ANKARA (A.A) - Hasan Öymez - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Suriyeye, Şama arkadaşlarını göndereceksin, Baas
rejimine destek vereceksin, sonra gelip buraya Arap Baharı ile ilgili zirve
düzenleyeceksin. Kemal Bey artık maşallah küreselleşiyor. Ama çark etmede,
çarkçılıkta küreselleşiyor. Çark etme konusunda artık sınırları aştı.
Uluslararası çarkçılığa başladı dedi.
Erdoğan, Karataş Spor Salonunda düzenlenen AK Parti Gaziantep 4. Olağan İl
Kongresinde, geçen yıl nisan ayından itibaren Suriyede olaylar yaşanmaya
başladığını ve bu olaylardan başta Gaziantep olmak üzere sınır illerinin olumsuz
etkilendiğini söyledi.
Suriyenin bu çalkantılı dönemi geride bırakacağına, er ya da geç
Suriyelilerin rahat bir nefes alacağına inandığını belirten Erdoğan, Türkiye
olarak Suriye halkının derdini, Suriyeli kardeşlerimizin meselesini biz kendi
meselemiz olarak gördük, görmeye devam ediyoruz dedi.
Kongrenin ardından Kilise geçerek orada sınır bölgesinde misafir edilen
Suriyelileri ziyaret edeceğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
Biz yola çıkarken komşularımızla sıfır sorun politikası dedik. Hiçbir
kompleks duymadan, önyargısız, önkabulsüz şekilde bütün komşularımızla meseleleri
ele aldık. Diyalog içinde sorunların üzerine gittik. Çözülemez denilen birçok
sorunu çözdük, çözüm yoluna koyduk.
Şunu bir kere herkes bilsin; sıfır sorun demek, her mesele, her olay
karşısında sessiz kalmak değildir. Sıfır sorun demek zulme, baskıya, cinayete göz
yummak değildir. Sıfır sorun demek haksızlık karşısında susmak, haksızlık
karşısında eğilmek demek değildir. Bugün bize Suriyeyi, İsraili gösterip sıfır
sorun politikamızı sorgulayanlar işte bugün nasıl sıfır sorunu anlayamadılarsa
geçmişte de Gazi Mustafa Kemalin Yurtta sulh, cihanda sulh politikasını
anlayamadılar, anlamadılar. Bunlar, Yurtta sulh, cihanda sulh politikasını yan
gelip yatmak olarak anladılar. Şimdi de sıfır sorun politikasını zulme,
haksızlığa, hukuksuzluğa karşı boyun eğmek olarak anlıyorlar.
Allah aşkına, Akdenizde, uluslararası sularda benim vatandaşıma devlet
terörü uygulayan ülkeye karşı biz susacak mıyız- Gazzede kardeşlerimizi fosfor
bombalarıyla katledenlere karşı biz susacak mıyız- Darada Şamda, Hamada,
Humusta, Halepte, İdlipte kendi vatandaşlarını acımasızca katledenlere karşı
biz susacak mıyız-
-Gazzede insanlık dışı vahşeti görmüyor, İsrailde özgürlük olduğunu
savunuyor-
Kendilerini eleştiren CHPnin geçmişte ne yaptıysa hala aynı anlayış içinde
hareket ettiğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
Geçmişte savaş var diyerek kalktı Hitlerin doğum gününü kutlamak için
heyet gönderme kararı aldı. Aman savaş bize bulaşmasın diye Hitlere samimi
dileklerini, tebriklerini gönderdiler. Aman biz uzakta duralım diye Kemalist
Türkiyeden faşist İtalyaya selam dediler. On yıllarca İsrailin bölgedeki
haksız, hukuksuz uygulamalarına göz yumdular. On yıllar boyunca gücün önünde
eğildiler. Bugün de CHP Genel Başkanı çıkıyor bir yandan sıfır sorun politikasını
eleştiriyor, bir yandan Ben geçmişimle gurur duyuyorum diyor, bir yandan da
CHPnin o eski genel başkanının izinden gidiyor. Dün Hitlere samimi tebriklerini
gönderenler bugün de çıkıyor ne diyor- Ben olsam Mavi Marmarayı Gazzeye
göndermezdim... Dün Kemalist Türkiyeden faşist İtalyaya selam gönderenler,
bugün de Suriyedeki Baas rejimini ziyaret edip orada Türkiyeyi eleştiriyorlar.
Kendi geçmişlerinde camilerin ahır yapılmasını, kapatılmasını, satılmasını
görmeyenler bugün de aynı şekilde Gazzedeki insanlık dışı vahşeti görmüyor,
İsrailde özgürlük olduğunu savunuyorlar.
