Gıda,
Tarım ve
Hayvancılık Bakanı
Mehdi Eker, bu dönemde, tarım
arazilerinin
miras yoluyla bölünmesine izin veren
kanuni
düzenlemenin değiştirileceğini, bundan sonraki süreçte miras yoluyla arazi bölünmesinin kesinlikle önüne geçileceğini kaydetti.
Eker,
Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin (
TZOB) Manisa'da gerçekleştirilen Ege Bölge Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, son 8-9 yılda temel meselelerin hepsine dokunduklarını, tarımla ilgili 14 kanun çıkardıklarını, ''tarım ülkesi'' denilen ancak bir tarım kanunu olmayan Türkiye'de Tarım Kanununu çıkardıklarını anlattı. Bundan 9 yıl önce Türk çiftçisinin 23 milyar dolarlık tarım hasılası elde ettiğini, bu tarımsal hasıla ile dünya ülkeleri arasında 11. sırada olduğunu kaydeden Eker, Türkiye'nin tarımsal milli gelirinin 62 milyar dolara çıktığını, bu hasıla ile son raporlara göre dünya ülkeleri arasında 6. sıraya yükseldiğini kaydetti. Eker,
gıda ürünleri ihracatının da arttığını belirtti.
Bakan Eker, Türk çiftçisinin bu başarıyı verimliliğin artması, yeni destekleme politikaları, yeni stratejiler sayesinde sağlandığını kaydetti.
Eleştiriye açık olduklarını ancak başarılarının örtülmeye çalışıldığını, yanlış enformasyonla toplumun zihnini bulandırmaya çalışanlar olduğunu belirten Eker, Türk çiftçisinin bu duruma fırsat vermemesi gerektiğini söyledi.
-''TARIM ARAZİLERİ MİRAS YOLUYLA KESİNLİKLE BÖLÜNEMEYECEK''-
Bu dönemde,
tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesine izin veren
kanuni düzenlemenin değiştirileceğini belirten Eker, ''Bundan sonraki süreçte miras yoluyla arazi bölünmesinin kesinlikle önüne geçilecek. Kesin düzenleme yapılacak, Medeni Kanun dahil olmak üzere. O kanunda da buna engel olan düzenlemeler varsa değiştirilecek'' dedi.
-TOPLULAŞTIRMA-
Türkiye'de 42 yılda sadece 450 bin hektar alanda toplulaştırma yapıldığını, 2002'den bugüne ise 2 milyon 100 bin hektarda, GAP
bölgesi dahil edildiğinde ise 3 milyon hektarda toplulaştırma olduğunu anlatan Eker, ''Bunun önemli kısmı bitti. 2012 itibariyle 8 yılda, 3 milyon hektar alan toplulaştırılmış olacak. 61.
Hükümet programında
eylem programında şöyle bir hüküm var, KOP'taki bütün iller ile DAP kapsamındaki 16 ildeki tarım arazilerinin tamamı bu hükümet döneminde toplulaştırılacak'' diye konuştu.
Eker, diğer arazilerin arazilerin toplulaştırmasıyla ilgili projelerin, çalışmaların yapıldığını, kaynak temin edilmesi halinde buralarda da toplulaştırma çalışmasının tamamlanacağını bildirdi.
-SULAMA PROJELERİ TAMAMLANACAK-
Bakan Eker, KOP, GAP, DAP başta olmak üzere Türkiye'nin diğer bölgelerindeki tüm sulama projelerinin de tamamlanmasının bu dönemdeki hedeflerinden olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin tarımla ilgili altyapı meselelerini
kadastro başta olmak üzere çözmekte geciktiğini dile getiren Eker, mülkiyetin kime ait olduğu belirsiz, çok parçalı hale gelmiş
işletme yapısında verimli
üretim yapılamayacağını vurguladı. Eker, Türkiye'de 3 milyon 100 bin işletme olduğunu, her bir işletmenin ortalama 7 parselden oluştuğunu bunun 21 milyon tarım parseli anlamına geldiğini de anlattı.
İstanbul Teknik Üniversitesi ile ortak proje hazırladıklarını ifade eden Eker, desteklemelerle ilgili usulsüzlerin tespit edileceği bir mekanizma üzerinde durduklarını kaydetti.
