Serten Akkaya - Çanakkale'nin Biga ilçesinde 1980 yılında kendi adını taşıyan cami yaptıran diş hekimi Tevfik Başarı (80), çok sevdiği ilçesine kalıcı bir eser bırakmanın mutluluğunu yaşıyor. Tevfik Başarı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçe merkezinde bulunan otogarın yanındaki camiyi, kendisi gibi diş hekimi olan eşi Leman Başarı ile birlikte yaptırdıklarını söyledi. Caminin yapımının iki yılda tamamlandığını belirten Başarı, şöyle dedi: ''Biga'lılara yıllarca diş hekimi olarak eşim ile birlikte hizmet verdik. Alın teri birikimlerimizle çok sevdiğimiz Biga'da bir eser bırakmak arzusu ile bu camiyi yaptırdık. Kimse öbür tarafa bir şeyler götürmüyor. 200 kişilik camiyi gönlüm isterdi ki, biraz daha büyük yapayım. O dönemde yeri satın aldığım vatandaş bahçeyi satmadı. Bir gün gelecek buraları insanlarla dolacak diyordum ama nasip o kadarmış, bir hatıra bıraktık. Allah ömür verirse başka hatıralar da bırakmak isterim.'' İlçede iki dönem belediye encümen üyeliğine seçildiğini hatırlatan Başarı, mimariye büyük ilgi duyduğunu dile getirdi. Camiyi, dönemin en iyi ustalarından birine yaptırdığını anlatan Başarı, caminin büyük kubbesinin etrafındaki dört köşede motiflerin bulunduğunu söyledi. Her şeyiyle camiyi özene bezene yaptırdığını ifade eden Başarı, ''Kütahya çinileri ile bezeli caminin dış kapısı kündekari sanatı ile yapıldı. Avizelerin değeri ile o zamanlar bir lüks daire alınırdı. O yıllarda Konya Müftülüğü'ne bilgi almaya gittim. Camiyi yaparken hiç bir malzemenin pazarlığını yapmadım. Ankara Kocatepe Camiinde bulunan önemli motifleri buraya tek tek seçerek aktardık. Mimber, kürsü hepsi için bizzat kendim gittim, ilgilendim, tabi eşimin hep desteğiyle. Bu birikimi eşim ile beraber yapınca onun da söz hakkı vardı. Bana hep (doktor bey git ilgilen sen, düzgün olsun, daha iyi olsun) derdi. (Ben işleri yaparım) derdi'' şeklinde konuştu. Başarı, Çanakkale'de yaşadığı bir olayı, şu şekilde aktardı: ''Bir gün Çanakkale'ye gittim bir adres arıyorum, kan ter içinde kaldım, köşede baktım bir beyefendi duruyor. (Hocam tarif edeceğim ama ne olur biraz dinlenin) dedi beni oturturdu. (Karşılıklı bir çay içelim) dedi hiç tanımadığım biri, (tamam) dedim. Konuşmaya başladık, anlatırken (nerelisin?) dedi. (Biga'lıyım) dedim. (Dernek meselesi nedeniyle Biga'ya bir kaç kez geldim, garajın önüne adamın biri cami yaptırmış o kadar güzel bir cami ki, her gittiğimizde ruhuna fatiha okuyoruz) dedi. Bunu duyunca bir tuhaf oldum. (Fatiha okuduğunuz adam burada) dedim. Hemen arkadaşını aradı telefonla heyecanla anlattı.'' Camiye kendi ismini vermeyi aklının ucundan dahi geçirmediğini dile getiren Başarı, o dönemin müftüsüne, ''Cami neredeyse bitiyor, sen hala bir isim düşünmedin'' dediğini, onun da, ''Senin bildiğin gibi değil, 6 ay sürdü yazışmalar ve ben bir isim buldum'' diyerek, isminin verilmesi konusunda kendisini güçlükle ikna ettiğini sözlerine ekledi. (STA-CC-ÜNS)12.08.2011 12:03:52