Uluslararası 2. Kur'an ve İlmi Hakikatler Sempozyumu, 7 ülkeden bilim adamları, akademisyenler ve maneviyat önderlerinin katılımıyla başladı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, ilmi araştırmaların önemine değinerek, "Maalesef Kur'an-ı Kerim'e iman eden müminler, başkasının kapısında bilgi edinmeye başladılar. Kur'an'a iman edenler, başkasının kapısında bilgi dilenmek konumunda olmaması gerekir." dedi. Yeni Ümit, Sızıntı ve Hira dergilerinin düzenlediği, "2. Kur'an ve İlmi Hakikatler Uluslararası Sempozyumu Fırat Kültür Merkezi'nde başladı. Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı toplantıya; Mısır, Fas, Kongo, Malezya, Senegal ve Suudi Arabistan'dan çok sayıda konuşmacı katıldı. Sempozyuma, Diyanet ve ilahiyat camiasının yanı sıra Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinden çok sayıda kanaat önderi de izleyici olarak iştirak etti. Sempozyuma katılamayan Fethullah Gülen Hocaefendi, Kur'an-ı Kerim'in önemine değinen bir mesaj gönderdi ve sempozyumu gerçekleştirenleri kutladı. Gülen'in mesajı uzun süre alkışlandı. Sempozyumun açılış konuşmasına yapan Mehmet Görmez, Kur'an-ı Kerim'in tek başına bir kitap olmadığını belirtti. Bütün kitapları tezahürü eden bir kitap olduğunu söyleyen Görmez, onu tek başına bir kitap gibi okuyanın da hakikate eremeyeceğini aktardı. Mevlana'nın "Herkes Kur'an-ı, Kur'an'a hizmeti kadar anlar." sözünü hatırlatan Görmez, "Kur'an sadece bir bilimsel araştırmaya konu edilecek bir kitap değildir. Zaman zaman yanlış yorumlar ortaya çıkar, bizi birleştirmeye gelen kitap, Allah korusun bizi ayırmaya da vesile edilebilir. Allah bu kitapla bazı toplulukları yüceltir, bazılarını da alçaltır. Biz Müslümanlar olarak o kitapla yüceldik, o kitaba sırtımızı döndüğümüzde de düştük.'' diye konuştu. KUR'AN İÇİN ŞİFRE KELİMESİNİ KULLANMAYALIM Kur'an'ın kainatın dilini ve sırrını ortaya koyduğunu dile getiren Görmez, ''Kur'an için şifre kelimesini kullanmayalım. Ancak Kur'an'ın her ayetinin içerisinde bizi, hakikatleri keşfetmeye götüren bir sırrın, mananın, hakikatin varlığı muhakkaktır. Şifre kelimesi son zamanlarda istismar edildiği için kullanmamamız gerektiğini ifade etmek istiyorum.'' ifadesini kullandı. Sempozyumun seneye isminin değiştirilmesi teklifinde de bulunan Görmez sözlerini şöyle tamamladı: "Kur'an'ı hakikatler ve ilmi araştırmalar diyelim. Maalesef Kur'an'ı iman eden müminler, başkasının kapısında bilgi dilenmeye başladılar. Halbuki kurana iman edenler başkasının kapısında bilgi dilenmek konumunda olmaması gereken insanlardır. İşte yücelmek için, bilgiyle yücelmek için bilgiye hakikate büyük katkılar yaparak kuranla yücelerek neticeye varabiliriz." Uluslararası İ'caz-ı İlmi Komisyonu Genel Koordinatörü Prof. Dr. Abdullah Bin Abdülaziz El-Muslih, Hz. Muhammed'in (sav) hayatından örnekler vererek konuşmasına başladı. Kur'an okumanın lezzetini hiç bir yerde bulamadığını aktaran El-Muslih, insanlığın açı çektiğini, ahlaki ve değerler sisteminin çöktüğünü belirterek, bunun çözümünün Kur'an ve sünnetlerden geçtiğini söyledi. Kongo Cumhuriyeti Orta, Doğu ve Güney Afrika İslam Birliği Başkanı Abdullah Mangala, sempozyumu düzenleyerek bu insanları Kur'an-ı Kerim çatısı altında toplayanlara teşekkür etti. Kur'an-ı Kerim'in mucizelerle dolu olduğunu belirterek, okuma yazma bilmeyen Hz. Muhammed'e (sav) indirilmesinin en büyük mucizelerden birisi olduğunu dile getirdi. Yeni Ümit Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Çapan, dünyanın değişik yerlerinden güzide ilim adamlarının katılımıyla bu sempozyumun gerçekleştirildiğini söyledi. Geçen yıl ve bu yıl yapılan sempozyuma yoğun ilgi olduğunu aktaran Çapan, İslam coğrafyasını bir araya getirdiklerini söyledi.