-''TOHUMCULUKTA KİMSEYE BAĞIMLI DEĞİLİZ''-
''Tohumculukta kimseye bağımlı değiliz'' diyen Eker, bu konuda kafa karıştıran şeyler söylendiğini, haksızlık yapıldığını söyledi. Ankara'da dünyanın 3. büyük
tohum gen bankasının kurulduğunu, burada Türkiye coğrafyasında yetiştirilen,
doğal olarak bulunan tohumların tamamının örnekleri olduğunu anlatan Eker, ''Sürekli yeni teknolojilerle yeni tohumlar, yeni çeşitler geliştiriliyor. Üretici artık
pazar için üretim yapıyor. Büyük ölçekli, pazara dönük üretim yapıyor. Bu, Türkiye'de tohum üretilmediğini, dışa bağımlı olduğunu göstermez. Kafa karışıklığına yol açacak şeyler söylüyorlar. Hibrit ürünlerle ilgili kısır ya GDO'lu diyorlar. Bu ürünler, doğal yollarla imal edilmiş ürünlerdir'' diye konuştu.
-MÜDAHALE KURUMU-
Et ve sütle ilgili müdahale kurumu oluşturulması konusuna da değinen Eker, et ve sütle ilgili müdahale kurumu oluşturacaklarını, özellikle süt fiyatlarının mevsimsel dalgalanmalarından çiftçilerin olumsuz etkilenmemesi için çalışma yürüttüklerini söyledi.
Süt fiyatlarına ilişkin, süt tozu desteği getirdiklerini, kazein ithalatı konusunda tedbirler aldıklarını, süt fiyatlarına farklı dönemlerde farklı primler verildiğini anlatan Eker, bugünlerde piyasada süt fiyatlarının tekrar yükseldiğini ancak hala istenilen seviyeye gelmediğini ifade etti.
Hayvancılığa verilen desteğe değinen Eker, hükümetleri döneminde bu desteklerin arttığını, hayvancılığa verilen desteğin bu yıl 1,7 milyar liraya çıkarıldığını anlattı.
Yeryüzünde 1 milyon insan aç olduğunu, Afrika'da çocuklar ve kadınların açlıktan yaşamını yitirdiğini dile getiren Eker, bunda, gıda maddelerinin enerji üretiminde ve bioyakıt olarak kullanılması ile dünya piyasasına etki eden ve pazarlarını korumaya çalışan spekülatör kişi ve devletlerin rolü olduğunu söyledi.
Geçen yıl 660 milyon tona yakın
buğday üretildiğini, 190 milyon tona yakın devir stoku bulunduğunu buna rağmen fiyatın arttığını anlatan Eker, pazardaki gücünü kaybetmek istemeyen bazı ülkelerin siyasi kararla ihracat yasağı koymasının fiyatları artırdığını söyledi. Bu durumdan Afrika'daki
yoksul ülkelerin etkilendiğini anlatan Eker, yoksullukla mücadele edilmesi, fakir ülkelerin üretim kapasitesinin düşük verimli de olsa harekete geçirilmesi konusunda çalışılması gerektiğini söyledi.
Gübre fiyatlarındaki artışa da değinen Eker, 2011 yılı içerisinde dünyada DAP (diamonyum fosfat)
gübresinin fiyatında yüzde 75 artış olduğunu,
Akdeniz havzasında üretilen bu gübrenin bölgedeki ülkelerdeki siyasi istikrarsızlık nedeniyle arttığını kaydetti.
Üreticilere gübre,
makine ekipman desteği verildiğini hatırlatan Eker, tarımın stratejik öneminin artacağını, bu nedenle de kamu kurumları ve sektörün ortaya koyacağı ortak aklın önemli olduğunu vurguladı.
Bakan Eker, Ziraat Odaları Birliğinin ve üyesi olan çiftçilerin daha çok katkısını almaları gerektiğini, çabalarının tarım sektörünün daha iyi bir noktaya gelmesine yönelik olduğunu söyledi. Bakan Eker, üretim faaliyeti yapan 5 milyon çiftçinin hayat standardını yükseltmek ve bu faaliyetin sürdürülebilir kılınması için de gayret gösterdiklerini kaydetti.
Odaların çiftçiyle ilgili birtakım faaliyetleri yerine getirmesini kendilerinin de istediğini anlatan Eker, ziraat odalarının eğitim, donanım ve diğer altyapı eksiklerinin tamamlanması gerektiğini, bu süreci desteklemeye hazır olduklarını ifade etti.
(FZL-SEY-TNÇ)14.09.2011 15:30:48