Otizm hastası Cem Vardarcı'nın (21)
yaşamı bir azim, irade ve başarı öyküsü.
Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (YÜSEM) Müzik
Okulu'nda
keman ve piyano eğitimi gören Vardarcı,
müzik sayesinde insanlarla daha kolay
diyalog kurabilen, daha sosyal ve hedefleri olan bir birey haline geldi.
Cem Vardarcı, Türkiye'deki otizm hastası çok sayıda gençten sadece biri. Onun öyküsü, diğer otizmli çocuk ve gençler ile onların
ailelerine de örnek olacak nitelikte. Doktorların teşhis edemediği hastalığı,
erken yaşta, eczacı olan anneannesi tarafından anlaşılan Cem Vardarcı için başta annesi Gülçin Vardarcı olmak üzere bütün aile bireyleri seferber olmuş. ABD'den hastalıkla ilgili kitaplar, Türkiye'de o dönem olmadığı için yurtdışından da terapist getirtilir. Hastalığı ile birlikte yaşamayı öğrenmeye başlayan Cem'in bu arada müziğe karşı yeteneği olduğu anlaşılır. Bateri çalarak müzik çalışmalarına başlayan Cem, daha sonra
Ümran Baradan Güzel Sanatlar Lisesi'nin özel yetenek sınavında başarılı olup, okulun müzik bölümünü bitirir.
Okul yaşamı boyunca oğlunun iyi bir eğitim görmesi için çabalayan,
işletme mezunu ve
iki dil bildiği halde kariyerini bir kenara bırakıp oğluna kol kanat geren anne Gülçin Vardarcı'nın mücadelesiyle Cem, üniversite sınavına giren ilk otizmli olur. Disleksi (öğrenim bozukluğu) bulunan Cem, kendisine yardımcı olmaları için 2 okutmanla birlikte girdiği sınavı 2 soruyla kaybeder. Müziği artık yaşam biçimi olarak benimseyen Cem, ekim ayından bu yana
Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müzik Bölümü'nde 'özel öğrenci' statüsüyle burslu olarak öğrenim görüyor. Müzik bölümünde usta hocalardan keman ve piyano eğitimi alan Vardarcı'nın hedefi iyi bir müzisyen olmak.
Oğlu için verdiği mücadele ile birlikte Otizm Derneği'nin kurucularından olan anne Gülçin Vardarcı, kendilerine bu imkanı sağlayan Yaşar Üniversitesi'ne ve Yaşar Üniversitesi
Onursal Başkanı
Selçuk Yaşar'a teşekkür ederek, "Sayın Selçuk Yaşar'ın özel desteği ile oğlum burada eğitim görüyor. Oğlumun hastalığı doğuştan değil, çocukken vurulduğu karma aşı yüzünden. Müzik eğitimine başladıktan sonra oğlumun özgüveni arttı, özellikle konserlere çıktığında bambaşka bir insan oluyor. Artık müziğin olmadığı bir hayat düşünemiyor. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." diye konuştu.