YÖK Başkanı Yusuf
Ziya Özcan,
tam gün yasasından sonra
öğretim üyelerinin fark adı altında aldıkları yüzde 20'lik bir meblağın ortadan kalktığına dikkat çekerek, "Zannediyorum yakın zamanda kaybedilen farklar, öğretim üyelerimize geri verilecek." dedi. Özcan,
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile dün gerçekleştirdiği görüşmede
sözleşmeli statüye geçilmesi
önerisinde bulunduğunu aktardı.
YÖK Başkanı
Yusuf Ziya Özcan,
gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını cevapladı. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan ile dün gerçekleştirdiği görüşmenin nedeninin tam gün konusu olduğunu belirten Özcan, "Başka hiçbir gündem yoktu." dedi. Konuyla ilgili son gelişmeler hakkında Başbakan'a bilgi verdiğini aktaran Özcan, "Tam günden sonra üniversitelerimizde öğretim üyelerimizin fark adı altında aldıkları yüzde 20'lik meblağ kayboldu. Yeni bir
sistem getiriyorsunuz ama bundan bazı öğretim üyeleri zarar görüyor. Bu hoş bir şey değildi." diye konuştu. Özcan, durumun telafisi için çalışmaların devam ettiğini aktardı.
Başbakan Erdoğan'a bu problemi daha önce duyurduklarını, kendisinin talimatı ile 4 bakandan oluşan bir komisyonun konuyu çalıştığını belirten Özcan, "Zannediyorum yakın zamanda kaybedilen farklar, öğretim üyelerimize geri verilecek." dedi.
Dünkü görüşmede kendisinin başka bir öneri getirdiğini dile getiren Özcan, şöyle devam etti: "Öğretim üyelerinin para ile iç içe olması ve paranın üniversite ortamında bu kadar çok konuşulması rahatsız edici bir durumdur. Onun için mesela sözleşmeli statü gibi bir statüye geçilmesi, belki öğretim üyelerimizi ve bizleri de paranın çok konuşulduğu durumdan kurtarır diye düşündük. Böyle bir öneri ile geldim. Kendisi de öneriyi çalışalım dedi."
Özcan, bir dahaki hafta içerisinde Başbakan,
Sağlık Bakanı ve kendisinin bir araya gelerek bu meseleleri tekrar masaya yatıracaklarını söyledi. Özcan, "Ben kendilerinden haber bekleyeceğim. Toplantıya çağırdıklarında üniversiteye ait olan görüşleri kendilerine ileteceğim." dedi.
Başkan Özcan, konuyla ilgili başka bir soru üzerine, "Sözleşmeli statüde çalışmalarını
tavsiye ettim. Bu çok iyi bir sistem." cevabını verdi. Özcan, sistemin nasıl başlayabileceği konusunda ise şanları dile getirdi: "Geçen sene üniversitede çalışan hocalarımız,
döner sermaye artı
maaş ne kadar
ücret aldılarsa, bunun aylık ortalaması hesaplanabilir ve önümüzdeki sene, onu takip eden sene bu ücret kendilerine ödenebilir. Böylece onların
döner sermaye ya da herhangi başka bir para ile ilgili meseleyle ilişkileri kesilebilir. Kendileri eğitim öğretimde ve araştırmaları ile çalışmalarını devam edebilirler… Bu öğretim üyelerini para ile ilgili meselelerden uzak tutmak için güzel bir husus. Bir avantajı da eğer
öğretim üyesi o yıl içerisinde performansında bir artış kaydederse, bir daha ki yıl, önümüzdeki yıl o verdiğiniz maaş artı döner sermayede biraz daha artış yapabilirsiniz. Eğer performansında bir düşüklük olduysa, bu miktardan biraz azaltma yapabilirsiniz. Bu da öğretim üyelerimizi daha çok çalışmaya, üretmeye
teşvik edecek bir sistemdir."