Sedat Gök - ''
Dumlupınarlar'dayız biz, bugün de yarın da. Yaşayan Mehmetçiğiz, davanın saflarında. Sen nasıl ulaştınsa ilk
hedef Akdeniz'e. Ve nasıl getirdinse dünyayı orda bize. Şehit asker!.. Bizde de aynı hamle, aynı hız. Sana layık bir vatan yapmak davasındayız.''
Şair
Behçet Kemal Çağlar'ın ''Dumlupınar İnsanına'' şiirinde böyle seslendiği
Kurtuluş Savaşı şehitleri ile Büyük
Önder Mustafa Kemal Atatürk, düşmanın üzerine kararlılıkla gidilip yenilgiye uğratılarak yurttan kovulmasının işaret fişeğinin atıldığı
Kütahya'daki muharebe alanlarında
anıt ve
şehitliklerde yarın bir kez daha rahmet ve şükranla anılacak.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Kütahya ve
Afyonkarahisar valiliklerince organize edilen Baş
komutanlık Meydan Savaşı'nın 89. yıl dönümü ve
Zafer Bayramı törenleri, Altıntaş ilçesine bağlı Zafertepe Çalköy
beldesinde gerçekleştirilecek.
Atatürk'ün eski bir evin avlusunda kırık kağnı üzerine koyduğu haritada
silah arkadaşlarıyla harp planları yaptığı belde yakınında bulunan Zafertepe'deki Zafer Anıtı'nda ilk olarak saygı duruşunda bulunulup saygı atışı yapılarak
İstiklal Marşı söylenecek. Kütahya ve Afyonkarahisar idarecileri tarafından anıta
çelenk konulmasından sonra Kütahya Garnizon ve Hava Er Eğitim Tugay Komutanı Hava Piyade
Tuğgeneral Sami Fındıkoğlu, günün anlam ve önemini belirten konuşma yapacak. Tören, bir
subayın muharebe alanını tanıtması ve resmi geçitle sona erecek. Zafertepe Çalköy'deki törenlerin ardından Dumlupınar ilçesindeki şehitlik ve anıtlar ziyaret edilecek.
-ADIM ADIM İSTİKLALE DOĞRU-
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 1921'de
Sakarya Nehri'nin kıyısında 22 gün 22 gece süren kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman ordusunun tamamen yurttan atılması amacıyla bir yıl kadar süren
hazırlık döneminden sonra 26
Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz'u başlattı.
Başkomutan, 26 Ağustos sabahı
Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak), Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa (
İnönü) ile muharebeyi yönetmek üzere Afyonkarahisar'daki
Kocatepe mevkisine geldi. Mevzilerdeki topçuların ateşleriyle şafak vakti başlayan taarruzun devamında Türk ordusu, sabahın ilk ışıklarıyla hücuma geçip Tınaztepe'yi ele geçirdi ve Belentepe ile Kalecik Sivrisi'nden düşmanı uzaklaştırdı.
27 Ağustos sabahı bütün cephelerde yeniden taarruza geçerek Afyonkarahisar'ı işgal güçlerinden kurtaran kahraman
Mehmetçik, 28-29 Ağustosta düşmanın bir tümenini etkisiz hala getirerek hedefe emin adımlarla ilerlediğini gösterdi.
29 Ağustos gecesi durum değerlendirmesi yapan Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları, hemen harekete geçilip taarruzun kısa sürede sonuçlandırılmasında hemfikir oldu ve planın ertesi gün aksamadan uygulanması için gerekli önlemleri aldı.
Mustafa Kemal Paşa, 30 Ağustosta Zafertepe Çalköy'deki karargahından birliklerine taarruz emrini verdi. Onun bizzat yönettiği Dumlupınar'daki muharebede Mehmetçik,
Yunan birliklerini Allıören, Keçiler, Kızıltaş deresi yolunun iki yanında tamamen sarıp
imha etti. Kızıltaş deresi bölgesinde açık kalan alandan bazı Yunan birlikleri ve birçok Yunan komutan kaçtı.
Büyük
zaferin ertesi günü, 31 Ağustosta, Zafertepe Çalköy'de bir evin bahçesindeki kırık kağnının üzerine muharebe alanlarının haritasını koyan Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa ve İsmet Paşa'yla birlikte durum değerlendirmesi yaparak, Yunanlıların yeniden
savunma düzenine geçmesini önlemek ve onları mağlup etmek için İzmir'e girme görüşünde birleşti.
-''ORDULAR, İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ'DİR, İLERİ!''-
Mustafa Kemal Paşa, 1 Eylülde, Dumlupınar'da, Batı Cephesi'ndeki tüm subay ve erlere okunmak üzere yayımladığı bildiride şu ifadelere yer verdi:
''
TBMM orduları! Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi'nde zalim ve mağrur bir ordunun asıl muharebe birliklerini inanılmayacak kadar az bir zamanda imha ettiniz. Büyük ve necip milletimizin fedakarlıklarına layık olduğunuzu ispat ediyorsunuz. Sahibimiz olan büyük Türk milleti, istikbalinden emin olmaya haklıdır. Muharebe meydanlarındaki maharet ve fedakarlıklarınızı yakından müşahede ve takip ediyorum. Milletimizin hakkınızdaki takdirlerine vasıta olmak görevimi durmadan ve sürekli bir şekilde yerine getireceğim. Başkumandanlığa tekliflerde bulunulmasını cephe kumandanlığına emrettim. Bütün arkadaşlarınım Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri verileceğini göz önüne alarak ilerlemesini ve herkesin fikri güçlerini, kahramanlık ve vatanseverliğini birbirleriyle yarışırcasına göstermeye devam eylemesini talep ederim. Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!''
Bu emir doğrultusunda ilerleyen Mustafa Kemal Paşa'nın askerleri, İzmir'e doğru Yunan işgal güçlerini kovalamaya başladı.
30 Ağustosta Kütahya'nın kurtuluşunu 1 Eylülde
Gediz, 3 Eylülde Emet ve Tavşanlı izledi. 9 Eylülde İzmir'de Yunan ordusunu denize döken Türk ordusu, Mustafa Kemal Paşa'nın emrini tarihe
altın harflerle yazdıracak güç ve kararlılıkla yerine getirerek milleti bağımsızlığa ulaştırdı.
(SDT-HAN)29.08.2011 12:40:46