Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''2547 Sayılı Kanun'da ve Anayasa içinde yer alan YÖK konusunun, yeni anayasa ile birlikte ele alınacağını ve özgürlükçü konuma kavuşturulacağını da ifade ediyorum'' dedi. Arınç, Görükle Yerleşkesi'ndeki Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde düzenlenen Uludağ Üniversitesinin (UÜ) 2011-2012 akademik yılı açılışında yaptığı konuşmada ilme, bilgiye, öğrenmeye ve bu öğrendiklerini insanlığın hizmetinde kullanmaya ayrı bir önem veren bir kültürün ve geleneğin temsilcileri olarak Türkiye'nin pek çok alanda olduğu gibi, bilimsel bilgi üretiminde, teknolojik gelişmelerde de bir adım önde olması gerektiğini söyledi. Bir ülkenin gelişmesinde ve ilerlemesinde eğitimin ve üniversitelerin rolünün ne kadar önemli olduğunu bildikleri için iktidarda bulundukları süre boyunca öncelikle eğitimi hedeflediklerini vurgulayan Arınç, 2005'ten itibaren eğitime ayrılan bütçe kalemini, diğer tüm kalemlerin üzerine çıkardıklarını ve ilk sıraya yerleştirdiklerini anlattı. Arınç, 9 yılda Türkiye genelinde 163 bin 612 yeni dersliği eğitime kazandırdıklarını belirterek, şöyle konuştu: ''Türkiye'nin her ilinde, ilçelerinde okullar açtık. Türkiye'de örneği olmayan eğitim dallarında orta ve yüksek öğrenim kurumlarını kurduk. Öğrencilerin barınmasında, ulaşımında, kitaplarının temininde, eğitim kalitelerinin yükselmesinde önemli yatırımlar yaptık, destekler sağladık. Okullarımızı, öğrencilerimizi bilgisayarla tanıştırdık, okullarımıza teknoloji sınıfları kurduk. 89 yeni üniversite açtık. Türkiye'de üniversitesi olmayan il bırakmadık. 198 adet yüksek öğrenim yurdu yaptık. 9 yıldır başarılı, ihtiyaç sahibi öğrencilere burs, geri kalan tüm öğrencilere ise öğrenim kredisi sağladık. İsteyen her öğrenciye katkı kredisi verdik. Bununla birlikte kredi ve burs miktarını 2002 yılına göre yüzde 433 oranında artırarak 240 liraya yükselttik. Beslenme yardımını aylık 150 liraya çıkardık. Master öğrencileri aylık 480 lira, doktora öğrencilerimiz de aylık 720 lira burs ya da kredi alıyor. Bu 9 yıl, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, eğitime, bilime, yani geleceğe yapılmış en büyük yatırım dönemlerinden biridir ve devam edecektir. Bu okullarda, bu sınıflarda, bilgisayarla, en ileri eğitim teknolojileriyle yetişmiş öğrencilerin, gelecekte nasıl bir kuşak oluşturacaklarını sizlerin takdirine bırakıyorum.'' -''BEYİN GÖÇÜ, BENİ GÜCÜ OLARAK TERSİNE DÖNECEK''- Türkiye'de Ar-Ge'ye yapılan yatırımın katlanarak arttığını ifade eden Arınç, ''Eğitime ve yükseköğretime ayırdığımız bütçedeki yüksek oranlı artışlar, yeni üniversitelerin kurulması, Ar-Ge için ayırdığımız paylar, bunun yanında üniversitelerin günlük siyasetten arındırılması için verdiğimiz çabaların etkili olduğuna, önümüzdeki dönemde bu etkinin katlanarak artacağına ben inanıyorum'' dedi. Özel sektörün de Ar-Ge yatırımlarına ciddi kaynaklar ayırmaya başladığını anlatan Bülent Arınç, Türkiye'de artık ileri teknoloji ürünlerinin üretiminin yaygınlaştığını söyledi. Eğitime ayırdıkları yatırımların kısa süre sonra meyvelerini vereceğini bildiren Başbakan Yardımcısı, ''En büyük sorun olan batı ülkelerine giden nitelikli beyin göçü, kısa sürede beyin gücü olarak tersine dönecektir. Esasen bunun örneklerini sadece büyük şehirlerimizde değil, Anadolu'nun Trakya'nın üniversitelerinde görmeye başladık. Sadece bizim yurt dışına gitmiş vatandaşlarımızın değil, diğer ülkelerde yetişmiş yabancı bilim adamlarının, araştırmacıların da ülkemize gelmesinin yolunu açıyoruz. Önümüzdeki yıllarda bu beyin göçünün tersine olarak daha da hızlanacağına inanıyorum'' diye konuştu. Bülent Arınç, vizyonun, umudun ve geleceğe yatırımın son derece önemli olduğunu belirterek, şöyle devam etti: ''Biz bir vizyon oluşturduk, umut ettik, en önemlisi de hayal kurduk ve şimdi bu hayallerin gerçekleştiğini görüyoruz. Ben, imkan ve fırsat verildiğinde, bu ülkenin her bir çocuğunun çok güzel hayaller kurabileceğine inanıyorum. Bir vizyon çizildiğinde, bir imkan hazırlandığında, bu ülkenin güzel gençlerinin, ülke adına, millet ve insanlık adına büyük hayaller kurup bu hayalleri gerçeğe dönüştüreceğinize olan inancım sonsuzdur. Bizim bütün amacımız, yarının Türkiye'sinin sahibi olan sizlere imkanlar vermek, sizleri dünya ile rekabet eden Türk gençleri olarak yetiştirmektir.'' -''GENÇLER, KOMPLEKSE GİRECEK BİR EKSİĞİNİZ YOK''- Küresel düzeyde çok hızlı değişimlerin yaşandığı bir dönemden geçildiğini anlatan Arınç, şunları söyledi: ''Bundan böyle değişen dünyada üniversite diplomasının bir ömür boyu yaşam sigortası olduğu dönemler geride kaldı. Artık eğitim ve öğrenme süreci bütün bir ömür olarak tanımlanıyor. Biz de eğitime yaşam boyu süren, sürmesi gereken bir faaliyet olarak yaklaşmalıyız. Yani her geçen gün daha da zorlaşan bir yarışın içindesiniz. Küresel rekabetin olduğu bir dünyada başarılı olmak zorundasınız. Sizlerin rakibi artık Bursa'da, Diyarbakır'da ya da İstanbul'da bulunmuyor. Rakipleriniz, artık dünyanın diğer bir ucunda, New York'ta, Tokyo'da bulunuyor. Dolayısı ile sizler, küreselleşen bir dünyada kendi rakiplerinizin, dünyanın diğer bölgelerindeki akranlarınız olduğu bilinciyle bu sıralarda oturmalısınız. Hedeflerinizi yerel düzeyde değil, küresel düzeyde oluşturmalısınız. Ancak bizim bu noktada sizlere güvenimiz sonsuz, inancımız tamdır. Çünkü sizler büyük bir ülkenin çocukları, bütün bir dünyaya ışık tutmuş bir medeniyetin mirasçılarısınız. Kendinizden, değerlerinizden emin olun. Hiçbir ülkenin, hiçbir toplumun karşısında komplekse girecek bir eksiğiniz yok. Artık Türkiye, dünya siyasetinde bir marka, belirleyici bir aktör haline gelmiştir. Sizler, çift kutuplu bir dünyada, içine kapanmış, kendi büyüklüğünden şüphe eder konuma gelmiş, geleceğini Avrupa ülkelerinin vize kuyruklarında arayan, öz güvenini yitirmiş bir kuşak değilsiniz. Sizler, bilgi ile donatılmış, kendi değerlerinden haberdar, bilginin ve hikmetin peşinde koşan, alnı açık, başı dik bir kuşaksınız.'' -''GÜÇLÜ TÜRKİYE'NİN GENÇLERİ...''- Arınç, bugün her yerde saygı gören bir Türkiye olduğunu belirterek, ''Afrika'da açlık çekenin yanında ekmeğini paylaşan, Orta Doğu'da zulme uğrayanlara himaye görevini yapan, baskıcı rejimlerin altında ezilen halklara umut olan, onlara demokrasinin bayraktarlığını yapan bir Türkiye var'' dedi. Gençlere büyük büyük hayaller kurmalarını önererek, ''Gençler, bir devlet dairesinde orta halli bir memur olmayı hedeflemeyin. Sizler dünyanın dev şirketlerinde en üst düzey bir CEO, en prestijli üniversitelerinde birer akademisyen, dekan ve rektörler olmayı hedefleyin. Bunları boş birer hayal olarak görmeyin. Bunu yapan, sizler gibi bu üniversitelerden, bu topraklardan çıkan arkadaşlarınızdır'' diye konuştu. Arınç, gençlerin kendilerine