21. Yüzyıl
Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr.
Ümit Özdağ, bundan sonraki gelişmeleri kesinlikle ön görmenin mümkün olmadığını söyledi. Dün
istifa edeceği söylenen Mübarek'in 23 saatlik gecikmeyle istifa ettiğini hatırlatan Özdağ, olayın aktörlerinin dahi kendi önlerini göremediği bir ortamda sonraki gelişmelerin görülmesinin mümkün olmadığını savundu.
Cihan Haber Ajansı muhabirine konuşan Özdağ,
Mısır'da Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in
gösterilerin 18. gününde istifa etmesinin ardından birkaç senaryonun gündeme gelebileceğini ifade etti. Bunlardan bir tanesinin ordunun sadece Mübarek'in gitmesini kabullenip mevcut rejimi muhafaza etmesi olabileceğini dile getiren Özdağ, bu durumda ordu ile halkın karşı karşıya gelebileceğini belirtti.
İkinci senaryonun ise Mübarek'siz rejimi muhafaza etmenin bir sonuç vermeyeceğini görüp demokratikleşmenin önünü açacak adımlar atılması olabileceğini anlatan Özdağ, bu durumda yeni bir
seçim kanunu hazırlanması, muhalefetle temasla oluşacak yeni siyasi partilerle genel seçimlerin üç ile altı ay içinde gerçekleşebileceğini söyledi.
Özdağ, gönlünden geçenen ise ordunun Mübarek'siz rejimi korumak yerine demokratik sürecin önünü açacak adımlar atması olduğunu kaydetti.
Mısır olayında bir tane
Amerika olmadığına dikkat çeken Özdağ,
İsrail ve ABD'deki
Yahudi lobisinin Mübarek'in kalmasından yana tavır aldıklarını ifade etti. Ama Mübarek'in artık kalması mümkün olmadığı görülünce de Mübarek'in gitmesi ve ordunun rejimi koruyacak,
Müslüman Kardeşler engellenerek sistemin şekillenmesi yönünde bir yaklaşımın benimsendiğini dile getiren Özdağ, bunun nasıl savunulacağını ise bilmediğini ifade etti.
Özdağ, ABD'nin yaşanılanları bölgedeki menfaatleri doğrultusunda yönlendirmek istediğini, ama aynı zamanda da mevcut rejimi muhafaza etmek yerine demokratik bir yönetimin önünü açmak istediğini savundu.
"TALEPLER GÖZARDI EDİLEMEZ"
Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Tayyar Arı ise Mısır'ın artık eski Mısır olmadığının görülmesi gerektiğini ifade etti. Çok büyük beklenti içinde olmanın yanlış olduğunu dile getiren Arı, sonuçta Mısır'da yaşanacak değişimin ordunun eliyle gerçekleşeceğini belirtti.
Yönetimi devralan ordunun 50 yıla yakındır
iktidar olduğunu ve Mübarek'i koruduğunu hatırlatan Arı, Mısır'da yaşanan hadiseler yaşanmasaydı, bir anda ordu ortaya çıksaydı yeni bir otoriter, bir
diktatör çıkabileceğini vurguladı. Tüm yaşanılanlardan sonra ordunun halkın taleplerini görmezlikten gelip kendi gündemine odaklanmasının mümkün olmadığının altını çizen Arı, ancak ordunun Mısır-İsrail ilişkilerinin bozulmaması için azami çaba göstereceğini belirtti.
Amerika ilişkileri içinde aynı şekilde çaba göstereceğini anlatan Arı, tek ümidinin halkın sokaklarda 18 gündür yaptığı gösteriler olduğunu söyledi. Yaşanılanlardan dolayı taleplerin görmezlikten gelinmesinin mümkün olmadığının altını çizen Arı, Amerika'nın uzun süre mevcut yönetimi iktidarda tutarak organizasyonun boyutlarını görmeye çalıştığını savundu.
Ordunun da bağımsız tutularak halkın güvenini kazandığını dile getiren Arı, Mısır'da
Müslüman Kardeşlerin bir realite olduğunun dünya tarafından anlaşıldığını belirtti.
Müslüman Kardeşlerin koyu, radikal bir dinci
örgüt olmadığını anlatan Arı, taleplerin gözardı edilmesi, eski yapının korunmasının mümkün olmadığını kaydetti.