ANTALYA (A.A) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali
Şahin, "93 yıl önce bu topraklarda hakim olan o ruh, o heyecan, o şuur ve
kardeşlik hukuku; bugün Türkiyenin içinde yaşadığı sorunların çözümü için
inanıyorum ki tek çıkış yoludur" dedi.
Şahin, partisinin Erdem Bayazıt Kültür Merkezinde düzenlenen Siyasi ve
Hukuki İşler Başkanlığı 6. Bölge Toplantısında yaptığı konuşmada, 10 gün sonra
açılışının 93. yıl dönümünü kutlayacak TBMMnin, devlet kuran, Kurtuluş Savaşı
başarıya ulaştıktan sonra Cumhuriyeti ilan eden, farklılıkları zenginlik kabul
eden bir meclis olduğunu söyledi.
TBMMnin kuruluş sürecindeki heyecanın, şuurun ve kardeşlik ruhunun çok iyi
irdelenmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, "93 yıl önce bu topraklarda hakim olan
o ruh, o heyecan, o şuur ve kardeşlik hukuku; bugün Türkiyenin içinde yaşadığı
sorunların çözümü için inanıyorum ki tek çıkış yoludur. Çünkü o ruhta birlik ve
beraberlik vardır. O ruhta, Mevlana Hazretlerinin dediği gibi, (Aynı dili
konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir) sözündeki hikmet yatar"
dedi.
Yakın tarihin kitaplarda bazı unsurların eksik anlatıldığını savunan Şahin,
Erzurum Kongresinin sonuçlarıyla ilgili kitaplarda, "Milli sınırlar içinde vatan
bölünmez, bütündür" denildiğini, ancak o tarihte milli sınırların bile belli
olmadığını ifade etti.
Kitaplarda Erzurum Kongresinin birinci maddesine yer verilmediğini dile
getiren Mehmet Ali Şahin, şunları kaydetti:
"Genel Başkanımız geçenlerde yaptığı konuşmada, Erzurum Kongresinin tarih
kitaplarına intikal etmemiş olan birinci maddesini paylaştı. Erzurum Kongresinin
birinci maddesi, maalesef tarih kitaplarında yer almıyor. (Trabzon vilayeti ve
Canik Sancağı ile şark vilayetleri adını taşıyan Erzurum, Sivas, Diyarbakır,
Elazığ, Bitlis vilayeti ile bu sahasındaki bağımsız vilayetler hiç bir sebep ve
bahaneyle diğerlerinden, Osmanlı camiasından ayrılmak imkanı düşünülemeyen bir
bütündür. Bu bölgede yaşayan bütün Müslüman unsurlar diğerlerine karşı fedakarlık
hissi ile dolu, ırki ve sosyal durumlarına riayetkar öz kardeştirler). Erzurum
Kongresinin birinci maddesi budur.
Yani, (Bu topraklarda ana dili farklı olan Müslüman unsur olabilirler. Biz
hepimiz, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, hepimiz bir araya geldik. Kurtuluş
Savaşında kol kola verip, bu ülkeyi düşmanlardan temizleyeceğiz ve hep birlikte
devlet kuracağız). Bu anlayışla bir araya geldik. Bu son derece dikkat çekici,
bana göre bugünlerin sorunlarına ışık tutan bu anlayışa, bugün gerçekten her
zamankinden daha çok ihtiyacımız var."
TBMMnin kuruluşu döneminde herkesin bir bütün olarak mücadele ettiği
anımsatan Şahin, bu birlik ruhuna bugün daha fazla ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
-"Öz be öz Türküm"-
Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, kurtuluş mücadelesi kardeşlik
ruhuyla verilirken son 30 yılda yaşanan terörün nasıl ortaya çıktığının
irdelenmesi gerektiğini kaydetti.
Şahin, şöyle konuştu:
"Ben Türküm, öz be öz Türküm. Oğuzların Kayı boyundan geliyorum. Ama bir
başka kişinin de ana dili farklı olabilir, kendisini başka bir etnik yapıda
görebilir. Ben nasıl ki (Ben Türküm, ana dilim Türkçe) deme hakkına sahipsem bir
başkasının da kendi etnik kökeniyle ilgili, ana diliyle ilgili konuşma hakkı
vardır. İşte 1925 yılından sonra Türkiyede böylesine tek tipçi bir anlayış,
CHPli tek parti döneminde Türkiyede hüküm sürmüştür. Bu toplumumuzun içine
fitne katmıştır, ayrışmaya yol açmıştır ama hiç bir sebep terörün de bahanesi
olamaz. Böyle yapıldı diye birileri terör eylemlerine yeltenirse o da en büyük
insanlık suçu işlemiş olur. Maalesef böyle bir hata olmuştur, bu hata, bir takım
istismarcıların kullandığı hata olmuştur. Bunu kullandılar, (Sizi inkar
ediyorlar, ana dilinizi kullanmaya mani oluyorlar) diye söylemler tavan
bulmuştur. İşte terörün çıkmasındaki nedenlerden bir tanesi budur. Tek bir
etnisiteye dayalı devlet yönetimi kurmanın acılarını, sıkıntılarını yıllardır
yaşıyoruz."
-AK Parti ve çözüm süreci-
AK Partinin, terör örgütünün istismar ettiği alanlarla ilgili yapılması
gereken tüm değişiklikleri gerçekleştirdiğini dile getiren Şahin, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Bu ülkede artık kimse etnik kökeninden dolayı dışlanmıyor, ana dilinden
dolayı hak mahrumiyetine uğramıyor ve bu farkındalıklar zenginlik sayılıyor.
Şimdi düşünüyorum da eğer AK Parti bundan 25 yıl önce iktidar olmuş olsaydı
Türkiyenin terör diye bir sorunu olmazdı. Ve bütün bunları geride bırakmış
olurduk. Peki, (11 yıldır iktidardaydınız neden çözemediniz-) Maalesef Türkiyede
terörle mücadelede konusu güvenlik bürokratlarına havale edilmiş, askerlere
havale edilmiş; onun çözmesi beklenilmiş. Sivil siyasetin bu sorunla ilgilenmesi
engellenmiştir. Asgari önlemlerle, güvenlik tedbirleriyle bu sorunun çözüleceği
zannedildi ancak çözülemedi. Şimdi ise askerin cesareti yerine siyasetteki sivil
cesaret çözümü üstlenmiştir."
"Sorun çözülürse Türkiye bölünür" diye açıklama yapanlar olduğuna dikkati
çeken Şahin, "Tam tersi olacak, sorun çözülürse Türkiye bütünleşecek. Doğusuyla,
batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle bir ve beraber yürüyecek" dedi.
Toplantıya, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mevlüt Çavuşoğlu ve Menderes
Türel, eski Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Antalya, Isparta, Burdur,
Afyonkarahisar, Konya ve Karaman siyasi ve hukuki işler başkanları katıldı.
Muhabir: Hatice Özdemir / Güç Gönel
Yayıncı: Murat Aslan