AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik : (2) -Hiç bu kavramların peşinde dolaşmaya gerek yok. Durum net ve açıktır. PKK, sayın Aygünü kaçırarak sivil siyaseti ve meclisi hedef almıştır -Cumhuriyet Halk Partisi Türkiyeyi zaafa u


ADANA (A.A) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, terör örgütü PKKnın CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygünü kaçırması ve daha sonra serbest bırakmasıyla ilgili, Hiç bu kavramların peşinde dolaşmaya gerek yok. Durum net ve açıktır. PKK, sayın Aygünü kaçırarak sivil siyaseti ve meclisi hedef almıştır dedi.
     Partisinin Yüreğir ilçe teşkilatınca düzenlenen iftar yemeğine katılmak ve bazı ziyaretlerde bulunmak üzere Adanaya gelen Çelik, havaalanı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
     Çelik, bir gazetecinin CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygünün PKK tarafından kaçırıldıktan sonra dün serbest bırakılması sürecini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine şunları kaydetti:
     Birden çok boyutu var bu işin. Öncelikle sayın milletvekiline, ailesine, CHP camiasına ve yüce meclise geçmiş olsun diyorum. Bir milletvekilinin kaçırılmasının barış propagandası amaçlı olarak izah edilmesi mümkün değil. Bir milletvekilini kaçırmak ya da bir vatandaşı kaçırmak, doğrudan bir terör eylemidir. İdari ve hukuki işlemler bitirildikten sonra sayın milletvekilinin bırakılacağı söyleniyordu. Bu dili kullanan kişilere bakıyorsunuz. Kim bunlar. 18-25 yaş arası 5-6 tane dağdaki insan. Bu teröristlerin bu dili kullanmasının sebebi PKKya paralel devlet veya belli bölgelerde mobil devlet görüntüsü vermek, bir otorite görüntüsü vermek için bunu yapıyorlar. Sayın milletvekili de basın toplantısında bu insanların barış istediğini söyledi. Ama barış istemenin yolu Kandilden talimat alarak bir milletvekilini kaçırmak, daha sonra Kandilin talimatıyla sorgulamak ve serbest bırakmak şeklinde değildir.
     Başından beri, yüce meclisi ve sivil siyaseti hedef alan bir eylem olduğunu söylediğini aktaran Çelik, Zaten sayın milletvekiline de CHPden istifa etmesini, bağımsız siyaset yapmasını söylemişler. Biliyorsunuz seçimlerde BDP oradan bir milletvekili çıkarmak istiyordu. Bunu elde elde edemeyince, sayın Aygün seçilince, bine yakın kişi CHP il başkanlığını basarak ciddi bir tahribata yol açmıştı. Şimdi meşru seçim yoluyla elde edemedikleri siyaset denklemini, bu yolla elde etmeye çalışıyorlar ifadelerini kullandı.
     Çelik, şöyle devam etti:
     Bir yandan CHPnin Kürt meselesi konusundaki politikalarından memnun olduklarını söylüyorlar. Hem de sayın milletvekiline istifa etmesi gerektiğini telkin ediyorlar. Bu temelde, sivil siyasetin ve meclisin hedef alınmasıdır. Bunun bir de alt yazısı var. Alt yazıda da kendilerini sol-Alevi kimliği çerçevesinde siyaset yaptıklarını söyleyen kesimlere karşı bir baskı politikasıdır bu. PKK burada geçmişte farklı düşünen Kürt siyasilere, farklı düşünen Kürt kesimlere yaptığı baskı ve tecrit politikasını, şimdi sol-Alevi kültür içerisinden gelen siyasilere ya da kanaat önderlerine yöneltmektedir. Orayı baskı altına almaya çalışmaktadır. Dolayısıyla ortaya çıkan tablo bir terör eyleminin kamu oyundan gelen tepkiler sonucunda, yumuşatılmaya çalışılmasıdır. En başta idari ve hukuki birtakım işlemler yapılacağı şeklinde bir açıklama yapmadılar. Onun yerine, halktan gelen şikayetler üzerine ve sayın Aygünün PKKya yönelik eleştirileri üzerine, hatta kendilerinin ifadesiyle kirli savaşın bir yürütücüsü olduğu şeklinde ifadeler kullandılar. Baktılar ki Tuncelilerden çok büyük bir tepki geliyor, sivil siyaset çok büyük bir tepki koyuyor. Bu sefer değiştirerek, meseleyi bir tür gözaltına alma haline çevirmeye çalıştılar. Hiç bu kavramların peşinde dolaşmaya gerek yok. Durum net ve açıktır. PKK sayın Aygünü kaçırarak sivil siyaseti ve meclisi hedef almıştır. BDP içerisinde sol kökenli pek çok milletvekili var. Onlardan bugüne kadar sayın Aygüne kuvvetli destek olan ama bunun karşılığında da PKKyı kınayan bir açıklama henüz gelmemiştir. PKKnın bu eylemi bu kesimlerin de baskı altına alındığını gösteriyor.
    
     -İstanbul hükümeti benzetmesi-
    
     Bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun bu süreci değerlendirmesini ve İstanbul hükümeti benzetmesiyle ilgili görüşlerini sorması üzerine Çelik, Kılıçdaroğlunun kafasının karışık olduğunu belirterek, Kavramları çok yerli yerinde kullanmak lazım. Şimdi Türkiye demokratikleşirken, Türkiyeyi zaafa düşürmeye çalışmak CHPnin görevi. Türkiye dış politikada etkin bir politika izlerken, Türkiyenin dış politikadaki etkinliğini kıran ülkelerle ve Baas rejimiyle paralel hareket etmek CHPnin görevi haline gelmiştir. Dolayısıyla burada Cumhuriyet Halk Partisi Türkiyeyi zaafa uğratmak konusunda, Damat Ferit Paşa hükümetini bile çırak çıkartacak bir performans göstermektedir diye konuştu.
     (Bitti)
    
     Muhabir: Zuhal Uzundere Kocalar
     Yayıncı: İsa Sansar
<< Önceki Haber AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER