BOLU (A.A) - Adalet Bakanı Sadullah Ergin, kadına yönelik şiddet
konusunda toplumun duyarlı hale geldiğini belirterek, Artık kadına yönelik en
ufak bir hareket haber değeri taşıyor. Medyamız da STKlarımız da siyaset
kurumumuz da ve toplumun her kesimi de büyük bir tepki gösteriyor. Bu, önemli bir
gelişme dedi.
Ergin, Bolu Valiliğini ziyareti sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada,
kadına yönelik şiddetle topyekun mücadele edilmesi gerektiğini ifade ederek,
çalışmalarla şiddete karşı duyarlılığın arttığını söyledi.
Geçmişte kadına yönelik şiddet konusunda istatistik bulunmadığını, yakın bir
tarihte istatistik oluşturulmaya başlandığına dikkati çeken Ergin, Artık kadına
yönelik en ufak bir hareket haber değeri taşıyor. Medyamız da STKlarımız da
siyaset kurumumuz da ve toplumun her kesimi de büyük bir tepki gösteriyor. Bu,
önemli bir gelişme şeklinde konuştu.
Şiddetle mücadelede toplumun hassasiyetinin yükseltilmesinin önemli olduğunu
vurgulayan Ergin, şöyle devam etti:
Türkiyede o temin edilmiştir. Bundan sonra bununla ilgili tedbirler
devreye girmiştir. Yakın tarihte yasa düzenlemesi yapılmıştır. Bu düzenlemenin
getirdiği tedbirler kolluk ve yargı tarafından alınmaktadır ama kolluk ya da
yargının, Sosyal Politikalar Bakanlığının, Adalet Bakanlığının gayretleriyle
neticelenecek bir süreç değildir. Tüm birimlerin, kurumların ortak gayret
göstermesi gerekiyor. Eğitim, bunun bir parçasıdır. Toplumun gelişimine katkı
sunabilecek STKlar, düşünce kuruluşları ve üniversitelerimiz, bütün bunların
tamamının bu süreçte olumlu katkılar sunması gerekiyor.
Artık bizim gündemimizden çıkması gereken bir sorun bu. İnşallah azalarak
bitime doğru gider.
-4üncü yargı paketi-
Ergin, yargı paketleriyle ilgili düşüncesinin sorulması üzerine, 4. yargı
paketinin Türkiyede insan hakları standardının yükseltilmesi anlamına
geldiğini ifade etti.
Ergin, şöyle konuştu:
Bu paketle ilgili bir taraf diyor ki KCKlılar için çıkarıldı, onlar
diyor ki bize bir şey getirmiyor. Ötekiler diyor ki bize bir şey getirmiyor.
4üncü yargı paketi dediğimiz şey, Türkiyenin Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesinde yargılanması sürecinde almış olduğu ihlal kararları var, bu ihlal
kararları ortaya konulmuştur. Bu kararların oluşmasına neden olan yasaların
düzeltilmesi amacıyla getirilen bir çalışmaydı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde ihlal aldığımız konuların düzeltilmesi
demek. Herkesin kendine göre bakış açısı olabilir. İçinde bulunduğu siyasi
atmosferin etkisiyle değerlendirmeler yapılabilir. Farklı sosyal katmanların,
farklı ideolojik pencerelerden bakanların değerlendirmeleri farklı olabilir.
Bunlar son derece normal şeyler.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve sözleşmenin uygulanmasını takip eden
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihatlarını önemsediklerini belirten Ergin,
söz konusu standartlara Türkiyede kimsenin itiraz edeceğini düşünmediğini
bildirdi.
4üncü yargı paketinin 22 maddelik çalışma olduğunu hatırlatan Ergin,
şunları anlattı:
Bu paket Lokman Hekim ilacı filan değildir. Herkes kendi bireysel sorununu
bu paketin içinde çözeceğini düşünüyorsa yanılıyor. Türkiyedeki yargı alanındaki
problemleri belli bir plan çerçevesinde uygulamaya koyarak, çözmeye başladık.
2009 yılının ağustos ayından bu yana Yargı Reformu Strateji Belgesi ve buna
dayalı olarak ortaya koyduğumuz eylem planımız çerçevesinde adımlarımızı
atıyoruz. Paketlerin de bu şekilde numaralandırılmasının bir anlamı olduğunu
düşünmüyorum.
Sorunlar çok farklı alanlarda, farklı alanlara dönük farklı çözümler
getiriliyor.
-Suç varsa karşılığı da vardır-
Ergin, fiziki ve teknolojik altyapı ile mevzuattan kaynaklanan sorunların
giderilmeye çalışıldığını belirterek, hakim, savcı, zabıt katibi, kalem personeli
eksiğinin tamamlanması gerektiğini anlattı.
3üncü yargı paketi çıktı, bir şeye yaramadı şeklindeki ifadelere
dikkati çeken Ergin, şunları dile getirdi:
Onun münferit sorununa yaramamış olabilir ama biz bireysel sorunlardan öte
sistematik sorunları çözmeye yöneliyoruz. Biz sisteme ait sorunları
giderdiğimizde insanlar Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi standardına göre, Avrupa
İnsan Hakları Mahkemeleri içtihatlarına göre de suç oluşturan fiiller ortaya
koymuşlarsa bunun karşılığını göreceklerdir.
Suç varsa karşılığı da vardır. Önemli olan suçun tanımında, vasfında ve
bunun tatbikinde tarafı olduğumuz sözleşmelere bir aykırılık var mı- Yargılama
yetkisini tanıdığımız Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına ters düşen bir
uygulama var mı- Bunları gidermek görevimiz. Onun ötesinde bu yanlışları
giderdikten sonra hala yargılanan ve ceza alanlar var ise onlar da kendilerini
gözden geçireceklerdir. Bir suç doğuran fiilin bir karşılığı, bir yaptırımı
olacaktır.
Ergin, Galatasarayın Şampiyonlar Liginde ve Fenerbahçenin A haberleri'>UEFA Liginde
eşleştiği takımlarla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine Ergin, Lazio
ve Real Madrid düşünsün. Hayırlı olsun. Umarım, bu güzide kulüplerimiz bir üst
ligde rakipleri ile yapacakları mücadelede de başarılı olurlar. Kendileri de
sevinir, bizi de sevindirirler dedi.
(Bitti)
Muhabir: Emin Gürbüz / Ömer Ürer
Yayıncı: Kemal Kaymak