En küçük ekonomik sıkıntıda IMFnin önünde el pençe divan duranlar, bugün de
bizi IMFle anlaşmaya zorluyorlar. Bunlar çok zavallı. Çok zavallı bunlar. Göreve
geldik IMFye olan borç neydi- 23,5 milyar dolar. Şu anda bizim IMFye olan
borcumuz 2,5 milyar dolar. 23,5 milyar dolardan 2,5 milyar dolara. Ve biz dört
yıldır stand-by anlaşması yapmıyoruz. O işi kenara koyduk. Merkez Bankamızın
döviz rezervi göreve geldiğimizde yani MHPden, DSPden yani yavru CHP sayılır
bir yerde, Anavatan Partisinden devraldığımızda iktidarı Merkez Bankasının döviz
rezervi 27,5 milyar dolardı. Şimdi 91 milyar dolar oldu. İnşallah bu yıl sonu 100
milyar dolara ulaşacağız. Hedefimiz bu. Güçlü Türkiye bu, güçlü demokrasi bu.
Eğer ekonomide böyle bir noktayı yakalarsanız, demokraside de özgürlüklerde de
güç kazanırsınız. İşte şu anda bu başarıldı ve her geçen gün daha iyiye doğru
gidiyoruz. Şimdi kalkmış bizim dış politikamızı eleştiriyor. Kusura bakmayın,
bizim dış politikada ulaştığımız hedeflere bu CHPnin hayalleri bile erişemez.
-Maşallah camilerden, tekkelerden, türbelerden çıkmadı. Sevindik, hoşnut
olduk-
Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun Bosna Herseke yaptığı
ziyarete de değinen Erdoğan, Maşallah camilerden, tekkelerden, türbelerden
çıkmadı. Elinde Kuran ile çok güzel fotoğraf kareleri verdi. İnanın sevindik,
hoşnut olduk, mutlu olduk. Teşvik de ediyoruz, hayırlı olsun. Allah devamını
getirsin inşallah diyoruz dedi.
Kılıçdaroğlunun daha sonra partisince İstanbulda düzenlenen Arap Baharına
ilişkin toplantılara katıldığını hatırlatan Erdoğan, Başörtülü, Yemenli
Tevekkül Hanımla basın toplantısı yaptı. Bundan dolayı da kutluyoruz. Peki ama
insana sormazlar mı, Boşnak dindar olunca iyi de Türkiye Cumhuriyetinin
vatandaşları, gençleri dindar olunca niye kötü- Yemenli hanım başörtülü olunca
iyi de Türk başörtülü olunca örümcek kafalı öcü mü oluyor- diye sordu.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Üniversitelerde başörtülü olarak kızların okuması için AK Parti, MHP bir
karar aldı ve Meclisten bunu geçirdi. Meclisten bunu geçirdikten sonra Anayasa
Mahkemesine bunu bozmak için müracaat edenlerin içinde senin de imzan yok muydu
Kılıçdaroğlu- Buna ne derler biliyor musun- Buna dürüstlük demezler, buna
istismar derler. Bu samimiyetsizliktir. Bosnada cami, tekke, türbe gezeceksin,
ama Türkiyede Danıştaya gidip katsayı uygulamasının iptalini isteyeceksin.
Yemenli başörtülü hanımı alıp basın toplantısı düzenleyeceksin, ama Anayasa
Mahkemesine gidip başörtüsü kararının, kademeli eğitim kararının iptalini
isteyeceksin.
İşte bak şimdi 4+4+4 ile ilgili de yine Anayasa Mahkemesine gittiler. Kim-
CHP. Seçmeli olarak Kuranın okutulmasına ve Siyeri Nebinin yani
peygamberimizin hayatının okutulmasına karşı çıktılar. Bunlar bu. Suriyeye,
Şama arkadaşlarını göndereceksin, Baas rejimine destek vereceksin, sonra gelip
buraya Arap Baharı ile ilgili zirve düzenleyeceksin. Kemal Bey artık maşallah
küreselleşiyor. Ama çark etmede, çarkçılıkta küreselleşiyor. Çark etme konusunda
artık sınırları aştı. Uluslararası çarkçılığa başladı. Bunların bizim dış
politika vizyonumuzu anlama ihtimalleri yok.
Biz bugün de politikalarımızın arkasında duruyor, sıfır sorun diyoruz. Ama
sorun çıkaranlara karşı da diklenmeden dik duruyoruz. Hiç kimse kusura bakmasın
yanı başımızda Suriyede kardeşlerimiz katledilirken biz sessiz, tepkisiz,
elimiz, kolumuz bağlı oturamayız. Yanı başımızda Irakta mezhep çatışması
yaşanırken, mezhep farklılıkları tahrik edilirken biz elimiz, kolumuz bağlı
oturamayız. Yanı başımızda Gazzede, Kudüste insanlık onuru çiğnenirken biz
oradaki kardeşlerimize sırtımızı dönemeyiz. Biz bu bölgede artık barış, istikrar,
güvenlik, huzur ve refah istiyoruz.
Biz sadece ve sadece kardeşlerimizin huzuru ve güvenliği, refahı için
mücadele veriyoruz. Gaziantep, Mardin, Kilis, Şanlıurfa, Hatay illerimiz hiç
endişe etmesinler. İnşallah Suriyeli kardeşlerimiz bu badireyi de atlatacak.
