Süleyman Tıraş -
Narenciye tüketimini artırmak ve
yurt dışında bir
marka haline gelmesini sağlamak amacıyla çalışmalar yürüten Narenciye Tanıtım Grubu (NTG),
pazar yelpazesini genişletmeyi hedefliyor.
NTG Başkanı ve
Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kavak, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, yaş
meyve sebze ihracatı içerisinde narenciyenin önemli bir yer tuttuğunu söyledi.
Geçen yıl yaklaşık bir milyon 200 bin ton narenciye ihracatı ile 848 milyon dolar civarında döviz girdisi sağlandığına işaret eden Kavak, ''Ülkemiz narenciyesini dolasıyla yaş meyve sektörünü uluslararası alanda ve ihracatta daha önemli bir konuma getirmek amacıyla Dış
Ticaret Müsteşarlığı'nın izniyle 2007'de kurulan NTG ile çeşitli
tanıtım faaliyetleri yürütüyoruz'' dedi.
Rusya Federasyonu,
Ukrayna ve Azerbaycan'da yaptıkları başarılı tanıtım çalışmalarının ardından, Türk narenciyesini daha geniş bir coğrafyaya duyurmak amacıyla bu yıl Orta
doğu'ya ve özellikle Orta ve Doğu Avrupa'ya yoğunlaşmaya karar verdiklerini anlatan Kavak, şöyle devam etti:
''Bundan sonra amacımız tanıtım kampanyalarımızı yeni bölgelerde farklılaştırarak daha geniş kitlelere ulaşmaktır. Bu hedefimize ulaşmak için önümüzdeki dönem
Rusya Federasyonu,
Romanya, Ukrayna,
Avusturya,
Polonya,
Macaristan ve
Orta Doğu ülkelerine yoğunlaşacağız. Tanıtım projelerimiz kapsamında söz konusu ülkelerdeki önemli televizyon kanallarında Türk narenciyesini tanıtan, ön plana çıkartan reklam filmleri yayınlanacak, reklam filmlerini tamamlayacak şekilde dış mekanlarda bilboard ve
otobüs giydirmeleri ile Türk narenciyesi algısı pekiştirilmeye çalışılacak.''
-DÜNYA PAZARINA YENİ ÇEŞİT ÜRÜN SUNULACAK-
Kavak, sektörün
rekabet gücünü geliştirmeye çalışırken sadece yurt dışı tanıtım faaliyetlerinin yeterli olmayacağının farkında olduklarını söyledi.
Sektörün daha iyi yerlere taşınabilmesi için dünyadaki gelişmelerin yakından takip edilmesi ve değişikliklere ayak uydurulması gerektiğine işaret eden Kavak, ''Sektörde çeşit yelpazesinin genişletilmesi, uluslararası pazarlarda kabul görebilecek yeni çeşitlerin geliştirilmesi önem taşıyor. Ayrıca üretimin belirli bir zaman dilimine hapsolmasının önlenmesi ve geniş takvimde
ürün sunabilme avantajı da ayrı bir önemli unsur olarak öne çıkıyor'' diye konuştu.
Bu nedenle
rakip ülkelerin önüne geçebilmek için
Ar-Ge faaliyetlerine yönelik çalışmalar yapılmasının önemine dikkati çeken Kavak, bu araştırma çalışmalarından çıkan yeni ürünlerle piyasaların eğilimini de
tayin etme gücüne sahip olmaları gerektiğini vurguladı.
Bu çerçevede çeşitli araştırma enstitüleri ve kurumların yaptığı çalışma ve projelere
destek vererek, uluslararası pazarlarda marka haline getirebilecekleri yeni çeşitlere kavuşmayı hedeflediklerini belirten Kavak, şunları kaydetti:
''Hedeflerimiz doğrultusunda iki projeyi desteklemeye karar verdik. Bunlardan ilki Batı Akdeniz Tarımsal
Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülecek 'İhracata Uygun Yeni Mandalina Çeşitlerinin Geliştirilmesi ve Sektöre Kazandırılması' projesidir. Tahminen 48 ay sürmesi planlanan proje ile yeni
mandalina çeşitleri geliştirilerek, dünya turunçgil pazarlarında 'Türk markası' yaratılması ve orta
mevsim ağırlıklı çeşitlerle yapılan üretimin daha geniş bir zamana yayılarak erkenci ve geççi mandalina çeşitlerinin sunulması amaçlanıyor.
İkinci proje ise
Çukurova Üniversitesi
Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü ve Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülecek 'Turunçgil Çeşit Geliştirme
Projesi'dir. Yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülen bu projeyle de orta mevsim ağırlıklı çeşitlerle yapılan üretimin daha geniş bir zamana yayılması, verimli, yüksek kaliteli, özellikle çekirdeksiz ve iri meyveli
portakal ve mandalina çeşitlerin geliştirilmesi hedefleniyor. Ayrıca limon türünde erkenci uçkurutan hastalığına dayanıklı limon çeşitlerinin geliştirilmesi de amaçlanıyor.''
(ST-VEG-ERS-MSE)15.06.2011 10:41:56