Türkiye Barolar Birliği Başkanı Coşar: Türkiye’de insan hakları ihlalleri artarak devam etmektedir

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Coşar: Türkiye’de insan hakları ihlalleri artarak devam etmektedir

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ahsen Coşar, "Türkiye'de insan hakları ihlalleri artarak devam etmektedir. Bu bağlamda insan hakları savunucuları ceza davalarına muhatap olmakta, tutuklanmaktadırlar." dedi. Türkiye Barolar Birliği, Mardin'de 'İnsan Hakları İzleme, Raporlama Ve Arşivleme Projesi' 2. Bölge Toplantısı'nı yaptı. Mardin Büyük Otel'de düzenlenen toplantıya konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ahsen Coşar, Mardin Baro Başkanı Azat Yıldırım, Bölge Baro Başkanları ve avukatlar katıldı. Toplantıda açış konuşmasını yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Coşar, İnsan Hakları İzleme, Raporlama ve Arşivleme Projesi(İHİRAP) öncelikli olarak ülkemizdeki insan hakları ihlallerini izlemeyi amaçladığını söyledi. Türkiye Barolar Birliği olarak İnsan Hakları konusunda belirlediği ihlalleri raporlamayı, arşivlemeyi, bu suretle insan hakları ihlalleri hakkında bir hafıza oluşturmayı amaçladıklarını belirten Türkiye Barolar Birliği Başkanı Coşar, "Projenin ikinci ayağı ise belirlenen ihlallerin ve bu ihlallerden sorumlu olanların üzerine gitmektir. Avrupa Birliği Komisyonu'nun 2010 Türkiye İlerleme Raporu'nda da işaret edildiği üzere, Türkiye'de insan hakları ihlalleri artarak devam etmektedir. Bu bağlamda insan hakları savunucuları ceza davalarına muhatap olmakta, tutuklanmaktadırlar. İnsan hakları üzerine çalışmalar yürüten derneklerin imkanları olmadığı gibi etkileri de fazla yoktur. Duruşma öncesi gözaltılar, cezaya, hatta infaza dönüşen, amacından çıkan uzun süreli tutuklamalar devam etmektedir. Medya üzerindeki baskılar artmış olup basın özgürlüğü ciddi tehdit altındadır." dedi YILDIRIM: TCK'NIN 220/6 MADDESİ TANIMI İTİBARİ İLE UCUBE BİR FIKRADIR Mardin Baro Başkanı Avukat Azat Yıldırım, insan hakları kavramı çok geniş bir kavram olup gittikçe de genişleyen ve felsefi anlamda tartışmaların odağında yer alan bir kavram olduğunu belirtti Yıldırım, "Bu coğrafyada yaşanılan çatışma ortamı beraberinde insan haklarını ihlalini getirdi. Yaşamın her alanında yaşanılan ihlaller uzun bir dönem ülkenin genelinde duyulmamış ve bilinmemiştir. 2000 yıllarında başlayan barışçıl süreç içerisinde yaşanılanlar duyulmaya başlanılmıştır. Bu ihlal ve uygulamalar, yaşam hakkı, işkence ve kötü muamele, zorla göç ettirme, cinsel taciz ve tecavüz ile ekonomik gibi temel haklarda meydana gelmiştir. İnsana doğaya ve tarihe karşı her türlü suç işlenmiştir. Emin olun ki aklınıza gelebilecek her türlü suç bu coğrafyada yakın zamana kadar işlenmiştir." Ama çok açık bir şey var bu coğrafya da 1990'lı yıllarda insanlar kurşunla yaşamını yitirirken artık kurşun yerine yargı kararları ile temel hakları gasp edilmeye başlanıldığını vurgulayan Yıldırım, "Bunun hukuka uygun olduğu kamuoyuna anlatılmaya çalışılmaktadır. Artık ülkemizde yargının siyasal olduğunu bilmeyen yok. Geçmişte de bu günde yargı hala siyasaldır. Eşitlik ilkesi devlet ve devlet görevlileri lehine savcılar ve hakimler ile Yargıtayca ihlal edilmiştir, edilmektedir. TCK 220/6 maddesi tanımı itibari ile ucube bir fıkradır. Bu ucube fıkra yargıtayın dayatmasıyla uygulanmaktadır. Bu yasalar başlı başına adil yargılanma hakkının ihlali değimlidir. TRT şeşe rağmen mahkemelerin hala Kürtçeyi bilinmeyen dil olarak tanımlaması kişinin haysiyetine yönelik bir insan hakkı ihlalidir." şeklinde konuştu
<< Önceki Haber Türkiye Barolar Birliği Başkanı Coşar: Türkiye’de... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER