Umut Özgan -
Çanakkale'nin Bayramiç ilçesinde tarımda kullanıldıktan sonra derelere atılan zirai ilaç ambalajlarının ilçedeki
baraj gölünde toplandığı ve bunun tarım alanları ve yeraltı suları için tehdit oluşturduğu iddia edildi.
Bölgede incelemelerde bulunan ve bir proje çalışması hazırlayan Çanakkale Onsekiz
Mart Üniversitesi (
ÇOMÜ)
Ziraat Fakültesi
öğretim üyesi Prof. Dr. Kenan Kaynaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kazdağları'nın kuzey eteklerinde Karamenderes Havzası içerisinde bulunan Bayramiç ilçesinin geçim kaynağının
meyvecilik ve
sebzecilik olduğunu hatırlattı.
İlçedeki Bayramiç Barajını besleyen havzada bulunan toplam 17 köyde, bin 144 tarım
işletme bulunduğunu ifade eden Kaynaş, ''Yaklaşık 50 bin 50 dekarlık alanda
üretim yapılıyor.
Tarımsal işletmelerin toplam
arazi varlıkları 5-50 dekar arasında değişiyor. Tarımsal üretim özellikle meyvecilik, sebzecilik ve bağcılıktan sağlanıyor. Meyvecilikte asıl geçim kaynağı
elma olup, 100 bin ton elma üretimiyle, burası
Türkiye elma üretiminin yaklaşık yüzde 5'ini karşılıyor'' dedi.
Kaynaş, bölgenin en önemli geçim kaynağı olan elma üretiminde yılda ortalama 20
ilaçlama yapıldığına işaret ederek, yaklaşık bin elma üreticisinin her ilaçlamada 2-3 zirai mücadele ilacını karıştırarak kullandığını ve sadece elma üretiminde yaklaşık 50 bin zirai ilaç ambalajının ortaya çıktığını belirtti.
Bölgede, kimyasal mücadele için zirai ilaç hazırlama üniteleri ve zirai ilaç ambalajlarının toplanıp usulüne uygun
imha edilebilmesi için gerekli toplama ünitelerinin bulunmadığını açıklayan Kaynaş, şöyle konuştu:
''Bu nedenle zirai ilaç hazırlamada dere yatakları kullanılmakta olup, zirai ilaç karışımları hazırlanırken su kaynaklarına zehirli
kimyasal madde karışıyor. Zirai ilaç ambalajları toplama ünitesi olmadığından, bu atıkların dere yataklarına atıldığı, oradan gelerek baraj gölünde toplandığını gözlemledik. Baraj suyunda biriken yüzlerce zirai ilaç ambalajı, buradaki
doğal yaşamı,
balık üretimini ve barajdan tarımsal amaçlı sulama yapılan Bayramiç ve Ezine ovaları ile yeraltı suları için tehdit oluşturuyor.''
Bazı üreticilerin ise bu ambalajları yakarak hava kirliliğine neden olduklarını iddia eden Kaynaş, bu atıkların çocuk zehirlenmelerine ve ölümlere neden olabileceğini savundu.
Prof. Dr. Kenan Kaynaş, meyve ve sebze üretimi gerçekleştirilen köylerde ilaç hazırlama ve ambalaj toplama ünitelerinin yapılması gerektiğini ve bu görevi en iyi üstlenebilecek kurumun, tarım sektörünün temsilcisi Ziraat Odası olduğunu belirtti.
Kaynaş, ayrıca Ziraat Odası, İlçe Tarım Müdürlüğü ve ÇOMÜ işbirliğinde eğitim seferberliğinin başlatılması gerektiğini ifade ederek, ''Yapılacak zirai ilaç hazırlama ve ambalaj toplama ünitelerinin kullanımıyla Kazdağları'ndan doğup Bayramiç Barajına akan doğal kaynak sularının ve toprağın kirlenmesinin önüne geçilecek. Böylece Bayramiç Barajı içerisindeki doğal hayat korunacak, buradan sulanan Bayramiç ve Ezine ovalarındaki 100 bin dekar alana ve taban sularına kimyasal madde bulaşımının önüne geçilecek. Dolayısıyla yöre kalkınmasına ve tarımsal faaliyetin sürdürülebilirliğinin sağlanmasında önemli bir kazanım sağlayacaktır. Bu yörenin ürünlerini tüketen tüketiciler içinse sağlıklı, güvenli
gıda temini sağlandığı için olası riskler azalacaktır'' diye konuştu.
Kaynaş, elma üretiminin dışında bölgede yılda 4 bin ton armut, 2 bin 200 ton ayva, 3 bin ton
kayısı, 65 bin ton
şeftali, 6 bin ton
kiraz, 5 bin ton erik ve 20 bin ton nektarin üretildiğini sözlerine ekledi.
(UMT-CC-ÜNS)09.07.2011 11:46:37