Antalya'nın
Manavgat ilçesinde yaşayan yerleşik
yabancılar da Türk yargısının ağır aksak işlemesinden rahatsız. Yerleşik yabancılar,
Türkiye'deki yargılama süresinin
Avrupa'da olduğu gibi kısa sürede değil, uzun süreli işlediğini belirtiyor. 3 yıldır Antalya'nın Manavgat ilçesinde yaşayan
Alman sigorta uzmanı Ulrike Derow Seggewiss, 2 yıl önce Manavgat'ta dolandırıcılıkla ilgili açtığı
davada zanlının halen adres tespitinin yapılamamasına bir anlam veremediğini söylüyor. Manavgat'ta kendisine bir evrak
imzalatarak 32 bin eurosunu alan şahsın
emniyet kayıtlarına göre
Mersin ve Alanya'da dolandırıcılıktan suç dosyasının bulunduğunu belirten Ultrike Deron Seggewiss, 19 aylık
mahkeme süresince adresi tespit edilemediği için yargılamayla ilgili hiç bir mesafe alınamadığını söyledi.
Seggewiss, "Türkiye'de yerleşik yabancılar en önemli sorunu hukuki süreçte kendilerine
yardımcı olacak hiç bir kurum yok. 2 yıl önce
sözleşme gereği bir evrağa attığım imza hayatımı kararttı. Hem paramı kaybettim hemde ruh sağlığım bozuldu. Bir gecede işyerini boşaltarak kaçan şahısa 19 aydır ulaşılanıyor. Almanya'da bu tür davalar 3 ay içinde sonuçlanıyor. Almanya'da bir şahıs dolandırıcılıktan başka bir ülkeye kaçsada interpol tarafından kısa sürede yakalanarak adete teslim edilir. Başvurduğum dava üzerinde hiç bir mesafe alamadım ama; 5 bin liranın üzerinde
avukat parası verdim. " diye konuştu. Seggewiss, dolandırıcının bir an önce yakalanması için Türkiye
Cumhuriyet Devleti
Adalet Bakanı Sadullah Ergin'den yardım beklediğini belirti.
Seggewiss, 2 çocuğunun Manavgat'ta okuduğunu, çocuklarının okullarını çok sevmesinden ötürü Türkiye'de yaşadıklarını kaydetti.
"İNGİLTERE'DE OLSA EN FAZLA 2 AY İÇİNDE SONUÇLANIRDI"
5 yıldır Antalya'nın Manavgat ilçesi Çolaklı beldesinde yaşayan
İngiliz Grant Jonh Maxweel, Side'de kiraya verdiği dairesinde 1 yıl parasını ödemeyen Türk kiracısını 2 yıl önce mahkemeye verdiğini söyledi. Manavgat Adliyesi Sulh Hukuk Mahkesi'ne açtığı davanın 20 ay sürdüğünü belirten Maxweel, mahkemenin Türk kiracısını evini boşaltma kararı vermesine rağmen, borcunu ödemeden bir gecede kaçtığını kaydetti. Maxweel, "İngiltere'de bir emekle biriktirdiğim paramla Side'den daire aldım. Daireyi eşyalarıyla birlikte kiraya verdim. Bir yıl hiç kira parasını alamadığım için mecburen mahkemeye vermek zorunda kaldım. Çünkü dairenin elektrik ve su sayaçları benim üzerime olduğu için yetkililer kiracıyı değil, beni buluyor. Bir kiracıyı çıkartma davası 2 yıl sürdü. Onun da parasını alamadan kaçtı. Bu dava İngiltere'de olsa en fazla 2 ay içinde sonuçlanırdı. Parayı da ödemeden kaçma şansı olmazdı. " diye konuştu.
"TÜRKİYE'Yİ BİLMEDİKLERİ İÇİN ACELECİ DAVRANIYORLAR"
Yabancı dil bildiği için yerleşik yabancılarla ilgili davaları aldığını belirten avukat Mücahit
Gündoğdu, yabancı müvekkillerin Türkiye'de yargı sürecinin nasıl işlediğini bilmediği için genelde aceleci davrandıklarını söyledi. Gündoğdu, yabancı müvekkillerinin aceleci davranmalarındaki en önemli etkenin kendi ülkelerindeki yargılama sistemiyle aynı görmelerinden kaynaklandığını kaydetti. Davaların etkin, hızlı olması ve zaman aşımına uğramaması için yargıda köklü reform yapılması gerektiğinin altını çizen Gündoğdu, kısa sürede yeniden
yapılandırma olmazsa insanlarda yargıya güvenin azalacağını kaydetti. Gündoğdu, "Geçiken
adalet, adelet değildir. Avrupa ülkelerinde davalar kısa sürüyor. Bizde niye olmasın.
Avrupa Birliği(AB)'ne girecek bir ülkenin yargısı da etkin olmak zorunda. Bunun yoluda yargının A'dan Z'ye revizyondan geçmesine bağlı." diye konuştu.