkesine adamış, gece
gündüz demeden gayret gösteren, sağlığından fedakarlık yaparak çalışan Başbakan
var. O kadar Başbakanla ilgili hakaretvari şeyler yazıyorlar ki... Kızmasın
diyorlar sonra... İyi de Başbakan tahammüllü olsun da ama kimsenin de şamar
oğlanı değiliz. Sabır bir yere kadar. Tahammül sınırı var. Bu her insanda farklı
farklıdır. Kendini memleketine adamış insanlara karşı kimsenin insaf ölçülerini
bir tarafa itmemesi gerekir. Biz eleştiriye değil hakarete kızıyoruz. Hakaret
ettiği, rencide ettiği, küfrettiği zaman dur diyoruz.
Çelik, bir gazetecinin Terör Türkiyenin belini büküyor. Bu konudaki
görüşleriniz nelerdir- şeklindeki sorusu üzerine terörle mücadele konusunda,
terör ile Kürt meselesinin birbirine karıştırılmaması gerektiğini belirtti.
-Kürt meselesi-
Geçmişte köylülerin, gayrimüslimlerin, Alevilerin, Kürtlerin ve
mütedeyyin, dindar insanların ötekileştirildiğini anlatan Çelik, Geçmişte
Aleviyi, Kürdü yok saymışız. Devlet Bahçeli, bizim için Kürt meselesi yok
dedi. Gündüzün ortasında gözünü kapatan, gündüzü kendisine gece yapar. Bir şey
yok deyince yok olmuyor. O zaman biz işsizlik, hastalık yok deriz, biterdi.
Uzun yıllar boyunca yapılan tahribatı AK Parti tamir etmeye çalışıyor. Kürt
meselesiyle ilgili birçok adım attık. Kürt meselesiyle ilgili attığımız
demokratik, insani adımları BDP memnun olsun diye değil, insanlık, demokrasi,
hukuk bunu gerektirdiği için atıyoruz diye konuştu.
Hükümetin, terörle mücadelenin kültürel, ekonomik ve politik ne kadar
cephesi varsa her alanda tüm iyi niyetiyle elini taşın altına koyduğunu anlatan
Çelik, kısa vadede silaha karşı mücadelenin silahla olduğunu, terör konusunda
gerekenin yapıldığını bildirdi.
Terörle fiili mücadeleyi güvenlik güçlerinin yaptığını anımsatan Çelik,
Şimdi Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar Kurulu üyeleri silahları alıp dağa
çıksın mı- Kimsenin böyle bir beklentisi var mı- Yok. Niye Kandile
girmiyorsunuz- Hesap kitap işidir bu işler. Attığınız taş, ürküttüğünüz kurbağaya
değecek ve bunun hesabı yapılır. Onun günü gelirse o da yapılır dedi.
-Üniversitemdeki odama bomba konuldu-
Çelik, terörle mücadele konusunda Hükümetin her konuda gereken adımı
attığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
Geçmişte başarılı olamamamızın temel sebeplerinden biri; devlet
içerisindeki çeteleşmeler... Devlet gücünü kullanarak illegal faaliyetler yapan
terör mekanizmaları. Bugün Ergenekon olarak karşımızda. Kimin eli kimin cebinde
belli değildi. 1995de benim üniversitemdeki odama bomba konuldu. Yiyecek
ekmeğimiz vardı, bir şey olmadı. Günlerce ben kriminal laboratuvarını aradım, ne
oldu diye. En sonunda yetkililer Boşuna üstüne gitme zara görürsün dediler.
Nedir bunun adı- Siz bunu nasıl izah ediyorsunuz- İlk defa burada söylüyorum.
Dönemin emniyet müdürü bana Sayın hocam ne diyeceğimi şaşırmış vaziyetteyim,
sizin odanıza bombayı vali koydurdu dedi. Türkiye bunları yaşadı. Dolayısıyla
terörün nereden çıkacağı, nereden geleceği belli olmayan bir tarafı var. Terörle
mücadele devem edecek. Terör silah bırakmadığı sürece elimizi kolumuzu bağlayıp
oturmamız söz konusu değil. Kürt vatandaşlarımızın makul, meşru, mantıklı
taleplerine cevap vereceğiz. Olması gerekenleri yaptık, yapıyoruz, yapacağız.
Terör silah bırakmadığı zaman da terörle mücadele edeceğiz.
Çelik, gazetecilerin bu valinin kim olduğuyla ilgili ısrarlı sorusuna,
İnternete girerseniz çok rahat bulursunuz diyerek, isim vermedi.
(Sürecek)
Muhabir : Rıfat Yerlikaya
Yayıncı : Ahmet Kayır