HATAY (A.A) - Erdal Türkoğlu - Hatayın Yayladağı ilçesi
sınırına yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunan ve muhaliflerin kontrolündeki
Suriyenin Lazkiye kenti Bayır-Bucak bölgesinde sahra hastanesine dönüştürülen
okul, AA muhabiri tarafından görüntülendi.
Salgın hastalıkların baş gösterdiği bölgede Esed askerleri tarafından
yaralananlara şifa dağıtan hastanede minibüsler ambulans olarak kullanılıyor.
Türkmen Bölgesi Sahra Hastanesi sorumlularından Dr. Halil Ağa, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, Türkiye-Suriye sınırına yakın bölgede bir okulu bir ay önce
sahra hastanesine çevirdiklerini ve şu an burada 30 yaralının bulunduğunu
söyledi.
Güvenlik gerekçesiyle hastanenin bulunduğu bölgenin adını vermek istemeyen,
içerisinden görüntü aldırmayan Ağa, çevrede şu an için Esed güçlerinin
bulunmadığını ve güvenli olduğunu belirtti.
Ağa, hastanenin Türkiye sınırına yakın bir noktada olduğunu ifade ederek,
durumu ağır olan hastaları muhalif askerlerin yardımıyla ilk tedavilerini
yapmalarının ardından Türkiyeye gönderdiklerini bildirdi.
Hastanede sadece yaralıları değil, tüm bölge köylüleri ve göçmenleri tedavi
ettiklerini vurgulayan Ağa, Özellikle çocuklar başta olmak üzere, yaşlıları,
kadınları tedavi ediyoruz. Bölgede ishal gibi birçok salgın hastalık baş
gösterdi. Bu hastalara okuldan dönüştürdüğümüz hastanemizden yardımcı olmaya
çalışıyoruz diye konuştu.
Ağa, hastanede ambulanslarının bulunmadığını, yaralıları taşıma işlemini
minibüslerin yaptığını belirterek, şöyle devam etti:
Ambulans, yakıt yok. Yakınımızda başka hastane de yok. Ayrıca yaralılar
getirilirken uçakla veya füzelerle vurulma ihtimali var. Bu nedenle yaralılar
hastaneye ulaşıncaya kadar çok kan kaybı olabiliyor. Bazen hastaneye ulaşmadan
ölüyor. Kısacası çoğu hastamız anında müdahale olmadığından zaman kaybından
hayatını kaybediyor. Hem doktorlarımız, hem de hastanemiz çoğu ağır olan
yaralılara müdahale için yetersiz.
Rejim insan etini eriten silahlar kullanıyor, çoğu basit yaralılar ise
Türkiyeye ulaştırılamadan kan kaybından yolda hayatını kaybediyor. Çoğu zaman
müdahale geciktiğinden yaralının elini ya da bacağını kesmek zorunda kalıyoruz.
-Yaralılarımıza tek kapısını açan devlet Türkiye-
Ağa, Suriye Kızılayından hiçbir yardım alamadıklarını vurgulayarak,
Suriye Kızılayı sadece rejimin yaralılarına bakıyor. Dünya Sağlık Örgütü,
Suriyedeki savaş bölgesine hiçbir yardım sokamadı. Bize yardımlar sadece Yeryüzü
Doktorları ve Sınırsız Doktorlar Örgütünden geliyor. Hiçbir ülkeden, BMden
yardım yok. Yaralılarımıza tek kapısını açan devlet Türkiye. Biz Türkiyeye
teşekkür ediyoruz. Çünkü tüm ağır yaralılarımızı tedavi ediyor, ihtiyaçlarını
karşılıyor dedi.
Esed güçleriyle Bit Feriz ve Bellüran bölgesinde girdiği çatışmada kolundan
yaralanan Ahmed Kacalı da, ülkeleri için mücadele ettiklerini, ancak kendilerine
yaralandıklarında yardım eden kimsenin olmadığını söyledi.
Uluslararası yardım kuruluşlardan destek beklediklerini ifade eden Kacalı,
üç gün önce bir arkadaşlarını kan kaybından kaybettiklerini, artık herkesten
vicdanlı olmasını ve yardımda bulunulmasını beklediklerini kaydetti.
Bir minibüsü ambulans olarak kullanan Faruk Niyaz ise, hayırsever birinden
aldıkları minibüsle yaralıları taşımaya çalıştıklarını belirtti.
Niyaz, minibüs içerisinde tıbbi malzeme bulunmadığını belirterek, Hasta
taşıyan minibüsümüz, Esed güçleri tarafından görüldüğü anda ateş altında
kalabiliyor. Minibüsümüzü uçak ve helikopterler tarafından havadan görülmesini
önlemek için kamufle ettik. Kısıtlı imkanlarla da olsa tek amacımız yaralarımızı
hastanelere ulaştırmak. Çok şükür Allah bizlere yardımcı oluyor diye konuştu.
Türkmen Tugayı askerlerinden Nizar Karaböcek de, bölgede doktor sıkıntısı
yaşandığını, bu nedenle bölgeye doktorların girmesine acilen izin verilmesi
gerektiğini kaydetti.
Yayıncı: İsa Sansar