MUĞLA (A.A) - Utku Uçrak - Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
Teknoloji Fakültesi Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Bölümünce özellikle
Selçuklu Devleti döneminde kullanılan Türk ahşap sanatı Kündekari tekniğinin
yok olmaması için çalışma yürütülüyor.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Ağaç İşleri Endüstri
Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Mehmet Yüksel, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, üniversitenin destekleriyle gerçekleştirdikleri Gerçek Kündekari
Tekniğinin Modern İç Mimariye Adaptasyonu projesi kapsamında kündekari
tekniğini Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Bölümü öğrencilerine seçmeli ders
olarak vererek gelecek nesillere aktarmaya çalıştıklarını söyledi.
Selçuklu Devleti döneminde Orta Asyada yaşayan Türklerin Anadoluya
göçünden sonra bildikleri meslekleri icra etmeye devam ettiklerini belirten
Yüksel, bu mesleklerin içinde Türk ahşap sanatlarından Kündekari tekniğinin de
olduğunu anlattı.
Ahşap malzemenin higroskopik yapıya sahip olduğu için ortamdan su alıp
vererek zamanla deforme olduğuna işaret eden Yüksel, Türklerin ahşap malzemenin
eksik yönünü iyileştirmek maksadıyla kündekari tekniğini uygulamaya başladığını
dile getirdi.
Mehmet Yüksel, kündekari tekniğinin Selçuklu Devleti döneminde zirveye
ulaştığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
Selçuklulara has pek çok figür ve kompozisyonlar bu tekniğe adapte
edilmiş. Biz de kendi kültürümüzün bir parçası olduğu için kündekari tekniğini
yaşatmak adına bu konu üzerinde çalışmaya karar verdik. Bu tekniği Türkiyede
yapan çok az insan var. Bunu öğrenip geliştirinceye kadar çok emek harcadım.
Bunun tasarımını bilen yoktu. Ben de var olan mevcut kompozisyonlardan çizim
tekniklerini öğrenmeye çalıştım. Bunun sonunda bölümümüzde Türk ahşap sanatında
kündekari tekniği üretimi diye seçmeli bir ders açtık. Bu tekniği bazı
öğrencilere öğreterek yaşatmaya çalışıyoruz.
-Bağlayıcı madde kullanılmadan yapılıyor-
Kündekari tekniğinin eşyaların çivi, tutkal veya başka bir bağlayıcı madde
kullanılmadan birbirine geçme yöntemiyle yapılan bir teknik olduğuna dikkati
çeken Yüksel, bu teknik uygulanarak yapılan kapı, cami minberi, pencere
kepenklerinin hem geç deforme olduğunu hem de göze hitap eden hoş bir
kompozisyona sahip olduğunu vurguladı.
Yüksel, kündekari tekniğinde eşyaların küçük parçalardan oluştuğunu,
bunların da çok zor ve zaman alan bir işlemden geçerek bütünü oluşturduğunu ifade
ederek, Bu teknikle bir kapıyı yapmak yaklaşık 4 ayı bulabiliyor. Çok zaman
aldığı için çoğu kimse bu işle uğraşmak istemiyor. Ülkemizde birçok tarihi camide
bu tekniğin uygulanarak yapıldığı kapılar, minber, pencere kepenkleri var. Bunlar
günümüze kadar çok fazla deforme olmadan kullanılabilmiş. Hedefimiz bu tekniği
gelecek nesillere taşıyabilmek diye konuştu.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu