Bartın'ın Ulus İlçe Müftülüğü tarafından 'Dünya Kadınlar Günü' etkinlikleri çerçevesinde konferans düzenlendi. Ulus Belediye otelinde, İlçe Kaymakamı Ali Fuat Atik ve İlçe Müftüsü Hızır Yağcı'nın açılış konuşmasıyla başlayan konferansa, Diyanet İşleri Başkanlığı Dış ilişkiler Dairesi Eğitim Uzmanı Dr. Zekiye Demir, 'Ailede Mutluluğu Sağlamanın Yolları' konulu, Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Dairesi Din Hizmetleri Uzmanı Dr. Lamia Levent ise 'Hz. Peygamber ve Kadın' konulu konuşma yaptı. Dr. Zekiye Demir konuşmasında, "Dünya kadınlar günü bir kutlama günü değil anma günü. Aile toplumun oluşturduğu en küçük birim veya toplumun oluşturduğu ilk birim, Hz. Havva ile Hz. Adem'in evliliğiyle oluşan toplumun en eski kurumu aile kurumu, aile kurumunu genelde biz anne, baba ve çocuklardan oluşan birime ait diyoruz fakat buna babaanne, nine ve yakın akrabaların eklenmesiyle de geniş aile olarak da yorumlayabiliyoruz. Kadın erkek bir çarkın iki ayrı dişlisidir. Yok'a odaklanmamalıyız. Kanaat tükenmeyen hazinedir, ihtiyaç kişiye göre zamana göre sonsuzdur sınırsızdır. İhtiyacın sınırı yoktur. Evi olmayan birisinin ihtiyacı kafasını sokacağı bir evdir. Kirasını zor ödeyen bir memur için ihtiyaç iki odalı bir evi olmasıdır. İki odalı bir evi olan için ihtiyaç üç odalı bir evdir. Arabası olan biri için ihtiyaç çocuğuna da araba almaktır, onun için ihtiyacın sınırı yoktur. Her şeyi ihtiyaç olarak görmeyin. Evlilikte biz olmak lazım, evlilikte ve ailede fedakârlık, karşılıksız sevgi ve saygı olmalıdır. Eşler bir araya geldiklerinde sen ve ben kelimesini çok fazla kullanmamalıdır. Eşler arasında benim maaşım, benim pişirdiğim, benim temizlediğim hep ben kelimesi evde ne kadar çok kullanılırsa evlilik o kadar hasar alır. Evlilikte temizlik çok önemlidir. Ayeti kerimede diyor ki, Şüphesiz ki Allah, çokça tövbe edenleri ve iyice temizlenenleri sever. Temiz olmayan evde eşler sohbet etmek istemez. Sevginizi içinizden değil dışınızdan karşınıza söyleyin." dedi. Dr. Lamia Levent ise konuşmasında, "Cahiliye devrinde kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu. O dönemde kız çocuklarına hiçbir değer verilmez, büyük bir utanç olarak görülürdü. Peygamberimiz kız babası olmakla övündü. Ümmetine kız çocuklarını sevmelerini emretti. Peygamberimiz çok kritik anlarda eşlerinin fikrini almış ve bizzat uygulamıştır. Günümüzde kaç erkek eşi arabaya binerken kapıyı açar bilmiyorum fakat sayısının çok az olduğunu tahmin ediyorum, Peygamber efendimiz eşini deveye bindirirken ayağını koyar ve eşi Peygamber efendimizin ayağına basarak devesine binerdi. Aile içi şiddeti önlemenin, sevgi ve saygı temeline dayanan bir aile olmanın yolu, Peygamberimizin ailesini örnek almaktan geçiyor. Peygamber efendimiz buyurdular ki bana üç şey sevdirildi, kadın, güzel koku, gözümün nuru namaz." şeklinde konuştu.