İnşallah Suriyede tüm Suriyelilerin egemen olduğu yeni bir süreç er ya da geç
başlayacaktır. Suriyede halkın iradesi iktidara gelene kadar oradaki
kardeşlerimizin hakkını, savunmaya ve oradan gelen kardeşlerimizi misafir etmeye,
bağrımıza basmaya devam edeceğiz. İnşallah bu sıkıntılı günler aşılacak. Daha bir
muhabbetle, hasretle inşallah kardeşler kucaklaşacak.
-Yolsuzlukları olanlar ortada-
Gaziantepe yaptıkları hizmetlerle Gaziantepin farklı bir konuma geldiğini
belirten Erdoğan, kentte sanayicinin, çiftçinin, esnafın, belediyelerin
çalıştığını, kendilerinin de kamu olarak kente hizmet akıtmaya devam ettiklerini
bildirdi.
Kentte yapılan ve yapılması planlanan yatırımlar hakkında bilgi veren
Erdoğan, Gaziantep-Şanlıurfa karayolunun bitme noktasına geldiğini ifade etti.
Başbakan Erdoğan, Şanlıurfa-Habur, Ankara-Niğde otoyollarını da yaparak
Edirneden Habura kesintisiz bağlantıyı, Gaziantep üzerinden sağlamış olacağız
diye konuştu.
Gaziantepin baraj ve sulama projeleriyle sadece GAPın değil, Ortadoğu ve
dünyanın tarım, sanayi, ticaret ve eğitim merkezine dönüştüğünü anlatan Erdoğan,
yapılan yatırımlarla kentin çehresinin tümden değiştiğini de söyledi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
Şimdi ben soruyorum. Ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli, yolsuzlukların olduğu
bir iktidar bu yolları, bu eğitim kurumlarını öğrencilere bu bursları nereden
verecek- Merkez Bankasının rezervini 27,5 milyar dolardan 91 milyar dolara nasıl
çıkaracak- Sizin borçlandığınız IMFye 23,5 milyar doları 2,5 milyar dolara nasıl
indirecek- Siz borçlandınız biz ödedik. Cumhuriyet tarihinde 6 bin 100 kilometre
bölünmüş yol yapılmış, biz gelmişiz 9,5 yılda 15 bin kilometre bölünmüş yol
yapmışız. Aramızdaki fark bu. Göreve geldiğimizde 76 tane üniversitesi vardı
Türkiyenin. Şimdi 165 üniversitesi var. 81 vilayetin tamamında üniversite var.
Yolsuzlukları olan bir iktidar bunları yapabilir mi- İşte yolsuzlukları olanlar
ortada. Biz gelmeden önce Ziraat Bankası batıyordu, Halk Bankası batıyordu,
Vakıfbank batıyordu. Bunlar, o batak durumdayken ne diyorlardı- Söyledikleri şey:
Görev zararı. Bunu diyerek milleti aldatıyor ve Ziraat Bankasını güya
kurtaracaklardı. Biz geldik şimdi Ziraat Bankası Avrupanın en karlı
bankalarından bir tanesi haline geldi. Halkbank öyle Vakıfbank öyle.
2002deki üniversite öğrencilerinin kredi ve burs miktarlarına da değinen
Başbakan Erdoğan, Ne veriyorlardı gençlerimize- 45 liracık. Biz ne veriyoruz
şimdi- 260 lira. Ama yetmedi, beslenme olarak ne veriyorlardı- 15 lira. Biz ne
veriyoruz- 180 lira. Fark bu. Nereden nereye diye konuştu.
Lisans öğrencilerine toplam 440 lira ödendiğini, mastır öğrencilerine iki
kat artırarak 520 lira verildiğini belirten Erdoğan, doktora öğrencilerine ise üç
kat artırarak 780 lira burs, kredi verdiklerini söyledi.
Bu değerli gençliğimizle hamd olsun sahip çıkmak suretiyle el ele
yürüyoruz diyen Erdoğan, Gaziantepe 9,5 yılda sağlık alanında 259 milyon lira
harcama yaptıklarını belirtti.
Yapımına kendilerinden önce başlanan bütün eserleri bitirdiklerini dile
getiren Erdoğan, Ama şehir hastanesi inşallah Gaziantep için bambaşka bir eser
olacak, devasa bir eser olacak dedi.
Kentte 2002de MR cihazının olmadığını, diyaliz cihazının ise sadece 90 tane
olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, kendi iktidarlarının ardından kentte kamu ve
özel sektörde 15 MR, 251 diyaliz cihazının olduğunu vurguladı.
Erdoğan, partisinin teşkilat üyelerinden yaptıkları çalışmaları kapı kapı
dolaşarak herkese anlatmalarını da istedi.
Kongreye Başbakan Erdoğanın eşi Emine Erdoğanın yanı sıra, Başbakan
Yardımcısı Beşir Atalay, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Genel Başkan
Yardımcıları Hüseyin Çelik ve Ömer Çelik de katıldı.
(Bitti)
(HAS-SET-SÖR-ZVR)