güvenmelerini ve hedeflerini büyük tutmalarını isteyerek, şöyle devam etti: ''Çünkü bizi geleceğe ancak, geçmişine güvenen, bugünüyle barışık, geleceğine sahip çıkan ve umutla bakan, hoşgörüyü, barışı özümsemiş, kendi değerlerine olduğu kadar, evrensel değerleri de bilen ve sahip çıkan bir gençlik taşıyacaktır. Ben bu duygularla yeni eğitim ve öğretim yılının hepinize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.'' Konuşmaları sırasında UÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek ile Bursa Valisi Şahabettin Harput'un, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve bürokraside görev yapanlara teşekkür ettiğini belirten Arınç, ''Ben de belediye başkanımıza yol sorununu çözdüğü için üniversite ve öğrencilerin en büyük sorunlarından olan kampüs ve kent merkezi arasında toplu ulaşıma çözüm bulduğu için teşekkür ediyorum. 580 milyon liralık yatırımın bir parçası olarak, (Bursaray'ın) 7,5 kilometrelik yeni etabıyla üniversitemiz, kent merkezine bağlandı'' dedi. -ÖĞRETİM ÜYESİ VE GÖREVLİLERİNİN ÜCRETLERİ...- Prof. Dr. Dilek'in konuşması sırasında üzerini çizdiği bir konunun çok önemli olduğunu da vurgulayan Arınç, şöyle konuştu: ''Siz konuşmayı büyük sabırla dinlerken bir yerini çok büyük gayretle alkışladınız. Orası dikkatlerimizden kaçmadı. Aşilin topuğuna dokunduğu yeri, gayet güzel tespit etmişsiniz. Bu, öğretim üyelerimizin, görevlilerimizin özlük hakları, maaşları ve ücretleriyle ilgili konudur. Bu yüreğimizde bir yaradır. Bu gerçektir ve bu gerçek bizi de çok üzmektedir. TBMM Başkanlığı yaptığım için, verilen ücretleri 4-C'lilerin ücretleriyle karşılaştırmıştım. Öğretim görevlisinin ücreti bin 400 lira, şu anda TBMM'de, herkesin çok şikayetçi olduğu, gösteriler yapıldığı, 4-C kapsamında çalışan temizlik hizmetlerinde istihdam edilen görevlilerin aldığı ücret bin 700 liradır. Bu ikisi arasındaki çelişki, yaman çelişkidir. Bu yanlışlığı en kısa sürede düzeltmemiz, üniversitelerimizin hayat damarları olan öğretim görevlileri, okutmanlar, yardımcı doçent, doçent ve profesör ile idari kurulda bulunanların, Türkiye'deki en büyük yanlışlıklardan birisi olan personel rejimi ve ücretler arasındaki dengesizliği hızla gidermemiz gerektiğini rektörümüz hatırlattı. Doğrudur, yerindedir, çözmek boynumuzun borcudur. Gayretlerimizin olacağını ifade etmek istiyorum.'' Arınç, önümüzdeki günlerde 7 üniversitenin daha açılışına katılacağını belirterek, şunları kaydetti: ''Iğdır, Şırnak, Tunceli üniversitelerinin de açılışına da Erzurum'a da gideceğim. Oralarda da yeni kurulan üniversitelerde 3 bin 500, 4 bine yakın öğrenci oldu. Önceden 'Şırnak'ta, Hakkari'de üniversite olur mu?' diye hayal bile kuramadığımız günden 81 ilde en azından devlet üniversitemiz var. 166'yı bulan vakıf ve devlet üniversiteleriyle 102'den 166'ya çıkmanın sevinç ve başarısını yaşıyoruz. Türkiye'de yıllarca Milli Savunma Bakanlığının bütçesi ilk sıradaydı 2005'ten bu yana Milli Eğitim birinci sıradadır. Yaptıklarımızı yeterli görmüyoruz. Üniversitelere her konuda destek olacağız. 2547 Sayılı Kanu'nda ve Anayasa içinde yer alan YÖK konusunun, yeni Anayasa ile birlikte ele alınacağını ve özgürlükçü konuma kavuşturulacağını da ifade ediyorum.'' Açılışa, Bursa Valisi Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Altepe ile akademik personel, öğrenciler ve idari personel katıldı. (ZAK-KAK)29.09.2011 14:25:33