Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bayazıt
İlhan,
Yıldırım Beyazıt Üniversitesindeki atamalara ilişkin, ''Atanması beklenen ve
başvuru süresi dolmadan üç gün önce noter aracılığıyla belgelediğimiz 32 isimden 31'inin atamasının tamamlanmış olması, adrese teslim kadroların sahibini bulmasından başka bir şey değildir'' dedi.
İlhan, Ankara Tabip Odası Toplantı Salonu'nda yaptığı basın toplantısında, Yıldırım Beyazıt Üniversitesine 9 Aralık'ta kurucu
rektör olarak atanan Metin Doğan'ın
Ekim ayında
Sakarya Üniversitesinden
profesör yapıldığını belirterek, ''Metin Doğan'ın herhangi bir tıp fakültesinde bir saat
ders vermişliğinin olmaması ilginç bir veri olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye'de bir üniversitede rektör olabilmeniz için bir saat bile ders vermenize gerek yok; buradan bunu anlıyoruz'' diye konuştu.
Beyazıt Üniversitesine akademik
personel alımı için kadro ilanının 26 Ocak'ta yapıldığını ifade eden İlhan, ''Bu kadro ilanını gören hekimler bütün atamaların adrese teslim olduğunu fark ettiler. Çünkü bu kadrolara başvurmak için öyle ek koşullar ileri sürülüyordu ki belli isimlere işaret ettiği ortada idi. Ankara Tabip Odası olarak atanacak isimleri belirledik ve başvuru süresi dolmadan üç gün önce noter onayı ile belirledik'' ifadesini dile getirdi.
Ek koşullara ilişkin bilgi veren İlhan, bir ana bilim dalına başvurmak için 10 yıllık, başka bir ana bilim dalına başvurmak için 5 yıllık profesörlük deneyimi gerektiğini belirterek, ''Atanan rektörün hiçbir profesörlük deneyimi yok. Profesör olduktan iki ay sonra rektör olmuştu'' dedi.
İlhan, bazı ana bilim dallarına başvurmak için sertifikalar istendiğini belirterek, ''Burada en çarpıcı olanın, 'genel cerrahiye başvurmak için
kabızlık cerrahisinde deneyimli olmanız' gerekiyordu. Bu koşul hekimler arasında espri konusu olmuştu. Ankara Tabip Odası bu ek koşulların ve kadro ilanının iptali için yargı sürecini başlattı.
Yargı süreci halen Ankara 5. İdare Mahkemesinde devam ediyor'' dedi.
Noter aracılığıyla belgeledikleri 31 kişinin atamasına ilişkin bilgi veren İlhan, şunları kaydetti:
''Hekimlerin isimlerinin yer aldığı noter belgesinin bir örneği ve ayrı bir liste halinde atanan hekimlerin isimleri, atandıkları akademik kadro unvanı, ana bilim dalları ve görevlendirildikleri hastaneler mevcuttur. İsimlerin birebir örtüştüğü görülmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken bir yeni konu, yine geçtiğimiz aylarda söz konusu üniversite ile
Atatürk Araştırma Hastanesi arasında ''Ortak Kullanımda İşbirliği'' protokolü imzalanmasına rağmen akademik kadrolara atanan bazı hekimlerin başka hastanelerde, çoğu zaten çalışmakta oldukları yerde görevlendirilmeleridir. Bu da yeni bir keyfilik olarak ortaya çıkmıştır.''
Ankara
Sağlık Müdürü'nün, Yıldırım Beyazıt Üniversitesine yardımcı doçent kadrosuna atanıp iki gün sonra bu unvanıyla tekrar müdürlük görevine döndüğünü söyleyen İlhan, ''Bu haliyle daha önce açıkladığımız jet profesörlük kavramına eşi görülmemiş jet yardımcı doçentlik kavramı eklenmiş ve akademik ortama kazandırılmıştır'' dedi.
''Atanması beklenen ve başvuru süresinin dolmasından üç gün önce noter aracılığıyla belgelenen 32 isimden 31'inin atamasının tamamlanmış olması, adrese teslim kadroların sahiplerini bulmasından başka bir şey değildir'' görüşünü savunan İlhan, ''Ülkemiz hekimlik ve üniversite ortamlarında gerçekleştirilen tahribatın acı bir örneği olarak belgelenmiş bulunmaktadır; hekimler arasındaki 'devlet eliyle tarikat üniversitesi kurulduğu' yönündeki düşünceyi güçlendirmiştir'' iddiasında bulundu.
(NLG-ARD)03.06.2011 15:05:04