BATMAN (A.A) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın Siyasi
Başdanışmanı, AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, çözüm süreci konusunda
"Bu süreç gerçekten büyük önem taşıyor" dedi.
Akdoğan, Batman Yeni Kültür Merkezi Konferans Salonunda AK Parti İl
Başkanlığınca düzenlenen Siyaset Akademisi Programında yaptığı konuşmada, çözüm
sürecine değinerek, Türkiyenin tarihi bir dönemeçte olduğunu söyledi.
Bu konunun sadece on binlerce insanın yaşamını yitirdiği, ülkeye, millete
bedeller ödetmiş kanlı ve acılı bir sorunun geride kalması açısından önem
taşımadığını kaydeden Akdoğan, "Aynı zamanda, büyük Türkiye idealine
ulaşabilmemiz, yeni demokrasi hedeflerine ulaşabilmemiz açısından da kritik bir
süreci yaşıyoruz. Yani burada terörün son bulması kadar önemli olan Türkiyenin
işte o 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için büyük Türkiye idealine ulaşabilmesi
için demokrasi başta olmak üzere bütün standartları yükseltebilmesidir" dedi.
Önlerinde iç içe geçmiş bir sorunlar kümesi bulunduğunu ifade eden Akdoğan,
"AK Parti iktidarı ilk günden itibaren 2002den itibaren bu sorunlar kümesini
çözmeye çalışıyor. Ama kabaca AK Parti iktidarının dönemlerine bakarsak, ilk
dönemde yatakta bir hasta var, can çekişen bir hasta var. Yani güven ve istikrarı
tesis etmek, bozulan ekonomik dengeleri tesis etmek, Türkiyeyi canlandırmak ve
ayağa kaldırmaktı. AK Partinin ikinci dönemi, karanlık güç odaklarına karşı
vesayetçi odaklara karşı bir mücadele dönemi idi. Yani iktidarın, milletin
iradesini gasp eden, iktidara ortak olmaya çalışan karanlık bir kısım odakları ve
vesayetçi anlayışı tasfiye etme ve bunları geriletme süreci idi. İşte bu süreçte
Türkiye aslında ciddi siyasi normalleşmeler yaşamaya başladı" diye konuştu.
22 Temmuz seçimleri ve 12 Eylül referandumunun Türkiyede aslında demokratik
bir devrim niteliğinde olduğuna işaret eden Akdoğan, şöyle konuştu:
"Bu demokratik devrimin arkasından Türkiye artık daha büyük hedeflere
yönelmeye başladı. İşte 2023 hedefleri. AK Partinin üçüncü döneminde bizim
kronik bazı sorunlarımız var. Geçmişten devraldığımız, bunların üzerine cesaretle
gitme, bunları çözebilme, yani bugün bir süreç yaşıyorsak bu sürece kolay
gelinmedi. Bugün iktidarın muktedir bir hale gelerek bu kronik sorunlara el
atabilmesi için önce Türkiyede birtakım dengeleri yerine oturtması, bir kısım
güç odaklarını tasfiye etmesi gerekiyordu. Bugün kronik sorunların üzerine
gidiyoruz. Bu süreç gerçekten büyük önem taşıyor. Aslında bakarsanız bir çok
kişinin de söylediği gibi bu sorunu ancak Tayyip Erdoğan çözebilir ve ancak AK
Parti iktidarı gibi büyük bir toplumsal desteğe mazhar olmuş bir parti çözebilir.
Nasıl bugün Türkiyenin birlik bütünlüğü açısından denklemden AK Partiyi
çıkardığınızda bu bütünlüğü tesis edebilecek başka bir siyasi anlayış yoksa işte
bu büyük devasa sorunları çözebilecek siyasi anlayış da ancak Ak Partinin
anlayışı idi. AK Parti paradigmayı değiştirdi, inkarcı zihniyeti değiştirdi. Bu
sorunların üzerine gitti. Biz çok değişiklikler yaptık. Yani Kürt meselesi
denilince akla gelen onlarca konunun yüzde 90ını belki bu iktidar çözdü. Yani
biz göğsümüzü gere gere Kürtler için ne yapıldıysa AK Parti yaptı diyebilmeliyiz.
Türkiyedeki Araplar için bütün etnik unsurlar için mezhepler için ne yapıldıysa
AK Parti yaptı diyebilmeliyiz."
