Küçük yaşta uğradığı
tecavüz sonucu koruma altına alındığı
Adapazarı Murat
Soğancıoğlu Kız Yetiştirme Yurdu'nda çıkan
yangında ölen 14 yaşındaki Fatma Karaoğlu'nun
ailesinin kuruma karşı açtığı tazminat
davası sonuçlandı.
Sakarya 2. İdare Mahkemesi, 60 bin lira maddi ve 100 bin lira
manevi tazminat talep eden aileye 3 bin 500 lira manevi, 34 bin lira da maddi tazminat verdi. Mahkemenin, çocuğuna gerekli ilgi ve sevgiyi göstermediği gerekçesiyle
babaya 500 lira tazminat vermesi dikkat çekti.
Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu (
SHÇEK)'na bağlı
yurtta, önceki yıl 17 Mayıs'ta çıkan yangında Mine Gün (17) ve Fatma Karaoğlu öldü. Tecavüze uğradıktan sonra Sakarya Çocuk Mahkemesi kararıyla SHÇEK'e bağlı yurtta koruma altına alınan kızlarının ölmesi üzerine baba İbrahim ve anne Hava Karaoğlu, kızlarının
ölümünde idarenin ağır
hizmet kusuru bulunduğunu öne sürerek, SHÇEK hakkında Sakarya 2. İdare Mahkemesi'nde
tazminat davası açtı.
Ailenin avukatı Musa
Adıyaman, anne ve baba için destekten yoksun kalma tazminatı olarak 60 bin lira maddi; anne, baba ve çocukları Bakiye Karaoğlu'nun yaşadıkları telafisi imkansız kayıplar ile çektikleri ızdırapların karşılığı olarak anne ve baba için ayrı ayrı 35 bin lira, kardeş için de 30 bin lira olmak üzere toplam 160 bin lira manevi tazminat talep etti.
Yangında kusurlu olmakla suçlanan SHÇEK'in
mahkemeye sunduğu savunmada, olayda idarenin bir kusurunun bulunmadığı belirtildi. Yürütülen faaliyetin niteliği gereği kusursuz sorumluluğa gidilemeyeceği kaydedilen savunmada, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için mevcut bir zararın bulunması gerektiği, halihazırda ölen çocuğun ailesine desteğinin bulunmadığı, olayla ilgili olarak üçüncü kişinin ağır kusurunun bulunduğu dolayısıyla illiyet bağının kesildiği ileri sürülerek davanın reddi istendi.
Dava dosyasını inceleyen mahkeme,
tedbir kararı uyarınca yetiştirme yurdunda kalan Karaoğlu'nun ölümüne yol açan yangının çıkmasına aynı yurtta kalan, kurumun gözetimi ve denetimi altında olan çocukların sebep olduğunu, yine yangının büyümesinde ve sonucunda iki kızın ölmesinde ise idarenin yurt binasında yangına karşı gerekli tedbirleri önceden almamasının etkili olduğunu savundu. Mahkeme, yangın olayında idarenin hizmet kusuru (hizmetin kötü işlemesi) nedeniyle Fatma Karaoğlu'nun hayatını kaybettiğinin açık olduğu vurgulandı.
ÇOCUĞUNA ŞEFKAT GÖSTERMEYEN BABAYA 500 LİRA MANEVİ TAZMİNAT
Davayı karara bağlayan mahkeme, anne Hava Karaoğlu'na 18 bin 298 lira, baba İbrahim Karaoğlu'na ise 16 bin 681 lira maddi tazminat verilmesini kararlaştırdı.
Mahkeme, manevi tazminat ile ilgili kararında, manevi tazminatın bir tazminat aracı olmayıp, manevi tatmin aracı olduğunu kaydetti.
Manevi zararın, duygulara verilen zarar olarak tanımlanabileceğini ifade eden mahkeme, davacı İbrahim Karaoğlu ile ölen kızı arasında baba evlat ilişkisinde bulunması gereken sevgi ve bağlılığının bulunmadığını, babanın kızına geçirmiş olduğu sıkıntılı süreçte gerekli ilgi ve alakayı göstermediğini ve şiddet uyguladığını belirtti. Mahkeme, babaya duyduğu elem ve ızdırabın karşılığı olarak 500 lira, anneye iki bin lira ve kardeşe de bin lira olmak üzere toplam 2 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Sanıklara verilen ceza ile tazminatı az bulan ailenin avukatı, ceza davasını Yargıtay'a, tazminat davasını ise Danıştay'a temyize götürdü. Yangını çıkaran iki kız ve ihmalleri olan idarecilerin yargılandığı davada, 2 ay ile 1 yıl 8 ay arasında değişen
hapis cezaları verilmişti.
AİLE KARARA TEPKİLİ
Ölen kızı için her gün
gözyaşı döken anne Karaoğlu, verilen cezaların yüreğinin acısını hafifletmediğini söyledi. 13 sene bakıp büyüttüğü kızını yurda sağlam verdiğini, ancak ölüsünü aldığını kaydeden Karaoğlu, "Canlı verdim, 5 ay sonra ölüsünü aldım. Kime ne diyeyim? Kime kızayım?" diyerek verilen cezalara tepki gösterdi.
Günde 25 liraya 13 saat boyunca halde patates soğan ayıklayarak evini geçindirmeye çalışan Karaoğlu, kızının mezarı başında gözyaşı döktü. Karaoğlu, şunları söyledi: "Kızımın mezarını dahi yaptıramadım. Kızıma o gün
ayakkabı alacaktım. Ayakkabı istedi benden. 'Almaz olur muyum be kızım' dedim.
Sabah ölüm haberini aldım."
İnşaatta çalışarak ailesine bakmaya çalışan baba Karaoğlu ise sanıklara verilen cezaya bir anlam veremediklerini söyledi. İnsan hayatının çok
ucuz olduğunu dile getiren Karaoğlu, "Devletin yurdu yanıyor 1 yıl ceza alınıyor. Bu cezaya aklım fikrim ermiyor. Çok üzüldük. Giden iki cana çok üzülüyorum. Bizim kızımız öldü ama başkaları ölmesin." dedi.
Mahkeme kararında, kızını sevmediğinin belirtildiğini anlatan Karaoğlu, şöyle konuştu: "Kızımı seviyordum. Ne kadar kötü de olsa et tırnaktan ayrılmaz. Herkes sever evladını. Olaylardan sonra da çocuklarımı her yere götürüyordum. Bana 'sen sahip çıkamazsın' diyerek aldılar. İyi sahip çıktılar."