Ahmet İzgi -
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ömer Çalka, ''
Cilt kanserleri açısından en önemli risk faktörü olan aşırı güneşe maruziyetin yol açabildiği kanser öncüsü kabuklanmalar, sodalı göl suyunun temasıyla eritilip uzaklaştırılabildiği için
Van Gölü'nün, bazı cilt kanserlerine karşı bir nevi koruma yaptığı bile söylenebilir'' dedi.
Çalka, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye''de de son yıllarda genel kanser sıklığında artışın gözlendiğini belirtti.
Yaşlı nüfusun çoğalması,
yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme alışkanlıkları,
doğal yaşamdan uzaklaşma, sigara,
alkol tüketimi, çeşitli fiziksel ve kimyasal maruziyetler ile kişisel faktörlerin kanser oranının artışında, rol oynadığını anlatan Doç.Dr.Çalka, ''Cilt kanserleri açısından bakıldığında, buna açık ten rengi ve
küçük yaşlardan itibaren maruz kalınan aşırı güneş ışığını da eklemek gerekir'' diye konuştu.
Türkiye'de hastalıklar ve özellikle kanserlerle ilgili istatistiki veri yetersizliğinin, son yıllarda
Sağlık Bakanlığının çalışmaları ve çeşitli üniversitelerin araştırmalarıyla gi
derilmeye çalışıldığını vurgulayan Çalka, şöyle devam etti:
''Van Gölü havzası ve kanser ile ilgili
Sağlık Bakanlığı verileri ve saygın bilimsel dergilerde yayımlanan bilimsel araştırmalar incelendiğinde şunlar görülecektir. Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ)
Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalının 1994-2000 yılları arasındaki 19 bin 130 biyopsi kaydının incelenmesinde, erkeklerde ilk sırada
mide, sonra deri, kadınlarda ise ilk sırada yemek borusu, ikinci sırada mide ve üçüncü sırada ise
deri kanseri tespit edilmiştir. Aynı dönemde coğrafi yakınlık bulunan Diyarbakır'daki benzer çalışmada erkeklerde ilk sırada deri, ikinci sırada lenf nodu, kadınlarda ise ilk sırada deri, sonra da meme kanserleri izlenmiştir. Benzer diğer çalışmalarda, yüzde 15-25 arasında saptanan ve ilk sırada bulunan deri kanserleriyle kıyaslandığında, yöremizde saptananlarda nispi bir azlık söz konusudur.''
Bütün bunlar değerlendirildiğinde, asırlardır bu coğrafyanın bir parçası olan Van Gölü'nün suyunun fiziksel ve kimyasal özellikleriyle deri kanserleri açısından fazladan bir risk oluşturduğuna dair bilimsel ve klinik tecrübelere dayalı bir veri bulunmadığına işaret eden Doç.Dr. Çalka, ''Hatta cilt kanserleri açısından en önemli risk faktörü olan aşırı güneşin yol açabildiği kanser öncüsü kabuklanmalar sodalı göl suyunun temasıyla eritilip uzaklaştırıldığı için Van Gölü'nün, bazı cilt kanserlerine karşı bir nevi koruma yaptığı bile söylenebilir'' dedi.
(İZ-RİN-MUR)01.09.2011 11:09:23