AĞRI (A.A) - Eşi ve onun ailesi tarafından şiddet gördüğü
iddiasıyla tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Melek Karaaslanın ölümüyle
ilgili ihmali davranışla kasten adam öldürme suçlamasıyla haklarında 15
yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istenen 4 sanığın yargılanmasına başlandı.
Ağrı Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşmasına, tutuksuz yargılanan
sanıklar Melek Karaaslanın eşi Ferdi Karaaslan, kayınpederi Kutbettin Karaaslan,
kayınvalidesi Naciye Karaaslan ile babası Kasım Levent ve avukatları katıldı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının müdahil olduğu duruşmada, Melek
Karaaslanın babası Kasım Levent, Türkçe bilmediği için savunmasını mübaşir
Zeynel Ulutaşın tercümanlığıyla Kürtçe olarak yaptı.Levent, savunmasında kızının
evliliğinin ilk aylarında durumunun iyi olduğunu, birbirlerine gelip gittiklerini
anlatarak, daha sonra bu durumun değiştiğini söyledi.
Kızının kayınpederinin evlerine gelmelerine müsaade etmediğini belirten
Levent, Birçok kez gittim. Beni tehdit ettiler. Ben, oğlum Reis Leventi
kızımın evine gönderdim. Oğlum oraya gittiğinde kızımı tuvalete kapattıklarını
görmüş. Üstünü bir bezle kapatmışlar. Vücudunun her tarafı yara içindeymiş. Orada
bir tahtanın üstüne oturtmuşlar. Ağzında bir maske varmış. Aç ve susuz
bırakmışlar dedi.
Levent, akrabaları olan köyün muhtarıyla kızının evine gittiklerini ifade
ederek, Oradan alarak oğlumun evine götürdük. Banyo yaptırdık. Meleğin bize
söylediğine göre ilk çocuğunu kışın karın üstünde ölü doğurmuş. Doğumdan sonra
eve almamışlar. Bunlar vahşi insanlar. Kayınpeder tarafı, sürekli beni ve oğlumu
ölümle tehdit ediyorlardı, kızıma neden hamile kalmıyorsun diyorlardı diye
konuştu.
İddianamedeki üzerine atılı suçları kabul etmeyen Levent, Ölümünden 3-4 ay
önce Melek hasta olduğu için eve götürdük. Kardeşimin arabasıyla başka bir köyde
oturan şeyhin evine götürdük. Şeyh ona ücretsiz olarak bir muska yaptı. Kızım bu
muskadan sonra kendine geldi, iyi oldu. Ayrıca kızımı yine şifa niyetine Diyadin
ilçesinde bulunan kaplıcalara götürdük. Annesiyle kaplıcaya girdi ve iyileşti.
İyi olduğu için doktora götürmedik diye konuştu.
-Meleğin eşi Ferdi Karaaslan-
Melek Karaslanın eşi Ferdi Karaaslan ise 8 yıllık evli olduğunu, iddia
edildiği gibi ilk çocuklarının karın üstünde değil, Ağrı Devlet Hastanesinde
doğduğunu belirterek, 7 gün küvezde kaldı sonra öldü. Daha sonra eşim ikinci
çocuğuma hamile kaldığında beli bükülmeye başladı. Ben de eşimi doktora götürdüm.
Doktor eşimin çocuk ağırlaştığı için beli büküldüğünü, doğumdan sonra
düzeleceğini söyledi. Eşim üçüncü çocuğu da doğurduktan sonra yataktan kalkamadı.
Hastaneye götürdüm. İlaç verdiler, düzelir dediler. Eşimin hapları bittikten
sonra çökmeye başladı. Yürüyemiyordu. Çocuğa bakamıyordu dedi.
Evliliklerinin ilk 2 yılında sorun bulunmadığını anlatan Karaaslan, eşinin
hastalığı sürecinde kendisi ve ailesinin yaptıklarını anlatarak, şöyle devam
etti.
Eşimin tuvalette tahtanın üstünde yatırıldığına dair iddialar doğru değil,
örtü örttüğümüz doğru değil. Bunları kabul etmiyorum. İhmal iddiaları doğru
değil. Yalandır. Suçlamaları kabul etmiyorum. Eşimin vücudundaki yaralar ufaktı.
Ancak polis savcı eve geldiğinde yaralar büyüktü. Bu yaralar bir iki hafta içinde
çıktı. Daha önceleri eşimi hep kontrol ederdim. Ama son iki hafta içerisinde
kontrol etmemiştim. Akşamları eşimle birlikte aynı yatakta yatıyorduk. Tuvalette
yatırmıyordum.
Kayınpeder Kutbettin Karaaslan da savunmasında çobanlık yaptığını, oğluyla
aynı evde yaşadığını söyledi. Gelininin ilk çocuğunun ölmesinin ardından akli
dengesini kaybetmeye başladığını belirten Karaaslan, çocuklarının Melek
Karaaslanı Erzuruma doktora götürdüklerini, ancak iyileşmediğini ileri sürdü.
Hakkındaki iddiaların doğru olmadığını savunan Karaaslan, Kendisini hiçbir
şekilde banyoda ve tuvalette yatırmadık. Bu iddialar doğru değil. Hep yatağında
yattı. Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben her zaman Kasım Levente kızının bu
hastalığından bahsettim dedi.
-Meleğin gece gündüz tahta üzerinde bırakılması yalandır-
Savunmasını Kürtçe yapan kayınvalide Naciye Karaaslan ise gelinin hasta
olması nedeniyle çocuklarına ve torunlarına kendisinin baktığını ileri sürerek,
Melek hastalığından dolayı banyoda 1-2 saat ihtiyaç için kalıyordu. Gece gündüz
tahta üzerinde bırakılması yalandır. Banyoda küçük oturağa oturtuyorduk. Meleğin
babası ve abisi evimize geldiğinde gelinimi Erzuruma götürmek için hazırlık
yapıyordum o esnada geldiler ve tuvalette gördüler. Suçlamaları kabul etmiyorum
diye konuştu.
Mahkeme heyeti, tanık ifadelerinin dinlendiği duruşmada, tutuksuz sanık
Kasım Leventin akli dengesinin yerinde olup olmadığı için gerekli yerlerden
rapor ve belge istenmesini kararlaştırdı.
Mahkeme başkanı Hamdi Vural, tutuksuz yargılanan 4 sanığın adli kontrol
uygulamasının devamına karar vererek, duruşmayı 24 Ocak 2013 tarihine erteledi.
Ağrının Hamur ilçesinde 24 yaşındaki Melek Karaaslan, eşi ve onun ailesi
tarafından şiddet gördüğü iddiasıyla Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve
Araştırma Hastanesinde tedavi altına alınmış, 26 Temmuz tarihinde hayatını
kaybetmişti.
Muhabir: Fethullah Yaman
Yayıncı: Emine Konuk