Son yıllarda
meyve suyu sıkıp satan iş yerlerinin artması uzmanların dikkatini çekti. Vatandaşları uyaran
gıda uzmanları, buralarda kullanılan meyvelerin taze ve sıkıcı aletlerin
hijyenik olması gerektiğini, sağlıklı beslenme adına yapılan bu işin rastgele olmaması konusunda uyardı.
Ayda 10 ton meyve sıkarak suyunu sattığını ifade eden esnaf Muhittin
Karadayı, gıda kurallarına uyduğunu ve sağlıksız
ürün satmadığını söyledi. Herkesin kendisi kadar özen göstermediğini savunan Karadayı, vatandaşların sadece gözle değil, elle de ürünleri
kontrol etmesini önerdi.
Üç yıl önce farklı bir iş yaptığını anlatan Karadayı, meyve suyuna olan talebi fark ederek bu alana yöneldiğini belirtti. Kısa sürede dükkanının önünde uzun kuyruklar oluştuğunu vurgulayan Muhittin Karadayı,
yerli ve
ithal meyvelerin suyunu sıkarak 50
kuruş ile 2,5 lira arasında sattığını kaydetti.
İzmir'in
Bayraklı Belediyesi'nde gıda teknikeri olarak çalışan Talip Balseven ise meyvelerin posası yerine suyunun içilmesinin sindirim sistemi için daha iyi olduğunu, buna rağmen bazı posaların da vücuda fayda sağladığını söyledi. Bazı esnafların hijyen konusunda yeterli duyarlılığı göstermediğini ifade eden Balseven, vatandaşların sıkma işleminde kullanılan alet ve ekipmanlara, kullanılan malzemenin "elek altı" olarak kabul edilen çürüme aşamasındaki meyveler olmamasına dikkat etmesini istedi. Birçok
iş yeri sahibinin, daha fazla kâr için meyve haline gidip elde kalmış ürünleri aldığını ifade eden Balseven, bunların karışık meyve sularının içine katıldığını söyledi.
Her gün sabah ve öğlen birer
bardak meyve suyu içtiğini söyleyen
Ahmet Aydın isimli memur da yemekten kolay olduğu için
tercih ettiğini vurguladı. Aydın, sadece bildiği dükkanlardan meyve suyu aldığına dikkat çekti.
Üniversite öğrencisi Aylin Kara ise güne zinde başlamak veya
soğuk algınlıklarını önleme maksadıyla meyve suyu içtiğini söyledi. Sıkılan meyvenin çürümeye yakın olması veya hijyene çok dikkat etmediğini belirten Kara, bu konuda belediyelere görev düştüğünü ifade etti.