Zonguldak'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 90. yıl dönümü ve Uzunmehmet'i Anma Günü dolayısıyla törenler düzenlendi.
Zonguldak'ın düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü dolayısıyla
Valilik binası önünde düzenlenen törende protokolün
Atatürk Anıtı'na
çelenk koymasının ardından, saygı duruşunda bulunuldu ve
İstiklal Marşı eşliğinde göndere Türk Bayrağı çekildi.
Buradaki törene Vali
Erdal Ata, Belediye Başkanı
Muharrem Akdemir, 3. Jandarma Eğitim Tugay ve Garnizon Komutan Vekili Kurmay
Albay Ertan
Altınoluk, İl Emniyet Müdürü Metin
Seyfi Sazak,
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, siyasi parti temsilcileri ve bazı daire müdürleri ile askeri erkan katıldı.
Zonguldak Belediye Başkanı Akdemir, törende yaptığı konuşmada, yıllarca Fransasız işgalinde kalan kentin Büyük
Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün yaktığı
bağımsızlık mücadelesi ışığıyla aydınlandığını ve düşman boyunduruğundan kurtulduğunu söyledi.
Bu mücadele sonucu maden ocaklarının da millileştirildiğini anlatan Akdemir, ''Milli Mücadele döneminin gururunu kentimizde yaşatıyoruz. Türk ulusu her zaman vatanına beslenen düşmanca hareketlere karşı tek
yumruk olacak gücü sahiptir'' dedi.
Öğrencilerin şiirler okumasının ve
halk oyunları ekiplerinin gösterisinin ardından Vali
Erdal Ata, makamında tebrikleri kabul etti.
Bu arada Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajlarının okunduğu törende, rüzgardan devrilen bazı çelenkler görevlilerce kaldırılırken, MHP Zonguldak İl Başkanlığına ait çelenk parti temsilcilerinin törene katılmaması nedeniyle Atatürk Anıtı'na konulamadı.
-UZUNMEHMET'İ ANMA GÜNÜ-
Uzunmehmet'i Anma Günü dolayısıyla
Kozlu beldesi sahil yolunda düzenlenen törende, Uzunmehmet Anıtı'na çelenk konuldu, saygı duruşunda bulunulmasının ardından
İstiklal Marşı okundu.
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürü Burhan İnan, yaptığı konuşmada, ülkenin kalkınmasında ve sanayileşmesinde Zonguldak havzasının yıllarca lokomotif görevi üstlendiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
''1973'te 16 bin ton olarak başlayan
taşkömürü ithalatı geçen yıl 20,3 milyon tona yükselmiştir.
Kömür üretimini sağlıklı ve güvenli olarak idame ettirebilmek için
personel ve malzeme nakliyatı ve havalandırma gibi hizmetler sağlayacak şekilde yeni kuyular zamanında açılarak hazırl
anması gerekmektedir. Bu yönde önemli çalışmalar yapılmıştır. Kurumumuzun varlığını sürdürebilmesi ancak üretim artışı ve maliyetlerin düşürülmesiyle mümkün olacaktır.''
Genel
Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı
Eyüp Alabaş, yılda 20 milyon taşkömürü ihtiyacı olan Türkiye'nin her yıl
yurt dışına 2,5 milyar dolar ödemesini istemediklerini belirterek, 'TTK'nın 5 milyon ton satılabilir üretim hedefine ulaşması için yatırımların arttırılması gerekmekte. Taşkömürü halen dünya sanayisi için vazgeçilmez enerji kaynağıdır'' dedi.
Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı da havzanın kömürden enerji ihtiyacının karşılanmasına yönelik önemini koruduğunu,
taşeron uygulamalara son verilmesini istediklerini kaydetti.
Törene, Vali Yardımcısı Fethi
Özdemir, Belediye Başkanı Akdemir, Rektör Özer ve TTK ve GMİS yöneticileri katıldı.
Anma günü töreninin gerçekleştirildiği kentte 1970 yılında açılan ve kömürün verdiği enerjiyi simgelemesi amacıyla alevin tasvir edildiği Uzunmehmet Anıtı'nın üzerindeki levhaların dökülmesi ve
anıt üzerine yazılar yazılması nedeniyle oluşan kötü görüntüsü dikkat çekti.
-UZUNMEHMET'İN ÖYKÜSÜ-
Uzunmehmet ve kömürün bulunuşuyla ilgili öykü, 1820-1829 yılları arasında geçiyor.
Öyküde, Uzunmehmet şöyle anlatılıyor:
''Uzunmehmet, Ereğli'ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820'li yıllarda Ereğli'nin belli başlı ailelerinden K
aramahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Uzunmehmet, askerliğini bahriye eri olarak yapmıştır. Terhis olurken kendisine subayları tarafından kömür numunesi gösterilmiş ve memleketine dönünce
siyah taşlardan araması istenmiştir.
Uzunmehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider.
Hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Uzunmehmet, dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar bulur. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir.
Bunlardan biraz toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir. Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzunmehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini İstanbul'a götürür. Padişah İkinci Mahmut, kömürün bulunuşuna sevinerek Uzunmehmet'i 50 altınla ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu 8
Kasım 1829 olarak tarihe geçer.
Dönemin Ereğli Ayanı
Hacı İsmail Ağa, Uzunmehmet'in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul'a fen heyetine gitmek için yola çıkan Uzunmehmet'i, Leblebici Hanı'nda öldürtür.''
(SOY-OA-SEM)21.06.2011 13:33:15