Van
Ticaret Borsası (VATBO) Başkanı Feridun
Irak, sınır ticaretinin yanlış uygulamalara mahal verilmeden yasal mevzuat sınırları içinde yürütülmesinin en büyük beklentileri olduğunu söyledi. Irak, "Ancak millileşmiş bir
ürünü il dışına çıkardığı iddiasıyla vatandaşa
kaçakçılık muamelesi yapılmamalıdır." dedi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Irak, sınır ticaretinin, gelişmişlik sıralamasında en son sıralarda yer alan, işsizliğin ciddi boyutlarda olduğu
bölgede,
ekonomik ve ticari yaşamın
kayıt altına alınarak canlandırılması, bu vesile ile
kalkınma sağlanabilmesinin önemli unsurlarından biri olduğunu belirtti. 1994 yılına kadar sınır ticareti faaliyetinin aktif olarak yürütülmesini hedefleyen kararnameler neticesinde, sadece Van'da 10 bini aşkın ailenin geçimini bu yolla sağladığını hatırlatan Feridun Irak, "Yine ilimizdeki hatırı sayılır birçok yatırım o dönemde gerçekleşmiştir. Ancak ilerleyen yıllarda gündeme gelen uygulamalarla sınır ticaretine önemli oranda sınırlamalar getirilmiş ve düşük düzeyde yürütülen bir faaliyete dönüştürülmüştür. Tüm bu olumsuzluklara karşın, bölge koşulları göz önüne alındığında, azımsanmayacak bir kesim, yasal mevzuat çerçevesinde sınır ticaretiyle iştigal etmekte ve kayıtlı ekonomiye katkı sunmaktadır." diye belirtti.
Siyasilerin yakın tarihe kadara 'sınır ticaretini kolaylaştırdık, genişlettik vb.' şeklindeki söylemlerinni hatırlatan Irak, gündeme gelen bazı olayların, sınırlı düzeyde gerçekleşen sınır ticareti faaliyetini olumsuz yönde etkilediğini ifade etti.
Irak, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Son olarak 21.02.2011 tarihinde gerçekleşen olaydan anlaşıldığı üzere, yasal prosedüre uygun olarak ilimize getirilen ve bozulma riski olan bir ürüne komşu il sınırında el konulmuş, bürokratik işlemin tamamlanmasına yönelik tarih verilmeksizin bekleme sürecine girilmiştir. Tüm alanlarda olduğu gibi sınır ticaretinin de yanlış uygulamalara mahal verilmeden yasal mevzuat sınırları içinde yürütülmesi en büyük beklentimizdir. Ancak tüm resmi prosedürler işletilerek ülkemize sokulan ve millileşmiş ürünlerin uzun süre bekletilmesi, bozulma riskini artırmakta, söz konusu ürünlerin heba olmasına neden olabilmektedir. Bu durum hem ürün sahibinin hem de nakliye işini üstlenen kamyoncu esnafın mağduriyetine sebep olmaktadır. Son yaşanan örnekte olduğu gibi sınır ticareti denetlenmesine kimsenin itirazı olamaz. Ancak millileşmiş bir ürünü il dışına çıkardığı iddiasıyla vatandaşa kaçakçılık muamelesi yapılmamalıdır. Yine maddi ve manevi zarar oluşturmamak için prosedür süreci devam ederken söz konusu ürünlerin sahibine teslim edilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Böylece millileşmiş ürünlerin heba olması önlenecek, ürün sahibi ve nakliyeci esnafın mağduriyeti asgariye indirilmiş olacaktır."