Teksas Üniversitesi Türk Dili
Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldıray Erdener, ''Toplumda kadının bazı işlere karışması istenmediğinden erkeklerin yüzyıllar içinde geliştirdikleri
aşık geleneğine kadınların katkısı pek olmadı'' dedi.
Uluslararası Aşık
Kadınlar Şöleni kapsamında Seka Park'taki bir kafeteryada düzenlenen ''
Erkekler kadın aşıklar hakkında, kadınlar erkek aşıklar hakkında neler düşünüyor?'' konulu seminerde konuşan Erdener, eğitim,
politika, din, ekonomi ve müzikte toplumdaki güç dengelerinin öğrenilmek istenildiğinde kadın ve erkek ilişkilerini bilmek gerektiğini söyledi.
Türk toplumunda erkeklerin, kadınların bazı işlere karışmasını istemediğini bildiren Erdener, bazı erkek aşıkların kadın aşıklara ''Sen kadın olarak evde otur'' dediğini kaydetti.
''Baba evindeyken kız çocuklarının ne yapmaları gerektiğine
babaları, evlendikten sonra ise kocaları karar verir'' diyen Erdener, evlenmeden önce baba evindeki kız çocuklarının saz çalmasına genellikle izin verilmediğine dikkati çekti.
Yıldıray Erdener, bazı aşık kadınların erkek aşıklarla birlikte sahne aldıkları zaman kadın aşıkların fazla alkış aldıkları zaman erkek aşıkların bunu çekmediğini ve
baskı yaptığını kaydederek, ''Bazı kadınlarımız genel olarak toplumdaki erkek aşıkların onları hor gördüğünü, küçümsediğini söylediler. Evli kadınlara ise erkek aşıklar 'Kocan nasıl izin verdi de buralara geldiniz' deyip baskı yaptı'' diye konuştu.
Erkeklerin kadınlara sadece
ilahi, ninni ve mani söylemeleri için izin verdiğini dile getiren Erdener, ''Toplumda kadının bazı işlere karışması istenmediğinden erkeklerin yüzyıllar içinde geliştirdikleri aşık geleneğine kadınların katkısı pek olmadı. Ağıtlar dışında kadınların kamusal alanda sesini duyurmalarına biz izin vermedik'' dedi.
-YRD. DOÇ. DR. TURAN-
Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatma Ahsen Turan, kadın aşıkların fazla olduğu Türkiye'de kadın aşıkların daha çok erkekler için düşünülen aşıklık geleneği içinde yaşama mücadelesi verdiklerini ifade etti.
Kadın aşıkların anne, iş kadını, bilim kadını ve aşık olarak çok başarılı olduklarını söyleyen Turan, kadınların tarihten bu yana yenilmez, savaşçı, dimdik, kararlı, her zaman her işte damgasını vuran insanlar olduklarını belirtti.
Turan, ''Kadınlar şiirlerinde bütün problemleri dile getirmişlerdir. Sadece kadının meselelerini değil memleketin meselelerini de cesurca sergilemişlerdir''dedi.
Turan, geçmişten günümüze 210 kadın aşık tespit ettiklerini, bu sayının belki 250'ye veya 300'e kadar ulaşabileceğini ifade ederek, şöyle konuştu:
''Derdimend'in, Şah Turna'nın, Şahsenem Bacı'nın, Mikruma'nın ve daha pek çok kadın aşığın aşıklar günü veriş hikayeleri, sevdaları farklı mekanlarda olmalarına rağmen birbirinin benzeridir.
Şiir söylemek aşıklarımızın kendini ifade tarzıdır. Onlar kendilerini ifade ediyorlar. Onların ifade tarzlarında da biz kendimizi görüyoruz. Her birimiz kendi hayat hikayemizi görüyoruz. Her birimiz kendi meselelerimizi görüyoruz. Kendi yaşadıklarımızı görüyoruz. Her birimiz memleket problemleri hususunda bizim de içimizde kanayan ama dillendiremediklerimizi görüyor, işitiyoruz. Ben şairleri kadın erkek olarak ayırmadan onları söz mimarı olarak görüyorum.''
(ONR-EY-FTH-ÇAL)28.05.2011 15:26:12