-"Bir kısım hakları vatandaşımıza vermek bir lütuf değildir"-
"Biz bunları birileriyle pazarlık üzerine yapmadık. Birilerinin dayatması
üzerine yapmadık" diyen Akdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu süreçler yokken yaptık. Birilerinin dediği gibi onların eylemleri veya
birtakım dayatmaları üzerinden bu gelişmeleri yapmadık. AK Parti buna inandığı
için yani bu vatandaşımızın en temel hakkıdır. Devletin gasp ettiği devletin yok
saydığı bir kısım hakları vatandaşımıza vermek bir lütuf değildir. Bu olması
gerekendir. Bunu AK Parti iktidarı hayata geçirdi. Biz çok çektik. Sadece bir
kesim çekmedi. Tek tipçi, jakoben dayatmacı anlayış Türkiyede herkese zulüm
etti. Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sünni de çekti. Türkiyede kim varsa Müslüman da
çekti gayrimüslim de çekti. Bu anlayışı yerle bir etti AK Parti. Ve bütün
mayınları temizleyerek şimdi ileri demokrasi için Türkiyenin önünü açmaya
çalışıyor. Bu sorun Türkiye için bir ayak bağı, toplumsal barışımızı iç
huzurumuzu tehdit ediyor, Türkiyenin bölgesel etkinliğini ve rolünü tehdit
ediyor, zayıflatıyor. İşte 2023 hedeflerine ulaşmamızın önünde bir engel. Bu ayak
bağından bizim artık kurtulmamız gerekiyor."
Bu sürece sadece belli bir kesimin bir kısım haklar elde etmesi veya yaşanan
kanlı sürecin son bulması açısından bakılmaması gerektiğini belirten Akdoğan,
"Daha genel perspektifte Türkiyenin demokratik inşası açısından bakmak
durumundayız. Bu süreçte bu sorun birtakım toplumsal travmalar üretti. Sosyal
sorunlar oldu. Acı çeken kesimler birbirine farklı gözle bakmaya başladı. Bu aynı
zamanda bir toplumsal restorasyon gerektiriyor. Bir helalleşme, temiz bir sayfa
açmayı gerektiriyor. Geçmişin yanlışlarını sorgulayalım, üzerine gidelim,
hesaplaşalım, onları görmezden gelelim, yok sayalım anlamında bir helalleşme
demiyorum. Ama sürekli öç ve intikam duygusu ile hareket edersek geçmişimizi
kaybettik, geleceğimizi de kaybederiz. Karanlık geçmişin içine geleceğimizi de
çekmiş oluruz. Bu yüzden bir helalleşmeye gitmek, bütün toplum kesimleri arasında
kardeşliği pekiştirecek toplumsal restorasyon projesi olarak da buna bakmak
gerekir" dedi.
"Burada geri adım atan kaybeder" diyen Akdoğan, şunları söyledi:
"Toplumda büyük bir umut var, büyük bir direnç üretiyor bu umut. Bir kısım
sabotajlar sürece zarar verebilecek olaylar bu süreçte oldu. Ama bu toplumsal
direnç ve umut bunları ne yaptı- devre dışı bıraktı. Bundan sonra da bu süreçten
hoşnut olmayan kesimler, bir kısım sabotajlar içine girebilirler. Kandilden
yapılan açıklamalara baktığımızda, Öcalanın çağrısının bütün olarak arkasında
durdukların görüyoruz. Bu ne kadar devam eder bilmiyoruz. Ancak bu şekilde örgüt
içerisinden bir dinamik veya kanat, farklı bir hareket yapmadığı sürece, burada
dış dinamiklerin bu süreci doğrudan tahrip edebilmesi, zarar verebilmesi çok
mümkün görünmüyor açıkçası."
Milletvekili Yalçın Akdoğan, büyük bir risk aldıklarını ve büyük bir
cesaretle çözüm sürecini başlattıklarını bildirdi.
Polemiklerle enerjilerini heba etmeden sonuca odaklanarak, büyük fotoğrafa
bakarak hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Akdoğan, şunları kaydetti:
"Sadece taşın altına elimizi koymadık, yüreğimizi koyduk, bedenimizi koyduk,
tüm siyasi hayatımızı neredeyse bu sürecin altına koyduk. Bu yüzden bir bütün
olarak bu sürecin arkasında durmak, umutları yeşertmek gerekiyor. Lüzumsuz
polemiklere enerjimizi harcamamak durumundayız. O bir şey demiş öbürü başka bir
şey demiş, bir laf etmiş, bu tür polemiklerle enerjimizi heba etmeden sonuca
odaklanarak büyük fotoğrafa bakarak hareket etmemiz gerekiyor. Hepimize çok iş
düşüyor. Sivil toplum örgütlerimize büyük görev düşüyor. Teşkilatlarımıza, kanaat
önderlerine, cemaatlere büyük görevler düşüyor. İşte bu büyük toplumsal
restorasyonu sağlamak, kardeşliğimizi pekiştirmek için burada hepimize büyük
görevler düşüyor. Bu süreç sadece iktidarın attığı adımlarla neticeye ulaşamaz.
Eğer hep birlikte çalışmazsak bütün toplum kesimleri olarak bu süreçte
gerekenleri yapmazsak, o zaman elde edeceğimiz fayda biraz daha zor."
Programa, AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir, İl Başkanı Murat
Güneştekin, bazı sivil toplum temsilcileri ve partililer katıldı.
Muhabir: Yılmaz Ekinci / İbrahim Yakut
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu