Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (
Türk-İş) 6. Bölge Temsilcisi İsmail Ekşioğlu,
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (
KESK)'nun
Samsun şubelerinin günü birlik yaptığı
eylemleri eleştirdi. Yapılan eylemlerin ses getirmesi gerektiğini ifade eden Ekşioğlu, "Eğlence olsun diye 5-10 kişiyle yapılan eylemleri kabul etmiyoruz." dedi.
Türk-İş Eğitim
Merkezi'nde basınla bir araya gelen Türk-İş 6. Bölge Temsilcisi İsmail Ekşioğlu, burada son yıllarda sendikal hareketlerdeki değişimi değerlendirdi.
İşçi ve memur haklarının savunulmasına ve korunmasına ilişkin ortaya konan mücadelenin yeterli derecede kabul görmemesinin temelinde sendikaların bireysel hareket etmesinin yattığını vurgulayan İsmail Ekşioğlu, kendilerine yönelik eleştirilere de açıklık getirdi.
Türk-İş olarak bütün sendikaların bir araya gelip ses getirici eylemler düzenlenmesinden yana olduklarını dile getiren Ekşioğlu, ''Zaman zaman deniliyor ki Türk-İş eylem yapmıyor, geri adım atıyor. Türk-İş sadece 5 kişi değil. Genel başkanlar toplanıp karar alıyor. O karar doğrultusunda
genel merkez yetkilileri de şu konuda eylem yapılması gerektiğini belirtiyor. Biz Türk-İş, Disk, Hak-İş ve tüm memur sendikalarının genel başkanları aynı masada toplanıp, filan konunun
işçi memur kesimine zararları var, biz bundan
mağdur oluyoruz, bu insanların haklarını aramak için bir araya geldik, sonuna kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz demeleri lazım. Eylem kararı aldıktan sonra ses getirir bir eyleme
imza atılmasından yanayız. Benden olanlar bir tarafa gelsinler, benden olmayanlar gelmesin, eylemi biz yapalım, eylemin önderliğini A-B sendikası yapsın şeklindeki tutumları doğru bulmuyoruz. Biz de eylem yapıldığında, 'Bu Türk işçisinin vermiş olduğu mücadeledir.' deyip sonuna kadar arkasında dururuz.'' diye konuştu.
KESK'in Samsun'da düzenlediği eylemlerin bir çoğuna katıldıklarını hatırlatan Türk-İş 6. Bölge Temsilcisi İsmail Ekşioğlu, her gün, 5-10 kişiyle yapılan eylemlerin etkisinin olmadığını gördüğünü kaydetti. Ekşioğlu, ''Eylem yapmak için veya
eylemci için eylem yapılmaz. Eylem denildiği zaman büyük kitlelerin katıldığı, ses getiren hareket olması lazım. Eğer bir hareket varsa, o hareket içinde ses getiriyorsa amacına uygun olarak yapılmış demektir. Ama sırf eğlence olsun diye 10-20 kişilik eylemi kabul etmiyoruz. Her gün 5-10 kişi ile eylem yapılırsa bu eğlence olur. Biz KESK'in buradaki eylemlerinin çoğuna katıldık. Ama her gün eylem yapılırsa tadı olmadığı gibi insanları da oraya toplayamıyor. Biz istiyoruz ki eylem yapıldığında
halk nazarında da basında da yer alması lazım.'' şeklinde konuştu.
''SERMAYE BÜYÜSÜN AMA İŞÇİ DE KORUNSUN''
Hükümetin
sermayeye her türlü imkanı tanımasına rağmen çıkarılan Torba Yasa'da işçilerin haklarını korumaya yönelik düzenlemeler bulunmadığını bildiren Ekşioğlu, konuyla ilgili şöyle dedi:
''Düşünüp bakıyoruz. Sermayeye her türlü imkan veriliyor.
İşsizlik Fonu'ndan işçiye geçen miktar yüzde 8'lerle telaffuz ediliyor. Ama hükümet bunun yüzde 22-30'unu GAP projesi için kullandı. Şimdi yüzde 50 kullanım hakkını kendine geçirmeye çalışıyor. Hatta işe alacağı adamın iş veren
sigorta primini o fondan karşılamaya çalışıyor deniliyor. Tabi işçi kesimi olarak bunları duyduğumuz zaman rahatsız oluyoruz. Sermaye büyüsün ama sermayenin yanında işçi de korunsun. Bu yeni
torba yasayla beraber 16 yaşında insanların almış olduğu askeri
ücret 25 yaşa çekilmiştir. İşçi, bu yasayla çalışmadığı süreleri kendi cebinden öderken sosyal sigorta olanaklarından faydalanacak. Yoksa o süre boş geçecek. Yani sigorta primi ödenmemiş olacak. Bunun gibi çok daha detaylı şeyler de var.''