Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, ''Kürtlere
sokak dışında mücadele seçeneği bırakılmıyor'' dedi.
Kaya, makamında düzenlediği basın toplantısında,
Emniyet Müdürlüğü ekiplerince 21 Haziranda
terör örgütü
PKK'nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK'ya yönelik düzenlenen
operasyon ve YSK'nın kararıyla ilgili değerlendirmede bulundu.
Başkan Kaya, önceki gün Eğitim-Sen Van Şubesi ile Kurdi-Der ve Van Belediyesi Eğitim Destek Evine düzenlenen operasyonu kınadığını belirterek, her
seçim sonrası Türkiye'de bir sendrom yaşandığını ve toplumun bütün kesimleri ile örgütlü yapılarının
baskı altına alındığını ileri sürdü.
Hatip Dicle'nin
vekilliğinin düşürülmesinin de baskılara örnek olduğunu anlatan Kaya, kararın kesinleşmemesine rağmen
AK Parti Diyarbakır milletvekilinin mazbatasını aldığını söyledi.
AK Parti'nin 330 milletvekilini hedeflediğini iddia eden Kaya, şunları kaydetti:
''Eğitim-Sen ve Kürdi-Der'e yapılan
baskında aynı gün bizim eğitim
destek evi de basılarak içerisindeki dokümanlar, bilgisayarlara el konuldu. Bunu yaparken de bir kamu kurumuna baskın yaparken çok pervasız şekilde yapılmış. Hiçbir belediye yetkilisine haber vermeden, hiç kimseyi çağırmadan kapılar kırılarak içeri girilmiş. Bu aslında muhalefeti, toplumun bütün örgütlü yapılarını sindirme çabasının bir devamıdır. Başarısızlığı kendisinde
arama yerine toplumu farklı yöntemlerle cezalandırmaya dönük bir tavır olarak değerlendiriyoruz. Yoksa 400 tane
yoksul ailenin çocuğunu üniversiteye hazırlamak, imkan sunmak, eğitimlerine yardımcı olmak kimin zararınadır? Dolayısıyla biz bu tavrı aslında kabul etmeyeceğiz.''
Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesinin, AK Parti'li
Haluk İpek'in verdiği dilekçeden sonra olduğunu anımsatan Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Ama biz asla bunu kendilerine bırakmayacağımızı ve bu konuda bütün Van kamuoyunu, Van halkını bu kurumlarına,
yöneticilerine, partilerine, gönül verdiği kurumlarına sahip çıkmaya, tavırlarını göstermeye çağırıyoruz. Yarın yine bu yönetici arkadaşlarımızı sahiplenmeye yönelik
adliye önünde bekleme konusunda sendikanın bir talebi var. Biz de bu talebi olumlu karşıladığımızı, hatta destek verdiğimizi, bu destekle de kalmayıp halkı da bunu desteklemeye çağırdığımızı bir kere daha belirtmek istiyorum.''
Kaya, bir gazetecinin 'Dicle'nin vekilliğinin düşürülmesi kararının, YSK'nın kararı olduğunu' hatırlatması üzerine, ''Şimdi siz yasalara zorlayarak baktığınızda 'YSK'yı bağlar' dersiniz. YSK'nın bağımsız bir kurum olduğuna inanıyorsanız, 'YSK kararını vermiş, yapılacak bir şey yok' diyebilirsiniz. Ama AKP'li
Haluk İpek eğer dilekçe verdikten bir gün veya iki gün sonra YSK oy birliği ile karar veriyorsa, siz artık 'YSK'nın kararıdır' diyemezsiniz'' dedi.
''
Başbakan modeli gibi bir kararın çıkmasını bekliyor musunuz, böyle bir karar çıkmazsa olay çıkabilir mi?'' yönündeki soruyu ise Kaya, şöyle yanıtladı:
''Erdoğan formülü ya da başka bir formül olur. Siyaset kurumu bu çözümü bulabilir. Eğer istekli ise çok basit bir formülle
siyaset kurumu bunu bulabilir. Onun dışında hukukçular iyi yorumlarsa Hatip
beyin vekil olmasının önünde hiçbir engel yoktur. Bu tamamiyle niyetiniz, duruşunuz ile alakalı bir durum. Olaylara gelince ise ben Kürtlerin Hatip Dicle'yi yalnız bırakmayacağını düşünüyorum ve bunu da kabul etmeyeceklerdir. Olayların çıkması hiç kimsenin isteği değil. Ama Kürtlere sokak dışında mücadele seçeneği bırakılmıyor.''
Tunceli'de 2 polisin şehit edilmesinin BDP'nin çağrısı üzerine gerçekleştiği yönünde İçişleri Bakanı Osman Güneş'in açıklaması olduğunun anımsatılması üzerine Başkan Kaya, ''İçişleri Bakanı saçmalamış. BDP'nin silahlı gücü yok ki. Bunu BDP'ye bağlamakla saçmalamış. Orada silahlı bir gücün olduğunu, silahlı çatışmanın yaşandığını İçişleri Bakanı yeni mi öğreniyor? Biz PKK'nın üstünde ya da altındaki bir pozisyonda değiliz. Biz
legal siyaset yürüten bir partiyiz. PKK kendi stratejisini, taktiğini, konumunu kendisi belirleyen bir örgüttür. Hangi tarihte neye karar vereceğini kendisi bilir'' yanıtını verdi.
(STK-LEV-ÜNS)23.06.2011 16:43:05